19. Bölüm: "Küskünlük"

6K 490 82
                                    

Selamlar herkese 🫰🏻🤍

Çok uzun olmayan bir bölüm ile geldim. İnanın çok fazla problemle uğraşıyorum ve bölüm yazmak zorlaşıyor 🥲

Yorumlarınıza, oylarınıza talibim dostlarrr 🫵😮‍💨💗

Haydi bölüme geçin, iyi okumalar 😗

Gözlerimi, sırtımda hissettiğim hareket halindeki parmak ile açtım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerimi, sırtımda hissettiğim hareket halindeki parmak ile açtım. Sanki bir resim çiziyor gibiydi yumuşak parmağı. Yeni güne böyle uyanmanın, hayatımdaki en büyük şansım olduğunu düşündüm, tebessüm ederken.

Ben ona arkamı dönmüş, dizlerimi kendime kıvırmış şekilde yatarken, o ise bir kolu belimi sarmış halde resim çiziyordu sırtıma. Hayal çok kurmuştum, fakat böylesi güzel bir kareyi aklım almamıştı.

Boynuma yaklaşarak koklaya koklaya derin bir öpücük bıraktı. "Günaydın benim güzel karım."

Keyifle kıkırdadım. "Günaydın deli'kanlı kocam." derken, sırtıma varla yok arası değen parmağından dolayı gıdıklanıp, kıvrandım gülerek. "Yaa... Huylandım..."

Dikkatle işine devam ederken. "Bekle," dedi, onun da güldüğünü hissettim. "Az kaldı."

"Neye?" diye merakla sormama engel olamadım.

Son bir dokunuş yapıp çıplak tenimden ayırdı parmağını. "Geleceğimiz." dedi fısıldayarak. Hayali bile saç beyazlatırdı. "Ne çizdin geleceğimize?" dedim, bunu duymaya gerçekten ihtiyacım olduğu için. Güzel günlerimiz olacağını duymak, bana güç verecekti.

Hırıltılı nefesini kulağıma üfledi ve sıkı sıkı sarıldı bana. "Üç çocuk çizdim, biraz daha geç uyansaydın beş olurdu ama." Ben hemen itiraz edecekken, gülerek devam etti. "Bacası tüten, etrafı geniş çitlerle çevrili, kapısı denize açılan bir ev dolduruyor düşlerimi. Çocuklar sürekli denize girmek istediği için, senin itiraz istemeyen otoriter sesin yankılanıyor evde. Bense hiç karışmayarak mangaldaki eti çeviriyorum..."

"Kokusu burnuma geldi." dedim, dalga geçerek. "Bir resim bu kadar şeyi nasıl anlatabiliyor?"

Altında çamaşır vardı ve ateşimiz harlanmasın diye ise bel altımız arasında belli bir mesafe bırakmaya özen gösteriyordu. Fakat bel oyuğumdaki eli varlığını korurken, uslu durmayarak okşadı ve, "Hayal," dedi, gerçek olmasını ikimiz de isterken. "Nasıl bu yatağa her baktığımda seninle sevişmeyi hayal edeceksem, sırtındaki hayali eve her baktığımda ise o günlerin gelmesini dua edeceğim Gazel güzelim."

Ağzımı açıp, iki kelam bir yanıt vereceğim vakit, hayallerimizin içine sıçmak istercesine kapı güçlükle vuruldu. Başkası duysa, alacaklı sanırdı fakat gelen azrail değil ise Kıratlı konağında ne işi vardı alacaklının! "Ağabey, açın kapıyı acil!"

Deli'kanlım (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin