Müzik: Poets Of The Fall - Carnival Of Rust
Perdeleri kapatın, kahvenizi alın ve müziğin sesini açın, çooooookkk uzun bir bölüm sizi bekliyor, şimdiden uyarayım efenim...
***
***
"... sonunda kendimizi o güzel, sıcak ve rahat iki kişilik kanepeden atılmış buluruz, ama biz böyle planladığımız veya tamamen hazır olduğumuz için değil, ormanın kenarında bizi bekleyen bir şey olduğu için gerçekleşir bu ve onunla karşılaşmak bizim kaderimizdir."
***
"Ona mühürlendin!"
Rachel gittikten sonra Jacob'ın yaptığı ilk şey üzerime yürümekti.
"Aptal mührünü ona bulaştırdın!" diye bağırdı tıslar gibi. Sanki söylemekten bile haz etmediği, tiksindiği bir hastalıktan bahsediyordu.
Bana tamamen yaklaşamadan Sam araya girip onu durdurdu. Rachel'ın arkasından bakmayı bırakıp Jacob'a döndüm ve gözlerimi üzerinden ayırmadan emin adımlarla üstüne yürüdüm. Sam bunu beklemiyordu. Sanırım o, mahcup olacağımı sanmıştı ancak üzüntü halinden öfke haline geçişim epey kolay oldu, utanç ve suçluluğa yer yoktu, biraz bile. Her şeyi batırdığım için sinirliydim ve Jacob tüm öfkemi yöneltebileceğim harika bir hedefti. Bunca zaman bana ayak bağı olmasından bıkmıştım, sanki hakkı varmış gibi üzerimizde baskı kurmasından. Ona hiçbir şey borçlu değildim ve nasılsa tüm çabam boşa gittiği için huzuru gözetmek zorunda da değildim.
"Ona mühürlendim," dedim kaşlarımı kaldırarak. "Ne olmuş?"
Burun delikleri öfkeyle genişledi.
"Başta anlamadım." Alayla güldü. "Sonra tuhaf bir şekilde sakin kalabildiğini fark ettim. Aslında bakışlarından bile anlaşılıyordu. Nasıl büyük bir aptal olduğumu yüzüme haykıran o tanıdık, korkunç derecede düşkün bakışlar."
İfade ediş şekli karşısında kaşlarımı kaldırdım ve dudak büktüm.
"Bence bakış açını biraz değiştirmelisin Jake."
Alaycı tavrım onu yeniden gerdi.
"Arkamdan iş çevirdin!"
"Evet," diye cevap verdim. "Sahiden, neden böyle yaptım ki Jacob? Senin bu meseleye hiç dahil olmaman gerekiyordu."
Jared bana destek olmak ister gibi yanımda durdu.
"Hadi ama Jake," dedi, yumuşak bir sesle. "Sana söyleseydi Rachel'ın yanına yaklaşmasına engel olurdun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURT VE KUZGUN
WerewolfPaul Lahote, küçüklüğünden beri tanıdığı kuzgun saçlı kıza olan ilgisini hiçbir zaman anlamlandıramamıştı; ta ki bir kurtadama dönüşüp ona mühürlenene kadar. Quileute kabilesi, Efsaneler, Kurtlar ve Mühür.