Müzik: Vance Joy - Little Boy
***
Sonra, tam da sahip olabileceğim en mükemmel yaşamla ödüllendirildiğimi düşünürken onu gördüm.
Üzerinde durduğu kum tabaka, etrafını saran gökyüzü ve aramızdaki mesafeyi dolduran her şey, hepsi bir çırpıda yeryüzünden silindi. Varlığından habersiz olduğum bir odak mekanizması beni onun varlığına sabitledi. Her şey bulanıktı ancak onun yüzü dünyamdaki diğer her şeyden daha belirgindi. Sanki metrelerce uzağımda değil de tam karşımdaydı; kahverengi gözleri bakışlarımın altında uzanıyordu ve pembe dudakları burnumun ucunda, meydan okur gibi öne atılmışlardı.
Hafızam canlanmaya başladı. Önce küçük bir kız çocuğuydu. Sınıfta oturuyordum ve birkaç sıra ötemde de o vardı. Çok küçük bir an, sınıfın içinde gezdirdiğim gözlerimin görüş alanına girmişti, diğer herkes gibi. Ancak hızla akıp giden bu anıda, artık ne pencere ne de diğerleri vardı. Öne çıkan tek varlık onunkiydi. Sonra başka bir anıya tutundum. Daha büyüktüm. Babam arabayı sürerken akıp giden toprak yolu izliyordum. Oradan hızla geçtiğimizi hatırlıyordum ancak şimdi, Rachel Black'in yolun kenarında diz çökmüş görüntüsü bu anıyla ilgili sahip olduğum en belirgin görüntüydü. Jackson'ın restoranında yemeğimi yerken bisikletiyle yoldan geçen Rachel, ben Jacob ile tanışırken, babasının kucağında kahkahalar atan Rachel, Billy'nin garajında takılırken uzaktan gelen sesi, çocuklarla oturma odasına girdiğimizde gözüme çarpan atkısı, akşam yemeğinde önümdeki tuzluğa uzanan elleri... Ve en sonunda bana baktı. Balinaların parlak derileri vardı bu anıda; güneş ışınları görüntüyü delip geçiyordu ancak altuni teni göz kamaştırıcıydı. Gülümsedi ve ben de gülümsedim.
Düşüncelerimdeki hayalinden habersiz Rachel, kaşlarını çattı. Sonra daha çok gülümsedim. Ruhum ona doğru koşuyordu; coşkuyla ve özlemle. Ben hep özlemiştim onu. Bir yanım daima varlığına ihtiyaç duymuştu. Saklamıştı hafızasında; farkında olmadan ve bilmeden, nefes alır gibi. Onu uzun zamandır içime çekiyordum. Damarlarımda dolaşan kan oydu. Göğsümde hissettiğim her çarpış ve düşüncelerimin kaynağı da. Tüm bunların gerçekleşme nedeni ondan başkası değildi. Benimle ilgili her şey onunla ilgiliydi ve o, yeryüzündeki her şeydi.
Uyanmıştım.
En mükemmel olan, en kusursuza dönüşmüştü.
Bunca zaman, anlamsızca çekildiğim kuzgun saçlı kız karşımda duruyordu.
Benim mıknatısım.
Rachel Black.
***
Forks kasabasına bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURT VE KUZGUN
LobisomemPaul Lahote, küçüklüğünden beri tanıdığı kuzgun saçlı kıza olan ilgisini hiçbir zaman anlamlandıramamıştı; ta ki bir kurtadama dönüşüp ona mühürlenene kadar. Quileute kabilesi, Efsaneler, Kurtlar ve Mühür.