4 Aralık...
"Hyung, süsleri asıyor musunuz?"
"Az önce asmaya başladık kardeşim. Bir saat içerisinde biter."
"Pek ümidim yok hyung. Daha diğerleri gelmedi çünkü. Sadece sen ve Yoongi hyung yaparsanız eğer bu iş bitmez."
"Jungkook ve Jimin malları nerede ayıptır sorması? Sen zaten Seokjin'i oyalayacaksın. ONLAR NEREDE!?"
"Kulağımın dibinde bağırıp durma hyung! Ben nereden bileyim? Okuldan çıktıktan sonra ilk önce Jimin'i aradım. Jungkook ile buluştuktan sonra Sungjin babamın evine gidip, size yarım edeceklerini söyledi."
"Ulan sen okuldan çıkalı yarım saat oldu. Gelsinler hele, ikisine de helyum gazı solutacağım!"
Taehyung kısaca güldükten sonra, Hoseok ile vedalaşarak konuşmasını bitirmiş ve Seokjin'in okuluna yaklaştığı için, onu aramaya başlamıştı.
Çalan telefon bir türlü açılmayınca, Taehyung yine danışmaya giderek Seokjin'in yerini sormuş ve yukarıdaki sınıfta ders işlediğini öğrendikten sonra, sınıfın yakınındaki sandalyelere oturup, koridorda beklemeye başlamıştı.
Yaklaşık on dakika sonra öğrenciler derslerden çıkmaya başladığı sırada, Taehyung, Seokjin'i görmek için ayağa kalkmıştı.
Sınıftan çıkan kızları fark ettiğinde ise, şaşırıp kalmıştı. Çünkü Seokjin'e yemek götürdüğü gün derste sadece erkekler vardı ve Taehyung'da sadece erkeklerin eğitim aldığı bir okul zannetmişti.
Duvar dibinde durup beklemeye devam ederken, içeriden çıkan Seokjin'i fark etmiş ve tam yanına gideceği sırada, onun arkasından çıkarak yanına gelen kızları fark ettiği için, tekrar olduğu yerde durmaya başlamıştı.
Dik dik karşısına bakan Taehyung, Seokjin'in kendisini fark etmesini bekliyordu. Ama Seokjin, kızlarla konuşmaktan kendisini bir türlü fark edememişti.
"Demek yine buradasın!?"
Arkasından duyduğu tanıdık sese doğru dönüp bakan Taehyung, geçen sefer dövdüğü çocukların, imayla kendisine bakıyor olduklarını fark ettiği için, olay çıkarmadan oradan uzaklaşmak istemişti.
"Nereye gidiyorsun güzelim?"
Taehyung'u kolundan yakalayan adam arkasındaki arkadaşlarına dönerek, Taehyung'u eliyle göstermeye başlamıştı.
"Size geçen sefer bir tane güzellikten dayak yediğimi söylemiştim değil mi? İşte şu an tam olarak, o güzellikle konuşuyorsunuz!"
"İstersen farklı yöntemlerle aynı dayağı tekrar atabilirim?"
Sinirle kolunu tutan adama doğru bakan Taehyung, karşısındaki adamın kendi belini tutup, kendisine doğru çekmesine çok sinirlenmişti.
"Bak güzelim! Bir daha bana dokunursan eğer, sana farklı yöntemlerle dokunan ben olurum."
"Sevgilimi derhal bırakmazsan eğer, sana farklı yöntemlerle dokunan kişi ben olacağım!"
Seokjin'in sesini duyan Taehyung, kendisini tutan adamın kolları arasından çıkmaya çalışırken, kafasını çevirip sevgilisine doğru bakmaya başlamıştı. Seokjin ise, bu manzaraya daha fazla dayanamamış ve Taehyung'u bir hışımla kendisine doğru çekip onu arkasına aldıktan sonra, karşısındaki adamlara bakarak konuşmaya başlamıştı.
"Bana bakın benim canımı sıkmayın! Sevgilime bir daha dokunacak olursan eğer, arkadaşlarında dahil her birinize müdürün verdiği cezalardan veririm, üç gün kendinize gelemezsiniz! Ona bir daha dokunmayacaksın. ANLAŞILDI MI!?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARKETÇİ'NİN OĞLU
RomanceDiş Hekimliği okumak için, Daegu'daki ailesini bırakıp Seul'e gelen Kim Taehyung'un hikayesi... |Taejin| Bu kurgu @Taejinaski nın isteği üzerine yazılmıştır. Zor bir dönemden geçtin ve bunu biraz da olsa atlatabilmen için elimden geleni yapacağım...