MARKETÇİ'NİN OĞLU

34

Seokjin'den...

Taehyung'un bayılacağını fark eder etmez, hızla yanına gelmiş ve yere düşmeden onu yakalayıp kucağına almıştı.

"AMBULANS ÇAĞIRIN!"

Kucağındaki Taehyung ile birlikte amirine haber verdikten sonra, kendini hızlıca binanın dışına atmış ve gelen ilk ambulansın içerisine sevdiğiyle birlikte binmişti.

"Bayım ben onun sevgilisiyim. Aynı zamanda criminalde görevli polis memuruyum. Silahlı soygundan hemen sonra bayılıp kaldı."

"Tamam memur bey. Siz sakin olun. Şu an bir sorun görünmüyor. Yaşadıkları bünyesine ağır gelmiş ve olay bitip rahatladıktan sonra, bayılmış olabilir. Şimdilik hastaneye kadar uyutmak için ilaç vereceğim. Sonrasına hastane doktoru bakacaktır."

"Peki teşekkür ederim."

Seokjin, sevgilisinin hemen yanıbaşında durmaya devam ederken, elini sıkıca tutarak hiç bırakmamış ve hastaneye vardıktan sonra, sedyede yatan Taehyung'un yanında giderek acile giriş yapmıştı.

"Evet, sorun nedir?"

"Hocam, silahlı soygun bittikten sonra bayılmış. Tansiyonunu ölçtüğümde çok yüksek çıktı. Sakinleştirici ve uyku ilacı verdim."

"Tamam, teşekkürler. Hastayı buraya getirin!"

Seokjin'de sedyenin yanında giderek, sevdiği için endişeli gözlerle etrafına bakarken, doktorun kendine bakıp konuşmaya başlaması üzerine sakinleşmeye çalışıyordu.

"Siz kimsiniz?"

"Criminalden, polis memuru Kim Seokjin. Hasta benim sevgilim doktor bey. Silahlı soygun esnasında her şeyi bizzat gördüm. Olay bittikten sonra da karşımda bayılıp kaldı."

"Tamam Bay Kim. Sakin olun lütfen. Bir şeyi olduğunu sanmıyorum. Yine de kontrol amaçlı bakacağım ve odaya aldıracağım. Siz burada bekleyin ve lütfen ailesine de haber verin."

Seokjin doktora başını salladıktan sonra, boş bir sandalyeye oturup ağlamaya başlamıştı. Telefonunun çaldığını duyduğunda ise, arayan kişinin amiri olduğunu görmüş ve hızla aramayı yanıtlamıştı.

"Seokjin ne yaptın?"

"H- Hastanedeyim amirim."

"Tamam oğlum, buradaki iş bitmek üzere. Ben birazdan yanına geleceğim. Hangi hastanede olduğunu bana konum at."

"Tamam efendim."

"Yapmamı istediğin bir şey var mı?"

"Efendim... Taehyung'un babasının numarasını size atsam, olan olayları anlatıp haber verebilir misiniz? Ben şimdi konuşacak halde değilim."

"Tamam oğlum, sen sakin ol. O koca adam gözümün önünde üç kişiyi alt etti. Ona hiçbir şey olmaz. Korkma sen. Ben ailesini arayıp güzelce konuşurum."

"Çok sağolun efendim."

Telefonu kapattıktan sonra amirine mesaj atarak işini halletmiş ve çıkardığı ceketini dizlerinin üzerine koyarak ağlamaya devam etmişti.

"Bay Kim!"

Oturduğu yerden hızla kalkmış ve yaşlı gözlerini silip, kendisine bakarak konuşan doktoru ilgiyle dinlemeye başlamıştı.

"Tansiyonu yükselmiş. O yüzden ilaç vereceğiz. Şimdi de biraz dinlenmesi için odaya alacağız."

"Ben de yanında durabilir miyim?"

"Tabi efendim. Lütfen peşimden gelin."

Taehyung'u, yattığı yatağın içerisinde asansöre koyarak yukarıdaki odaya çıkardıkları zaman, Seokjin Taehyung'un yanına bir sandalye çekerek oturmaya başlamıştı.