39▪︎ Gebe

519 34 14
                                    

Ayşe Hatunun doğumundan günler sonra hanedan sultanları dairede toplaşmış isim merasimini bekliyordu. Asiye Sultan kendi sarayında kalmayı tercih etmiş hediyeleri ağası ile göndermişti.

Yatağın hemen yanında hünkarın dört hasekisi yan yana durmuş Arslanın kulağına ezan okuduğu bebeğe koyacağı ismi bekliyorduk. Ayşe Hatunda özenle giyinmiş hünkarın arkasında kuğu andıran beyaz kaftanı ile bekliyordu.

"Bismillahirramanirrahim."

"Senin adın Orhan."

"Senin adın Orhan."

"Senin adın Orhan." Ayşe Hatun şehzadesini kucağına almış yanağına bir buse kondurmuştu. "Hanedana sadık, Hünkarımıza yaraşır bir Şehzade olur inşallah." Gevher Sultan keseden bir altın çıkarmış Şehzadenin beşiğine iliştirmişti. "Amin."

"Hünkarım Ayşe Hatun hanedana evlat verdiğine göre adının değişmesi icap etmez mi?"

"Doğru dersin Gevher, ona yeni ismini vermek ister misin?

"Şeref duyarım hünkarım." Gevher, Ayşe hatuna döndü. Ona yeni bir isim düşünüyordu. "Bundan böyle senin adın Ayşe Meyra olsun." Ayşe hatun başıyla teşekkür etmişti.

"Hünkarım şehzade Orhan talihi ve bereketi yaşasın. Allah uzun ömürler nasip eylesin." Demişti Hatice Dilaşub. Hemen buradan gitmek istediği belli eder gibi.

"Amin Dilaşub."

"Hünkarım Şehzademiz size yaraşır yiğit, cengaver olsun. Allah hayırlı ömür nasip etsin."

"Amin Cihan'ım." Mahenverin cariyesine işaret etmesiyle hatun elindeki kutuyu açtı. "Bu değerli taşlar ile tek tek işlenen kılıç şehzademize hediyemdir."

"Saolun Mahenver Sultanım." İlk Gevher daireden çıkmıştı. Ardından Nilüfer iki kızını yanına almış iyi dileklerini sunmuştu. Hatice bana işaret etmiş aynı anda dışarı çıkmıştık. Aslında Ayşe ve Arslanı aynı dairede bırakmak istemiyorum lakin Haticenin ne diyeceğini merak etmiştim.

Daireme geldiğimizde sedirde yanıma oturdu. Bir kaç kez ağzını açıp kapamış ardından konuşmaya başlamıştı. "Mahenver ben bir karar aldım lakin hünkarımıza söylemeye çekinirim."

"Nasıl bir karar aldın?"

"Şehzadem Musa on yaşını devirdi. Kaidelere göre sünnette oldu. Gayri sancaga gidebilir neticede kendini bilecek yaşta."

"Şehzademiz daha küçük bu uygun değil."

"Bende farkındayım uygun değildir lakin bana burada huzur yok. En azından evladım ölecek mi korkusuyla yaşamak istemem."

"Hatice emin ol Şehzade Musanın en iyi sancağa gitmesini bende isterim lakin Arslan buna onay vermez."

"Sen konuşsan? Bilirim aramiz iyi olmadı, olmayacakta amma bakıp büyüttüğün şehzademe bunu çok görme."

"Olmaz Hatice ama çok meraklıysan kefeye gidebilirsin, tabi tek başına." Hatice oflaya puflaya dairemden çıkmıştı. Elbet niyeti belli olacaktı, durduk yere kim niye sancağa gitmek isterdi ki?

...

Son vakitlerde midem hayli kötüydü. Aygül Hatun yalvar yakar beni ikna edip ebe kadını çağırmıştı. Yatağa uzanıp ebe kadının tetkitlerinin bitmesini beklerken Aygül başımda heyecanla bekliyordu. "Giyinebilirsiniz Sultanım." Kaftanımın eteklerini düzeltip göğsümdeki düğmeleri ilikledim. Ebe kadın önce ellerini yıkamış ardından bana doğru dönmüştü. Elimde tuttuğum bir kese altını hayırlı havadis vermesini beklediğim ebeye uzattım. "Saolun Sultanım, lakin benden hayırlı bir havadis alamayacaksınız."

Sarayın YansımasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin