20▪︎ Son Şans

538 33 8
                                    

"Ben gebeyim Validem, hayırlısıyla hünkarımıza tekrardan evlat vereceğim."

"Ben gebeyim." Gevherin eli kolu boşalmıştı. Şerbet dolu bardak ellerinin arasından kayıp düşmüş, kaftanının altlarını kirletmişti. Şaşkınlık nidaları tüm bahçeyi doldurmuştu.

Asiye Sultan nefretle bana bakarken bu sarayı bana zindan edecek gibi bakıyordu. Keza Gevher Sultanında bir farkı yoktu. Üstünün kirlendiğini önemsemeden ayaklandı. Sediri geriye doğru düşmesini önemsemedi. Valide Sultana doğru referans yapıp bahçeden ayrıldı. En son saraya girdiğini görmüştüm. Derin bir sessizlik olmuştu. Kimse ne diyeceğini bilemezken Asiye Sultan başını dikleştirdi. "Sakın gebe olduğun için havalara girme. O bebek doğduğu gün idam edileceksin." Sesindeki kin, öfke yada isim veremediğim tını tüylerimi ürpertmişti. Elimi dizime koydum. Derince nefes alıp Asiye Sultana döndüm. "Beni bir başkasıyla karıştırmayın Sultanım, hünkarımız ölüm emrimi vermez zira aşk ile bağlıdır bana."

"Aşk dediğin nedir ki? Bugün var yarın yok!" Alayla konuşuyordu. Beni fazla hafife aldığını anlamak için alim olmaya gerek yoktu.

"Mahenver, hareme getirdiğin kalfayı benden izinsiz nasıl saraya sokarsın? O kalfa cezalıydı." Araya giren Valide Sultan, Asiye Sultanı susturmak için konuşmuş gibiydi.

"Aslında size mektup yazmıştım lakin" gözlerimi Haticeye çevirdim. "Hatice Sultan ve Esmehan hatun size iletmemi engellediler."

"Hatice ve Esmehan mı?" İğrenircesine konuşmuş dikkatini Haticeye çevirmişti. "Bilmiyorsunuz sanırım, Hatice Sultan ve Esmehan Hatun pek sıkıfıkıydılar. Her gün yanyana sohbet ederdiler." Hadi Hatice Sultan ver cevabı, gör bakalım Valide Sultanın ezeli düşmanla dost olmanın karşılığını. "Valide Sultanım, benim ne haddime Esmehan hatun ile konuşmak, dost olmak? İnanmayın bu yalancıya." Kendini hala savunuyorken yüzünde oluşan 'ben yalan söylüyorum' ifadesini saklayamamıştı. "Ah, birde yalan söyleyebilsen Hatice." Dalgaya alınan Dilaşub içerlemişti. Ağzını bir kaç kere açıp bir şey demeye kalksada Validenin tepkisinden korksa gerek susmayı tercih etmişti.

Havanın kararmasıyla paşa zevcileri bir bir saraydan ayrılmıştı. Hanedan Sultanlarıda haremdeki raks eğlencesine katılmıştı. Odamda dört dönerken Sevgi Hatunu bekliyordum. Ben yokken olanları sadece ondan duyarsam inanırdım. "Sultanım, beni çağırmışsınız." Sedirimden ayaklandım.

"Ben yokken neler oldu bilmek istiyorum, Sevgi Hatun."

"Sultanım, kızlarınız benim korumam dahilinde Valide Sultanın dairesinde kaldı. Mihrişah Sultan ve Şehzade Musaya süt anne bulundu."

"Gevher peki?"

"Uzunca bir süre yas tuttu. Dairesinden çıkmadığı günler oluyordu. Valide Sultanda bu firsattan istifade edip has odaya hatunlar gönderdi."

"Hangi hatunlar?"

"Ayşe hatun bir kaç kez gitti has odaya hünkar gözdesi bile oldu. Nilüfer Haseki ile de araları epey iyiydi."

"Sonra ne oldu?"

"Allahın işi bu ya Ayşe Hatun ansızın ölüverdi." Kısa kıkırdamanın ardından ciddileşti. "Valide Sultan sinirlendi, Gevher Sultan ile kavga ettiler. Sonunda Gevher özür dileyince konu hünkara gitmeden kapandı. Olan zavallıya oldu."

"Bu Gevher uz durmaz, biran önce hünkar ile konuşmam lazım. Evladım doğunca beni eski saraya sürmemeli."

"İsterseniz simdi hazırlanın kimse size engel olmaz."

"Sen Sultanlarımla kal. Allah muhafaza bir şey gelmesin başlarına."

"Siz merak etmeyin, Sultanlarımız güvende olacaklar, sizde kendinize iyi bakın aman üzülmeyin. Daha gebeliğin başındasınız."

Sarayın YansımasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin