MARKETÇİ'NİN OĞLU

4

Okuldaki dersleri biten Taehyung, Hoseok ile birlikte yurda gitmek için onu aramıştı. Ama Hoseok'un dersinin kendisinden önce bittiğini ve onun yurtta olduğunu öğrendiğinden dolayı, tek başına yurda gitmek zorunda kalmıştı.

Gitmeden önce tekrar kendisine yiyecek bir şeyler almak istemişti ve yine "SUNG - JİN" isimli markete gitmişti.

Almak istediği şeyleri raflardan alıp kasaya geldiği zaman, dün gördüğü yaşlı adamın yine orada olduğunu görmüş ve gülümsemeden edememişti.

"Efendim nasılsınız?"

"Ah, sen mi geldin oğlum? İyiyim sen nasılsın?"

"İyiyim efendim. Artık beni sık sık burada görebilirsiniz, çünkü burayı çok sevdim ve yurduma da baya bir yakın."

"Öyle mi? Tabi oğlum her zaman beklerim. Buyur gel."

"Sağolun efendim."

Kasadan geçen yiyeceklerini poşete doldurmaya devam eden Taehyung, bu güzel sohbet karşısında daha da mutlu olmuştu.

"Bugün okulun ilk günüydü. Nasıl geçti?"

"Güzeldi efendim. Yani hocalar ilk günden biraz zorlamış olsa da, gayet iyiydi."

"Olsun oğlum çalışmak iyidir. Sen dersini güzelce dinlemeye devam et."

"Peki efendim. Çok teşekkür ederim."

"Rica ederim oğlum, yine gel."

Taehyung aldıklarının parasını ödedikten sonra müzik dinleyerek yurda gelmişti.

Binaya girdiğinde ise etrafında ne olup bittiğini ancak kavrayabilmişti. Çünkü kulaklığını çıkartıp cebine koyduktan sonra, birkaç kişinin tanımadığı birisine bağırdığını görmüştü. Ne olduğuna karışmak istemese de, sıkıştırılan çocuğun sesi tanıdık geldiği için oraya doğru gitmeye başlamıştı.

"Sana güvenip iş yaptık biz. Ama sen ne yaptın? DÜŞÜK NOT ALMAMIZA YOL AÇTIN!"

"Ya siz anlamıyor musunuz!? Ben hocaya ödevi gösterdim ama, sonradan kendisi anladı büyük ihtimalle. Adam bana hiçbir şey demedi ki. Nereden bileyim böyle olacağını?"

"SENİ KÜ-"

İnsanlara karşı doğru dürüst sesini bile yükseltmeyen Taehyung, gördükleri karşısında sinirlenmeden edemediği için bağırmak zorunda kalmıştı.

"HEY! SİZ NE YAPTIĞINIZI ZANNEDİYORSUNUZ?"

"Taehyung?"

"Sen de kimsin?"

"Bağırdığınız kişi benim kuzenim aptallar! Çekilin onun etrafından."

"Park Jimin? Bu üç kağıtçı, senin kuzenin? Öyle mi?"

"Size hiçbir şeyi beğendirmek zorunda değilim. Şimdi çekilin onun yanından. Buraya gel Jimin."

Taehyung, Jimin'i elinden tutup ayağa kaldırdığı gibi asansöre doğru yönlendirmişti. Arkalarından bakıp kalan iki genç ise, onları umursamadan çekip gitmişlerdi.

Taehyung, Jimin ile beraber asansöre bindikten sonra, ona olan öfkesi yüzünden konuşmak istemese de asansörün kapısı kapanmadan önce konuşmaya başlamıştı.

"Kaçıncı kattasın Jimin?"

"5. Kat B bölümündeyim."

"Tamam ben de aynı katta A bölümündeyim."

Taehyung, beşinci katın düğmesine basmış ve ciddi bir ifadeyle Jimin'e bakmaya başlamıştı.

"Kusura bakma sana da sorun çıkardım."