11. Bölüm: "Rest"

6.7K 553 18
                                    

Çok kısa bir sürede 4k olduk, benim motive kaynağım oldu bu mutluluk 🥺💗

Peki benim saat kaç olursa olsun bölüm atmam jdskdk (00:22)

Biliyorum, hepiniz bu bölümdeki gelişmeyi dört gözle beklediniz ama, Yusufhan kendi içinde bir şeyleri henüz kabul edip, annesinin söylediklerini de düşünerek hareket ediyor. O yüzden her şeyin bir zamanı var 🫣

📣 Pamuk eller oylara 🫣❤️‍🩹

"Haydin afiyet olsun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Haydin afiyet olsun." Kalender ağanın ağzından çıkanlarla elimdeki kaşığı önümdeki çorbaya sundum. Açıkçası fazlasıyla çekiniyordum. Hem Yusufhan'ın babası ile yemek yiyor olmaktan, hem de onların evinde olmaktan elim ayağıma dolaşıyordu sanki. Bu yüzden zar zor geçti boğazımdan çorba.

Yusufhan'a göz ucuyla baktığımda büyük bir iştahla yemek yediğini gördüm. Gözlemlediğim kadarıyla iştahı epey bir açık yapısı vardı.

Abimse tereddüt etse dahi boğazından sıra sıra lokmaları götürüyordu maşallah.

Yavaş yavaş yiyor gibi yaparken, tuvaletteki anlarımızı düşündüm. Vücudunun vücuduma değmesinin heyecanını hala atlatamamıştım. En son söylediği sözün kalbime verdiği hüküm ise müebbetti. O dakikada takılı kalmıştım. Söylediği her şey külçe gibi oturmuştu içime. Evleneceğimizi söylemesi öylesine miydi, yoksa bir ön bilgi miydi?

Hayatımda daha önce travmalarım harici, çok büyük sorunlarım olmamıştı. Ama şuan Yusufhan ile evlenmezsem, sanki dünyanın en mutsuz insanı olacaktım. Böyle hissedeceğimi düşünmeden kendimi alamıyordum. Duygularım sabun gibi kayarken, kontrol tamamen elimden çıkmıştı.

Aralarında koyu bir sohbete daldılar. Yusufhan ara sıra Kalender ağa ile ağabeyimin arasında geçen konuşmalara katılıyor, sonra onların bakmadığından emin olduğu an bana bakıp göz kırpıyordu.

Kalbim daha ne kadar feragat edebilirdi kendisinden bilmiyorum ama sanki bin parçaya bölünse, bini de gidip onu bulacaktı.

Titrediğinden dolayı kaşığı tutamadığım elimi bacağımın üzerine bıraktım. En iyisi onların yemesini beklemekti, yüksek ihtimalle fazla heyecandan midem almıyordu. Kendimi yemeye zorlamayıp beklemeye başladım.

"Ee kızım..." diye ses geldi masanın başından. "Sen neler yapıyorsun, nasılsın?"

Boğazımı temizledim. Gülümseyerek, "İyiyim ağam sağ olun. Ev işleriyle meşgulüm, günlerim öyle geçiyor." derken, Yusufhan'a bakmamak için fazlasıyla özen gösterdim. Kime bakarsam bakayım, ona bakmadığım için gözlerim bana isyan ediyordu.

Hazır diyalog halindeyken Kalender ağayı dikkatle incelemeye başladım. Heybetli olduğu bir gerçekti. Yusufhan ile ise sanki aralarında sözsüz bir tartışma olduğunu hissediyordum. Elle tutulur bir soğukluk vardı birbirlerine karşı ve ağabeyimin de bunu farkettiğini düşündüm.

Deli'kanlım (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin