33

85 12 92
                                    

"Meleğim, üniformamın nerede olduğunu biliyor musun?"

"Şimdi dolabından çıkartıyorum hayatım."

"Peki tabancam- ayh! Tamam gördüm, buradaymış."

Taehyung, Seokjin'in işe gideceği ilk günde onun yalnız bırakmamış ve birkaç gün önce Daegu'dan ayrılıp onların evine gelerek küçük bir sürpriz yapmıştı. Gece de sevgilisinin yanında yatıp, her şeyin yolunda gideceği konusunda onunla konuşmuş ve sabah uyanıp Seokjin için güzel bir kahvaltı hazırlamıştı.

Kahvaltıdan sonra, Seokjin'in kıyafetlerini ütüleyen Taehyung, şimdi ise heyecanlı olan sevgilisinin eli ayağı birbirine girmesin diye, onu sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Bak bir bana?"

Seokjin tabancasını belindeki kabzanın içine koyduktan sonra, kollarını boynuna dolayan sevgilisini kendine doğru çekmiş ve toprak gözlerine bakmaya başlamıştı.

"Heyecanlı olduğunu biliyorum, ama böyle olmaya devam edersen ne yapacağını unutacaksın. Biraz sakin ol tamam mı hayatım? Ben hep yanındayım."

Taehyung, Seokjin'e sarılarak biraz rahatlamış olmasını sağladıktan sonra, yanağından öpmüş ve yatağın üzerindeki üniformayı Seokjin'e göstererek konuşmaya başlamıştı.

"Giymeyi düşünmüyor musun?"

"Ah! Tabi, ver bebeğim."

Seokjin, Taehyung'un elindeki ince uzun kollu üniformasını giyip, aynanın önünde saçlarını taradıktan sonra, tekrar sevgilisine dönerek bakmaya başlamıştı.

"Nasıl oldum?"

"Ateş ediyorsunuz memur bey... Yalnız, bu üst pek olmadı."

"Nesi olmadı meleğim?"

"DAR BU DAR! DELİRTME BENİ! Bütün her yerin belli olacak. Gider ayak iş yerine varamadan sevgilimi yolda kapıp götürecekler!"

Seokjin, Taehyung'un yanına kahkaha atarak gelip saçlarını öptükten sonra, güzel gülümsemesiyle birlikte konuşmaya başlamıştı.

"Şu kıskanç hallerin beni benden alıyor meleğim. Tamam bak, havalar hala serin olduğu için ceketi de giyip gideceğim. Kimse bir şey görmez."

"Yanık herif! İçeri girer girmez çıkartacaksın o ceketi, ben seni bilmiyor muyum?"

"Bak cidden çıkartmayacağım. Şubatın sonuna gelmiş olsak da, havalar hala soğuk zaten. Hem seninde hasta olup üşütmeni istemiyorum. Evde bile olsan kendini sıcak tut tamam mı?"

"Tamam hayatım."

"Eh, ben artık gideyim. Yoksa geç kalacağım."

"Tamam, ben de biraz etrafı toparlayıp, Sungjin babamın yanına gideceğim. Sonra da biraz alış veriş yaparım."

"Tamam meleğim. Bir sorun çıkmazsa eğer, akşam beşten sonra gelirim."

"Peki."

Seokjin, polis kıyafetleri ile birlikte aşağı inerek, kapının yanındaki vestiyerden ceketini alıp üzerine giydikten sonra, kalın botlarını da ayağına geçirmiş ve sevgilisinin güzel yüzüne bakmaya başlamıştı.

"Vakit buldukça seni arayacağım meleğim."

"Önemli değil hayatım. Mesaj yazsan da olur. İlk günün olduğu için yoğun olabilirsin."

"Seni seviyorum."

Seokjin, Taehyung'u kendisine çekip dudaklarından öptükten sonra kapıyı açmış ve ona el sallayarak yürümeye başlamıştı.

MARKETÇİ'NİN OĞLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin