16. Bölüm: "Gülnur"

5.8K 538 67
                                    

Merhaba aşkımlar 🥺🫂

Hızla büyüyoruz, şaşkınım 🥲🥲

Vizelerim başlamak üzere, alttan da dersim olduğu için stresli, gergin, moralim sıfırken elim yazmaya gidiyor sürekli. Gerçekten bu kurgu ve siz bana gözle görülür şekilde iyi geliyorsunuz 🤍

Bölüm çok çok içime sindi. Umarım siz de seversiniz 🫵💓

Koyduğum sınırları aştığınız için minnettarım... Ama okuyanların çoğu destek vermiyor. Eğer bu kurguyu seviyorsanız, oy ve yorum atmak zor değil arkadaşlar 💔

📣 ÖNEMLİ 📣 BÖLÜM GELMESİ OYLAR İLE İLİŞKİLİ. SİZE GÜVENİYORUM 🫀

O günden sonra hayatımın seyri değişmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

O günden sonra hayatımın seyri değişmişti. Yusufhan'ın düğün tarihimiz için otuz eylül demesinin, dönüm noktamın henüz başlangıcı olduğunu biliyordum.

Babası ile araları iyi değildi, evdeki herkese de şeffaf duvarları olduğunu bizzat hissetmiştim. Her ne kadar onun insanlara tepkisinin üzerine biraz düşünsem de, Yusufhan'ın ördüğü o duvarlar kimsenin kendisine karşı çıkamamasını sağlıyordu. Mizacı herkese karşı sertken, yalnızca benim yanımda dudaklarının kıvrıldığı düştü yoğun zihnime. Kalbi ne zaman bana gülmüştü bilmiyordum fakat dudakları daha ilk tanıştığımız gün kıvrılmıştı benim için.

Yemek gerginlikle geçmiş, Yusufhan ile baş başa bir saniye bile kalamamıştık. Yine de moralimi bozmayarak bir hafta kalan düğünümüzü getirdim aklıma.

Narin teyze sanırım bizim eve taşınmıştı da, bizim haberimiz yoktu. Sabah gözümü onunla açıyor, akşam onunla kapatıyordum. Ağabeyimle gidemediğimiz şehre beni her gün düğün alışverişi için götürürken benim hiç eksiğim kalmadığını düşündüğüm noktada ertesi gün yeni bir alınacakla dikiliyordu karşıma.

Yusufhan'dan bahsederken oğlum diyordu. Anası gibi davranmasına Yusufhan'ın sinirlendiği yadsınamayacak bir gerçekti. Anladığım kadarı ile anası onun hassas noktasıydı.

Narin teyzeyi çözememiştim. Çözmek gibi de  niyetim yok diye düşünürken, Yusufhan'ın da dahil olduğu sekizinci alışveriş günümüzde onun beni kenara çekip, "Konakta yaşayacağımızın farkındasın değil mi?" demesi ile görmezden geldiğim gerçeği gözümün içine içine sokmuştu.

Yalan yok, üzülmüştüm. Aklıma Ceylan abla ile konuşmamız gelirken kendi kendime öfkelenmeme engel olamadım. Büyük lokma ye, büyük konuşma diye boşuna dememişler Gazel!

O konak çiçeklerle doluyken, ben çiçek alerjim ile nasıl barınacaktım orada? Çiçeklerin o kadar çok olmasının bir sebebi olduğunu tahmin etmek zor değildi. Yemek günü zor tutmuştum kendimi zaten, fakat evlendiğimizde alerjim büyük bir hastalığa evrilebilirdi.

Deli'kanlım (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin