AAAY SELAMMM...
BU BOLUM BOMBA Bİ BOLUM OLUCAK. BEN COK KONUSMAYAYİM SOZ SİZDE.
İYİ OKUMALARR...
.
.
.Kahvaltı masasında oturdum ve Dobby'nin kahvaltılıkları getirmesini beklemeye başladım.
Başım fena ağrıyordu yine. Nedenini anlayamıyordum ama en azından uzun süredir aklıma o görüntülerden dolmuyordu, buna sevinebilirdim şuan.
Ama düşünüyorum bazen, acaba gerçekten obliviate yemiş olabilir miydim? Gölde aklıma gelen şey doğru olabilir miydi? Ama bana neden böyle bir büyü yapılsın ki? Malfoy'lar zaten ağır ve zengin bir aile, kim neden Draco'yla beraber olmamamı istemiş olsun ki?...
Aklım çok bulanık. Keşke birileri bana birşeyleri açık bir şekilde anlatsa...
Kahvaltı masası tam hazır olduğunda Draco geldi ve her zamanki yerine, tam karşıma oturdu. Draco'nun yanına da Astoria geçti. Draco'nun rahatsız olduğu her halinden belliydi ama çaktırmadı. Eline çatalını aldı ve tabağını doldurmaya başladı.
Bende tabağımı doldurdum ama doldurdum dediğime bakmayın. Oldukça az almıştım. Hep böyle yapardım çünkü tabağımda yemek bırakmayı sevmiyordum. Yavaş yavaş alırdım yemeğimi...
Hepimiz yemeye başladığımızda azar azar sohbet ediyorduk. Astoria konuşmaya çok dahil olmayınca sohbet daha güzel oluyordu.
Biraz zaman geçti. Boş muhabbetlere bile girmiştik ama oldukça güzeldi çünkü Astoria boş konuşmuyordu.
"Sonra bende bıraktım zaten, arkamı dönüp koşmaya başladım..." Dedim çayımı yudumlamadan hemen önce. Beni köpeğin ısırmak üzere olduğu zamanı anlatıyordum.
"Anlatmıştın bunu."
Astoria'nın sesiyle döndüm ve ona baktım.
"Anlattığımı sanmıyorum." Dedim imalı imalı.
Sustu, cevap vermedi. Bu da mı duygu sömürüsüne başlamıştı şimdi?
Kahvaltım bitince kalktım. Kalkmamla birlikte bakışları üzerime çekmiştim.
"Odama gidiyorum. Bir şey olursa çağırırsınız."
Dedim ve onlara hiç bakmadan merdivenlerden çıkmaya başladım.
.
.
.
Neredeyse akşama kadar odamda oturup kitap okumuştum. Başımın ağrısı daha çok artmıştı ve aşağıda ne olduğunu bilmiyordum.Kitabı kapattım ve uyuşmuş bacaklarımı oynatmaya çalıştım. Draco bir-iki kez odama uğraşmıştı aşağı gelmem için ama itiraz ederek kitabımı okumaya devam etmiştim. Astoria'yla onu yanlız bırakmak ne kadar doğruydu bilmiyorum ama girmiştik artık bir hataya. Kedi köpek gibilerdi. Tabi daha çok Draco öyleydi. Astoria'nın sesi çıkmıyordu pek.
Keşke Pansy ve Hermione yanımda olsaydı...
Onlarla sohbet etmek çok daha güzel olabilirdi.
İşte telefon şimdi icat edilmiş olsaydı şimdi herşey daha rahat olurdu.
(Abi sorgulamayın canım sıkıldı diye böyle bişey yazdım lqhdlqhfwjd)
Odamda neler olduğunu pek bilmiyordum, bu yüzden odamı gezerek zamanımı geçirebilirdim.
Yatağımdan kalktım ve etrafı incelemeye başladım.
Önce odamda bulunan şu küçük komidinin çekmecesini açtım. Çekmecede birşey yoktu.
Gittim ve gardrop'umu açtım. Birkaç elbiseyle karşılaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secrets Of Obliviate ~Draco Malfoy İle Hayal Et
FanfictionArkamı hafifçe dönüp ona baktım. Aşırı yakındık. Biraz öne çıksam yüzü yüzüme değecekti. Hayal kırıklığına uğramış gibiydi. Geri çekildi ve kendini biraz uzaklaştırdı. Yüzü oldukça düşmüştü. Şuan olan şeyleri anlayamıyordum. "Zihnin gibi yüreğin d...