Niragi, Mai'ye dokunmamaya kararlıydı. Evet, onunla öpüşüyordu veya fazlasıyla yakınlaşıyorlardı ama daha ilerisi Mai'nin tamamen Niragi’ye güvendiğini hissettirene kadar olmayacaktı.
Belki bu kız Mai değil de bir başkası olsaydı Niragi bunu önemsemeyecekti ama o Mai'ydi. Mai tamamen Niragi’ye güvenene kadar Niragi kendine koyduğu sınırları geçmemek konusunda kararlıydı.
Mai başını Niragi’nin boynuna yaslamıştı. Niragi ise Mai'nin bacağına dokunuyordu ve aralarında büyük bir sessizlik hakimdi.
"Niragi?"
"Hm?"
"Her zaman gizli gizli mi konuşacağız, şuan olduğu gibi. Kimse bilmeden mi devam edeceğiz."
Daha bir ilişki içinde bile sayılmazlardı, iki taraftan herhangi biri çıkma teklif etmemiş yada diğer taraf da kabul etmemişti. İsmi olmayan bir ilişki yaşıyorlardı.
" Bilmiyorum. Seni düşünüyorum,bana zarar vermek isteyip veremeyenler sana zarar vermeye çalışabilir. "
" Hayır, sadece kendini düşünüyorsun. Korktuğun şey bana zarar gelmesi değil, geçmişinin bir anda ortaya çıkması. Belki de beni zayıf nokta olarak görüyorsundur, bana başkaları zarar vermesin diye saklıyorsan da muhtemelen öyle, senin zayıf noktanın görmelerinden korkuyorsundur." dedikten sonra hafifce kıkırdadı Mai, konuşurken çok sakin bir ses tonuyla konuşuyordu, azıcık bile kötü niyet yoktu. Uykusunun da geldiği belliydi.
" Aynı şeyi söylüyoruz. "
" Hayır, sen bana zarar vermelerini istemediğini söylüyorsun, ben de bana zarar vererek dolaylı yoldan kendine zarar gelmesini istemediğini söylüyorum."
"Söylediklerinin her zaman haklı çıkmasını seviyorsun değil mi? 'Haklıyım' demek senin için ayrı zevk verici bir olay." dedi ve Güldü Niragi. Mai yüzünü kaldırmış, doğrudan Niragi’ye bakıyordu. Büyük bir azar işiteceğini düşünüyordu. "Tabi o kadar çok duymak istiyorsan söyleyebilirim. Haklısın, kendime zarar gelmesinden korkuyorum." dedikten sonra Mai'nin alt dudağını öptü. Konuşmak için biraz uzaklaştı ama hala yüzleri birbirlerine çok yakındı. "Her ne kadar kendimi korusam da bana zarar vermek için seni kullanacaklar. Sana zarar verecekler ve bu da bana göre en az kendime bir şey olmasını istemediğim kadar istemediğim bir şey."
"Ya bir oyunda ölürsek."
"Oyunda ölürsek ne olmuş?"
"O zaman sana zarar vermiş olur mu?"
"Sanırım evet."
Mai oyunlarda kendini korumak için yeni sebebini bulmuştu. Niragi’ye zarar gelmesini önlemek içindi. Lisedeki Mai de aynısını yapmıştı, Niragi’yle vakit geçirmek için okul adına planladığı her şeyi elimin tersiyle itmiş ve onca zorbalığa, dalga geçilmeye rağmen Niragi’yi bırakmamıştı.
Niragi, ne hissettiğini anlamıyordu. Mutluydu ama bir yandan da endişeliydi. Evet lisede de Mai'den hoşlanıyordu ama hiçbir zaman onunla böyle olacakları aklına gelmemişti.
Birkaç günleri tamamen böyle geçti bir tek yalnız kaldıklarında konuşuyorlardı. İnsan içindeyken de birbirlerine bile bakmıyorlardı. Mai bu sefer gerçekten kimseye karşı Niragi hakkında renk vermiyordu.
Niragi de Mai'yle insan içinde uğraşmayı veya dik dik bakmayı bırakmıştı, yine Mai'yi izliyor, kiminle ne yaptığını biliyordu ama eskisi kadar belli edecek şekilde izlemiyordu.
Oyunlara Mai'nin olduğu araba ile gidiyor eğer dönüşte herkes öldüyse Mai ile konuşuyor veya bir şeyler yapıyordu. Birkaç sona kalan kişiyi de zaten bu yüzden öldürmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Change || Suguru Niragi
FanfictionALİCE İN BORDERLAND FANFICTION Suguru Niragi×Fem!reader Niragi, okulda onunla tanışmak isteyen kızı mezun olduktan sonra bir daha görmemişti. İlk arkadaşı olduğu için onu bırakmak da istememişti ama Niragi geçmişinden nefret ediyordu. Ve o kız da ge...