"Off! Siz miydiniz? Aklım gitti yaa! ZART DİYE ODAYA DALINIR MI DAVAR HERİFLER!?"
Seokjin panik ve sinirle, aniden odaya giren Jimin ve Jungkook'a bağırdıktan sonra, Taehyung'u yanına çekip düzgün bir şekilde oturmasını sağlamıştı.
"Ulan, BU MANZARA NE? Odaya bizden başkası girse ne bok yiyeceksiniz?"
"Jimin bağırıp durma! Sevgilimi öpüp, öpmeyeceğimi sana sormayacağım!"
"LAN NE ARA İŞİ PİŞİRDİNİZ?"
"Jimin sakin olur musun?"
"Sen karışma Jungkook! Evet, bir cevap bekliyorum?"
"Jimin?..."
"Tae... Bak sakin kalmaya çalışıyorum. Sen de bana güzelce anlat, hadi!"
"Cumartesi günü sevgili olduk... Bugün de babam bizi getirip bıraktı zaten."
"Peki Seokjin hyungun burada ne işi var?"
"Yoongi hyung onun evindeymiş. Hoseok hyung da dünden beri Yoongi hyungu göremeyince endişelenmiş. İkisi birlikte buraya gelmişlerdi."
"Hoseok hyung nerede peki?"
"Yoongi hyung ile konuşmaya gitti."
"Tamam..."
Jimin ayakta durarak Taehyung'a sorularını sorup cevaplarını aldıktan sonra, içi rahatlamış bir şekilde Taehyung'un yanına gelip oturmuş ve ona sarılıp, kulağına fısıldayarak konuşmaya başlamıştı.
"Annem bana hafta sonu iyi olmadığını söylemişti. Çok endişelendim. Şimdi daha iyi misin?"
"İyiyim. Babam ve annem benim yüzümden kavga etmişlerdi. Sonra da her şey yoluna girdi zaten. Hem onlar barıştı..."
Taehyung'da, Jimin'in kulağına yaklaşarak heyecanla konuşunca, sevincini ona da belli etmek istemişti.
"Hem de biz sevgili olduk!"
"Çok sevindim... İlk başta şok oldum hyung, o yüzden biraz bağırdım. Kusura bakma lütfen."
"Önemli değil Jimin. Ben de şaşırırdım çünkü, normal yani."
"Hyung?"
"Efendim Jungkook?"
"Biraz dışarıda konuşalım mı?"
"Tamam, gel gidelim."
Seokjin, Taehyung'un başını okşayıp sevgiyle onun güzel gözlerine baktıktan sonra, Jungkook'un peşinden gitmişti.
Meraklı gözlerle Taehyung'a bakmaya devam eden Jimin, ona ne olup bittiyse her şeyi anlatması gerektiğini söylemişti.
Neredeyse on beş dakika boyunca Taehyung'u dinleyen Jimin, en sonunda işin tatlıya bağlandığını öğrendiği için çok sevinmişti.
"Film gibi bir hafta sonu geçirmişsin Tae. Yalnız Namjoon dayım da hiç fena değilmiş. Sana böyle davranması çok güzel."
"Evet... Beni boş ver anlat anlat yoruldum. Biraz da sen anlat ne olduysa?"
"Bir şey olmadı. Hafta sonu Jungkook ile vakit geçirdik. Arada bir de Hoseok ve Yoongi hyung ile muhabbet ettik."
"Bu kadar mı?"
"Yalnız Jungkook, adama o şekilde laf sokulur mu? Aklını peynir ekmekle mi yedin?"
"Ne yapayım hyung? Davar herif abaza gibi bakıyordu. Kanser oldum iyice. Onu orada boğmadığıma dua etsin!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARKETÇİ'NİN OĞLU
DragosteDiş Hekimliği okumak için, Daegu'daki ailesini bırakıp Seul'e gelen Kim Taehyung'un hikayesi... |Taejin| Bu kurgu @Taejinaski nın isteği üzerine yazılmıştır. Zor bir dönemden geçtin ve bunu biraz da olsa atlatabilmen için elimden geleni yapacağım...