Niragi, öpüşmelerini git gide ateşlendiriyordu. Yıllar boyunca hayalini kurduğu o an sonunda gerçekleşiyordu, Mai de ondan kaçmıyordu veya onları rahatsız edecek hiç bir şey yoktu. Niragi ellerinden birini Mai'nin beline diğerini de yanağına koymuştu. Niragi şuan tamamen anı yaşamak istiyordu, bir dakika sonra ne olacağını yada geçmişte ne yaşadığı umrunda değildi, Şuan Mai'yi öpüyordu.
Mai, bir süre sonra yavaşca geri çekildi ama uzaklaşmadı, durduğu yerden Niragi’ye baktı ve hiç bir şey demedi. Niragi daha fazlasını istemekten vazgeçmişti, çünkü ne zaman acele etse Mai uzaklaşıyordu. Niragi diğer elini de Mai'nin beline koydu ve onu olabildiğince daha kendine yaklaştırdı. Tekrardan dudakların birbirine değmesine çok az kalmıştı.
Mai'nin gözleri bu sefer Niragi’nin dudağındaydı, zaten bir kere Niragi onu öpmüştü ve Mai bu sefer kollarını Niragi’nin boynuna doladı ve dudaklarını birleştirdi. Niragi artık Mai'nin ne tepki vereceğinden korkmuyordu. Bu sefer Mai onu öpmüştü. Niragi bir yandan Mai'yi öpüyor bir yandan da gülüyordu. Uzun zamandır hissetmediği bir duyguyu gerçek anlamıyla yaşıyordu, mutluydu.
Mai tekrardan Niragi’den ayrıldığında bu sefer sessizliği bozan Niragi olmuştu.
"Beni isteyeceğini söylemiştim." dedi ve her zaman yaptığı dil yuvarlama hareketini yaptı.
Mai güldü, "Beni seni öptüğüm için pişman etme."
"Asla pişman olmayacaksın prenses."
Mai artık Niragi’nin yanında gezdirdiği silahlardan da şikayet etmiyordu. Şu an itibariyle Niragi’yi lisedeki halini kabullendiği gibi buradaki halini de kabullenmişti.
"Ama bundan kimseye bahsetmeyeceksin, tamam mı? Tahmin edebiliyorsundur ki burada beni sevmeyen çok var, ve bana zarar vermek için sana dokunmalarını istemem."
Niragi, Mai ile küçük bir çocuk ile konuşuyormuş gibi konuşuyordu, sanki ufak bir kız çocuğuna uyması gereken kuralları öğretiyor gibiydi.
Mai başını olumlu anlamda aşağı yukarı salladı.
Niragi, bir elini Mai'nin yanağına koydu." Benim hakkımda çok fazla kötü şey duyacaksın, bildiklerinden de fazla. Sakın duyduğun birkaç söz yüzünden bana karşı nefret duyma."
"Hakkındaki en kötü şeyleri duymuşumdur."
Niragi, Mai'nin cümlesini görmezden gelirken konuşmaya devam etti. "Ve son olarak da sadece benim olduğunu hiçbir zaman aklından çıkarma."
Mai doğrudan Niragi’nin gözlerine bakıyordu.
-Flashback-
Niragi ile Mai birlikte yürümeye karar vermişlerdi.Niragi, bu gün birkaç kişiyi Mai ile uğraşırken görmüştü ve bu yüzden suçluluk duyuyordu. Sanki Mai'ye bulaşmalarının suçu kendisi gibi biriyle arkadaş olduğu içinmiş gibi düşünüyordu.
Okulda her zaman birlikte olmuyorlardı fakat ikisi de bir şekilde birbirinden haber alıyorlardı. Mai, hiçbir zaman Niragi’ye okulda yaşadığı kötü olayları anlatmamıştı, çünkü tam olarak bunu düşüneceğini biliyordu. Niragi de Mai'ye onunla uğraşan insanlar olduğunu bildiğini hiçbir zaman söylememişti çünkü kötü hissedeceğini biliyordu.
Mai, güzel bir kızdı ve her ne kadar onunla uğraşan çok olsa da verdiği partilere ya da kendi arkadaş gruplarına çağıran çok oluyordu.
Mai bunların hepsini Niragi dahil olmadığı için düşünmeden red ediyordu Niragi bu yüzden kendini suçlu hissetsen de bir şey demiyordu çünkü bu Mai'nin Niragi’ye ne kadar çok değer verdiğinin bir kanıtıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Change || Suguru Niragi
FanfictionALİCE İN BORDERLAND FANFICTION Suguru Niragi×Fem!reader Niragi, okulda onunla tanışmak isteyen kızı mezun olduktan sonra bir daha görmemişti. İlk arkadaşı olduğu için onu bırakmak da istememişti ama Niragi geçmişinden nefret ediyordu. Ve o kız da ge...