Finale Son 1...
[Birkaç gün sonra]
[Mahenver Sultan'dan]Günlerdir tek yapabildiğim dualar ederek güzel bir haber duyabilmekti. Musa'ya mektuplar yazıp yolluyordum. Aklının burada kalmasını istemiyordum. Askerler, seferi hala Arslanın komuta ettiğini bilsede komuta tamamiyle Musaya kalmıştı. Büyük yükü tek başına sırtladığından birde Arslanın durumunu düşünüp taht için endişelenmemeliydi.
Dairede dolaşırken bir yandan da ne zaman Arslanı görebileceğimi merak ediyordum. Yanıma sadece Şehzade Kasımı istemiş ve saatlerdir onunla konuşuyordu. Haliyle içim kararıyordu. Sanki tahtı yavaştan teslim ediyordu.
...
[Has Oda]Hünkar Arslan yatağında zorlukla doğrulmuş yani başında dikilen oğlu Kasım ile konuşuyordu. İlkin hiçbir paşayı azletmemesi gerektiğini söylemişti zira paşalar diğer şehzadeleri tutuyordu lakin işlerinin ehliydi birde Kızlarının eşleriydiler her kızı (ve yeğeni Ruhsar) eşi ile evli kalmayı hakediyordu. Sonunda günlerdir içinde tutup söylemek istediği konuya değindi. "Oğlum, bilirim hekimler demesede vaktim azdır. Bu taht sana yâr olacak ve Osmanlıya hükmedeceksin."
"Ağzınızdan yel alsın Hünkarım. Allah sizi başımızdan eksik etmesin." Babasının eline sarılmış dualar etmeye başlamıştı.
"Ya bugün ya yarın Kasım rabbim beni yanına alacak. Senden burkaç isteğim var. Cenazeme bütün ailemi çağırın. Asiye, Saliha torunlarım ve yeğenlerim gelsin. Onlardan helallik almak nasip olmadı lakin bilsinler benim hakkım her birine helaldir." Hırıltılı ses ile nefesini vermiş ağzından bir inleme kaçmıştı.
"Kızlarım Kasım, sakın onlara dokunma her biri senin kardeşin canları sana emanet eğer olurda onların canlarından vazgeçersen tahtın sallanır. Ve de oğullarım rabbim 5 aslan parçası oğlan nasip etti. Katiyen onlara kıyma zira hiçbiri taht sendeyken taht hayali kurmaz lakin Musaya yada Mustafaya yada Orhana yada Bayezıta kıyar isen yada onların evlatlarına kıyar isen zalim olursun Allah zalim insanları sevmez. Aynı şekilde Musanın eşleri ve çocukları da sana emanet. Sen Kasım Zalim olma." Kasım sadece başını sallanıyordu. Kardeşlerine karşı sempati duymasada onlara kıyacak değildi elbet.
"Son olarak, Eşlerim onlara eziyet etme Validen Gevhere uyup onlara cefa çektirme. Mahenver, Nilüfer, Hatice, Meyra onların canı da sana emanet. Allah almadıkça sen onların canlarına ve nefeslerine dokunma. Onlara evlat acısı yaşatma. Daha yeni yaşadın Kasım, sen evlat acısını tattın bir başkasına tattırma. Mahenver, gebedir evladı kız veya erkek sakın öldürme. O da senin kardeşin benim evladımdır. Gerekirse Mustafayı sancağa ata ve Mahenver ile evlatlarımı gönder." Şimdi içi daha rahattı. Kasıma güveniyordu, o zalim değildi, ona evlatlarını emanet edebilirdi.
"Baba, sakın merak etme ben daima aileme güvence olacağım. Gözün arkada kalmasın." Arslan başını sallamış ardından son isteğini dile getirmişti. "Mahenver'i çağırın." Şehzade Kasım izin istemiş ve daireden çıkmıştı. Mahenver Sultan bu haberi beklediğinden hemen Has odaya gelmişti.
[Mahenver Sultan'dan]
O gün bembeyaz bir kaftan giymiştim. Üzerinde başka hiçbir renk olmayan bir beyaz. Nikah hediyem olan yüzüğü takmış başıma yine Arslanın hediyesi olan tacı takmıştım. Has odaya gidene kadar korkum ve heyecanım dinmemişti.
"Arslan." İçeri koşarak girmiş Arslanın artık soğumaya başlayan elini tutmuştum. "Cihan'ım gel." Eli ile yatağı göstermişti. Hemen yanına gitmiş başını göğsüme yaslamıştım.
"Cihan'ım, ben gidiyorum."
"Hayır, hayır gitmiyorsun buradasın." Hemencecik ağlamaya başlamıştım onsuzluğu düşünemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarayın Yansıması
Ficción históricaSarayın Yansıması 1 Sarayın soğuk duvarları arasında solmak istemeyen, seçilmek için her şeyini feda eden, hünkarın gönlünü hoş tutmakla yükümlü olanlarla doludur harem. Kimisi de sessizce unutulur, hatırlanmak isteyenlerse bir diğerlerini alt etme...