SARHOSUM OLUM SARKİ SOYLİCEM SİZEE...
UZULMEEE UZULURUUUMM
KİYAMAAAAM SANAAAAAA
BİLİRSİN KOTUUU SOZZZZ DİYEMEMM SAAANAAAA
BEN DÜŞLER ULKESİNİN GEL GİT AKİLLİSİYİMM
AYRİLİK HAKKATEN SONRADAN KOYDUU BAAAAANAAAAAAĞAĞAĞ
NEYSE YETER BUKAFAR 2012 YILLARI. BÖLUME GECELİM. (BU ARADA ASİK FALAN DEGİLİM NO PROBLEM SADECE CANİM SIKILDI.)
(BUNU YAZDİGUMİ GOREN ARKADASLARİM; BEN İNANDİM.)
(GOTUYLE GULENİ DOVERİM.)
.
.
.
(Draco'nun anlatımından çıktık. Dora'nın anlatımından devam.)Fırından ses gelince kurabiyelerin piştiğini anladım ve elimdeki sigarayı tutması için Draco'ya uzattım. Sigaramı tuttuğu zaman fırından bez eldiveni de takarak kurabiyeleri çıkardım. Mükemmel kokusu tüm mutfağı kaplamıştı.
(Off fotoyu önceki bölüme koyucaktim ama unutmuşum neyse şimdi de olur.)
Tepsiyi tezgahta bir yere indirdim ve hepsini sırayla tabağa dizdim. Draco hâlâ aynı şekilde yerde oturuyordu.
Ayağa kalktı. Tam yanıma geldi ve benim sigaramı yüzüme yaklaştırarak dudaklarımın arasına yerleştirdi. Kendi sigarasını da kendi dudaklarına yerleştirdi ve derince çekti içine.
Elimdeki tabağımı bırakıp dudaklarımdaki sigarayı son kez içtim ve söndürüp çöpe attım.
"Tüh, sigaraları karıştırmışım..." Dedi Draco sırıtarak. Bir onun hâlâ içtiği sigaraya baktım birde çöpe.
"Bilerek yaptın!" Dedim yüksek sesimle.
"Şey, karıştırmışım. Ama sorun değil diye düşünüyorum çünkü daha önce zaten-"
Göğsüne hızlıca vurmamla birlikte kurabiye tabağını elime aldım ve salona ilerlemeye başladım. Yürürken aynı zamanda konuşuyordum.
"Boş durma, tezgahtaki meyve tabağını ve birtane bıçak getir."
Koltuğa oturdum ve kurabiyeleri de yanıma koydum. Draco da yanıma geldi ve meyve tabağını bana uzattı.
Meyve tabağını aldım. O da kurabiye tabağını aldı kucağına.
"Ye bakalım, beğenecek misin..." Eline birtane aldı ve büyük bir ısırık aldı kurabiyeden.
"Nasıl?" Dedim hevesle. Bana döndü ağzı doluyken. Lokmasını yuttu ve konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secrets Of Obliviate ~Draco Malfoy İle Hayal Et
FanficArkamı hafifçe dönüp ona baktım. Aşırı yakındık. Biraz öne çıksam yüzü yüzüme değecekti. Hayal kırıklığına uğramış gibiydi. Geri çekildi ve kendini biraz uzaklaştırdı. Yüzü oldukça düşmüştü. Şuan olan şeyleri anlayamıyordum. "Zihnin gibi yüreğin d...