18

160 19 95
                                    

Evlerinin önüne arabasını park eden Namjoon, oğluna bakarak onun başını okşarken gözünden akan yaşları siliyordu.

"Özür dilerim baba..."

"Bana bir bak bakayım?"

Oğlunun kendisine bakmasını sağladıktan sonra, onun güzel gözlerine gülümseyerek bakarken konuşmaya başlamıştı.

"Sevdiğin için özür dileme tamam mı? Asıl, onu bu denli sevdiğin için kendinle gurur duymalısın."

Namjoon'un gözlerine bakan Taehyung, kollarını babasının boynuna dolayarak ona sımsıkı sarılmıştı.

"İyi ki benim babamsın... Seni çok seviyorum."

Oğlunun yumuşacık saçlarından öpen Namjoon, onun cennet kokusunu içine çekmiş ve gülümseyerek konuşmaya başlamıştı.

"Bende oğlum... Ben de seni çok seviyorum. Senin mutluluğun için her şeyi yaparım... Hadi, annen bizi bekliyor."

İkisi de göz yaşlarını sildikten sonra, arabadan inmiş ve bagajdaki eşyaları alarak evin kapısını çalmışlardı.

Kapı deliğinden baktığında oğlunun ve eşinin geldiğini gören Bayan Kim, hemen kapıyı açmış ve oğluna sarılarak, onun mis kokusunu içine çekmişti.

Akşam yemeğini hazırlamış olan Bayan Kim, oğluna ve eşine ellerini yıkayıp sofraya gelmelerini söyledikten sonra, sıcak yemekleri tabaklara koymaya başlamıştı.

Oğlu ve eşi de sofraya oturup yemek yemeye başlayınca, kendisi de gülümseyerek onlara bakarken yemeğini yemeye başlamıştı.

"Nasılsın güzel annem?"

"İyiyim yakışıklı paşam, sen nasılsın? Okulun nasıl gidiyor?"

"İyiyim annem. Okulum da güzel gidiyor. Derslerimi dinliyorum ve kendime yurtta güzel bir düzen oturttum. Bu yüzden rahatça dersime odaklanıp, çalışabiliyorum."

"Aferin benim paşama. Yemeği beğendin mi?"

"Evet annem eline sağlık, çok güzel olmuş."

"Baban bana bir arkadaşını bırakıp öyle geleceğinizden bahsetmişti. Ne yaptınız?"

"Onu da evine bıraktıktan sonra, eve geldik annem."

"Arkadaşının adı ne?"

Annesinin garip bakışlarla kendisine baktığını gören Taehyung, önündeki yemeğe bakarak cevap vermişti.

"Kim Seokjin..."

"Hangi bölümü okuyor?"

"Hayatım, çocuğu sorguya mı çekiyorsun?"

Namjoon'un sorusu ile beraber, Bayan Kim önündeki yemeğe bakarak konuşmaya başlamıştı.

"Hayır, sadece merak ettim."

"Polis okulu okuyormuş annem. Bu sene son sınıfmış. Sınavlardan geçerse eğer polis olacakmış."

"Anladım..."

Bayan Kim, başka bir şey sormadan yemeğine devam ederken, Namjoon aklına gelen şeyle birlikte konuşmaya başlamıştı.

"Oğlum?"

"Efendim baba?"

"O zaman Seokjin dövüş dersi alıyor mudur?"

"Bilmiyorum ki baba. Alıyor olabilir."

"Bir ara ona dövüş dersi versene?"

"Ben eğitmen değilim babacığım."

"Birkaç kere toplu ders verdin oğlum ve çok iyi dövüşüyorsun. Bence bu fırsatı kaçırma. Hem bu sayede ona yardımcı olabilirsin."

MARKETÇİ'NİN OĞLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin