Yavaş yavaş gölün etrafına doğru yaklaşan ikili, biraz orada dolaştıktan sonra yerdeki çimlerin üzerine oturmaya başlamışlardı.
"Burası gerçekten çok güzelmiş Taehyung."
"İstersen başka bir zaman, tekrar birlikte gelebiliriz?"
"Olur gelelim..."
Oturmaya başladıkları andan beri, Seokjin'in kafasındaki dönüp dolaşan düşünceler, kendisine bir türlü rahat vermediği için Taehyung'a doğru dönerek konuşmaya başlamıştı.
"Taehyung?"
"Efendim?"
"Sana hatırlatıp moralini bozmak istemiyorum ama... Annen ile baban neden kavga etti?"
"Ben bir erkeğe çok aşık oldum Seokjin. Annem de bir erkeği sevmemi istemiyor. Babamla bu yüzden kavga ettiler."
Seokjin, aniden Taehyung'dan böyle bir cevap duymayı beklemiyordu ve duyduklarından sonra şok olsa bile, şimdi ise aklında dolanıp duran tek soru; Taehyung'un kime aşık olduğuydu. Ama bu sorudan sonra alacağı cevaptan çok koruyordu. Bu yüzden sormamaya karar vermişti.
"Sana demiştim ya, 'ailem bana hep destek olur.' diye?... Annemin bana destek olmadığı tek konu budur."
"Peki baban?"
"Babam mı?... O ne olursa olsun bana sahip çıkar. Belki şimdiye kadar onu birçok kez, saçma sapan sebeplerden dolayı üzüp, kırmışımdır. Ama o beni hiç bırakmadı. Bana her zaman, 'üzülme güzel oğlum. Ben bir çaresini bulurum.' dedi... Ben ilk defa, bir babanın oğlunu bu kadar çok sevdiğini hissettim... Ama bu sevgiyi kendi babam bana verdiği için, kendimi çok özel hissediyorum."
Duyduklarıyla beraber kendi kendine düşünmeye başlayan Seokjin, yaşadığı şeyleri sevdiği adama anlatmaya karar vermişti.
"Bana kendimi hatırlatıyorsun Taehyung."
"Hangi konuda?"
"Aynı konuda... Babam ve annem de birgün benim yüzümden kavga etmişlerdi. Ama sonra annem babama, 'seni de, o ibne oğlunu da istemiyorum. Ben Daegu'ya gidiyorum. Senden de boşanacağım!' deyip gitmişti. Kalbim gerçekten çok kırılmıştı. Ama kendi içimde annemi affetmeyi becerebildim... Bir süre sonra da annemle babam boşandı ve biz babamla tek başımıza kaldık. Ama babam bana hiçbir zaman benim yüzümden boşandıklarını hissettirmedi. Beni hep koruyup kolladı, bu yaşa kadar büyüttü..."
"Annenle görüşüyor musun?"
"Evet. Çünkü ne olursa olsun, o benim annem..."
"Peki sana dediklerinden pişman oldu mu?"
"Oldu... Beni arayıp sürekli telefonda ağladı. 'Özür dilerim oğlum. Artık senin mutluluğun için yaşayacağım. Babandan ayrı olsam bile, buradan senin için çabalayacağım.' dedi... Bu dedikleri sayesinde onu zaten affetmişken, daha çok affetmemi sağladı."
Taehyung, karşılarındaki göle bakarak konuşan Seokjin'i sonuna kadar dinledikten sonra, dolmuş olan gözleriyle beraber konuşmaya başlamıştı.
"Seokjin?... Aslında birbirimize ne kadar çok benziyormuşuz, değil mi?..."
"Taehyung, sen?... Benim gibi bir insanı sevebilir misin?"
Seokjin'e bakmaya devam eden Taehyung, tüm içtenliğiyle beraber konuşmaya devam etmişti.
"Severim... Seviyorum."
"Efendim?"
Seokjin gözlerini hızla açıp başını Taehyung'a döndürdükten sonra, onun gülümseyerek bakan yüzüne şaşkın şaşkın bakmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARKETÇİ'NİN OĞLU
RomanceDiş Hekimliği okumak için, Daegu'daki ailesini bırakıp Seul'e gelen Kim Taehyung'un hikayesi... |Taejin| Bu kurgu @Taejinaski nın isteği üzerine yazılmıştır. Zor bir dönemden geçtin ve bunu biraz da olsa atlatabilmen için elimden geleni yapacağım...