Müzik: Flyleaf - All Around Me
La Push sınırlarına hoşgeldiniz (:
***
***
"Sonunda ona söylemeye karar verdin demek."
Jared'a bakıp başımı salladım.
"Bence artık hazır," dedim. "En azından kaçmadan önce iki kez düşünecektir."
Üçü birden gülerek karşılık verdiler. Sam ve Embry de yanımızdaydı. Birlikte Black ailesinin arazisine yürüyorduk. Jacob'ı alıp kasaba sınırındaki hareketliliği kontrol etmek için Rainer'a doğru çıkacaktık. Yaya olarak tabi, bugün dönüşmek yoktu. Ortalık biraz karıştığı için her yer insan kaynıyordu. Zaten Jacob ile aynı anda aynı yerde dönüşemezdim. Düşüncelerimi duyma riskini göze alamazdım, en azından şimdilik.
"Bahse girerim Jacob uyanmamıştır," dedi Jared, aklımı okumuş gibi.
"Bahse girerim bizden nefret ediyordur," diye karşılık verdim.
Sam gülümsedi.
"Onu bir süreliğine gece vardiyasından alsam iyi olacak," dedi bana bakarak. "Yer değiştirirsiniz."
Başımı salladım. Sam Jacob konusunda bana epey destek oluyordu. İkimizi aynı vardiyaya koymaktan kaçınıyordu. Bu yüzden ona minnettardım.
"Beni bir süreliğine daha idare et lütfen," dedi Embry mahcup bir ifadeyle. "Anneme geceleri neden yatağımda olmadığımı açıklamak çok zor da."
Sam anlayışla başını salladı. Dengeyi bulmak konusunda oldukça yetenekliydi; bazen onun insani zaaflardan yoksun olduğunu bile düşünüyordum. Hırsları yoktu; kıskançlığı, öfkesi ya da kibri. Gerçek bir alfaydı ve sürünün başında durup herkesi idare edebildiği için ona hayranlık duyuyordum.
"Jacob her şekilde yeni hayatından pek haz etmiyor," dedi Jared. Yüzüne yaramaz bir gülüş yayıldı. "Muhtemelen Bella'ya hava atamadığı için."
Güldüm. Haksız sayılmazdı. Bella kan emici sevgilisinin ne kadar kusursuz olduğunu düşünürken Jacob kendi hünerlerini gösteremediği için deliriyor olmalıydı.
"Alfanın kuralları," dedim Sam'e bakarak imalı imalı. Bıyık altından gülümsedi.
"Biz şanslıyız kardeşim," dedi Jared keyifli bir şekilde. "Mühürlendiğimiz kişiler de birer Quileute olmasaydı yanmıştık."
İşin aslı şuydu: sırrımızı bir Quileute dışında kimseye söyleyemezdik. Sam'in kuralı böyleydi. Alfanın emirlerine ne olursa olsun uymak zorundaydık. Peki ya uymazsak? Aslında bunun bir cezası yoktu çünkü öyle bir seçeneğimiz olamazdı. Sam'e itaat etmek karşı koyamadığımız bir vücut refleksi gibiydi. Sürünün geri kalanı alfaya boyun eğerdi çünkü doğa böyle işliyordu; tamamen dürtüsel ve ilkel kurallarla. Yani eğer Sam bunu yasakladıysa Jacob'ın ağzını bıçak bile açamazdı. Bu duruma canı çok sıkılıyordu tabi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURT VE KUZGUN
WerewolfPaul Lahote, küçüklüğünden beri tanıdığı kuzgun saçlı kıza olan ilgisini hiçbir zaman anlamlandıramamıştı; ta ki bir kurtadama dönüşüp ona mühürlenene kadar. Quileute kabilesi, Efsaneler, Kurtlar ve Mühür.