6. Bölüm

7.4K 691 277
                                    

Normalde 2 günde bir yayınlıyorum. Ama bugün bir bölüm daha paylaşmak istedim. İçimden geldi :)

Oylarınızın ve yorumlarınızın beni motive ettiğini unutmayın lütfen.

İyi okumalar :)


Sorduğum sorudan sonra Baekhyun derin bir nefes aldı ve söze başladı. Anlatacaklarını heyecanla bekliyordum.

"Benim çevremi biliyorsun anlatmıştım. Joon Myeon annemin arkadaşlarından birinin oğlu. Erkeklerden hoşlandığımı biliyordu. Ama ben bilmiyordum. Çünkü lanet olasıca annelerimizin bir arkadaşının kızıyla birlikteydi. Kızla sadece ailesini kandırmak için sevgili olduğunu söyledi. Sonra da ayrıldılar. Biz yakın arkadaştık. Ondan hoşlanıyordum aslında. Ama öyle delicesine bir aşk veya sevgi yoktu sadece hoşlantıydı. Bana zamanla çok iyi davranmaya başladı. Bu nedenle ona olan ilgim arttı. Bir gün beni aniden öptü. O gün annelerimiz bizi gördüğü için ailelerimize sevgili olduğumuzu açıkladı. Ailem çok anlayışlıdır. Bu nedenle durumumu kabul ettiler ve bana daha çok sahip çıktılar. Zamanla onun davranışları değişmişti. Bana sürekli dokunmaya çalışıyordu. Zaten aşk olmayan bir şey ne kadar devam edebilir ki? Ama ben sadece şans vermiştim. Bana karşı çok anlayışlıydı ve bu yüzden bitirmek istememiştim. Önce yaklaşıyor ben şiddetle karşı çıkınca hemen normale dönüyordu. Bir gün öyle olmadı." dedi ve gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. Kendime söz vermiştim o sözünü bitirene kadar asla konuşmayacaktım. Sonra devam etti.

"Bir gün odamda oturuyorduk. Annesiyle birlikte bize gelmişlerdi. Bana beni çok sevdiğini söyledi ve yaklaşmaya başladı. Sonra resmen bana saldırdı." dediğinde kendimi tutamayıp

"Sana zarar verdi mi?" diye sormuştum kendimi tutamayarak. Başını iki yana sallayarak devam etti.

"Beni zorla öpmeye çalıştı. Ona aşık değildim. Başkalarının gözüne bir sürtük gibi görünüyor olabilirim ama ben sadece aşık olduğum adamın beni gerçekten öpmesine izin verecektim. En sonunda reddedişlerimi duymamaya başladı. Çoktan durması gerekiyordu ama gözü dönmüştü. Sesim çıktığı kadar bağırmaya başladım. Annemler odama geldiler ve onun bana saldırdığını görünce zorla üzerimden çektiler. Ailem beni sakinleştirmek için günlerce uğraşsa da kendimi berbat hissediyordum. Zaten o zengin ve kendini bir halt sanan çevreden de nefret ediyordum. Onun ailesi bunu öğrendiğinde babasının tepkisi çok büyük olmuş. Aileme karşı mahcup oldukları için bir şey diyemediler. Sonra da taşındılar sanırım. Ama o benim peşimi bırakmadı. Beni arayıp seni istiyorum diyor. Ona aşık olduğumu söylüyor. Kesinlikle tedaviye ihtiyacı var. Yeni bir hayata başladım ve onun peşimden gelmesini istemiyorum. Çok yoruldum." dedi. Derin nefesler alıp duraklayarak anlatmıştı hepsini. Acı çektiği her halinden belliydi.

İlk defa kendimi bu kadar sabırlı görüyordum. Onun her dediğini tüm dikkatimle dinledim. Onun ne kadar yaralı olduğunu da aklıma not ettim ve kollarımı açtım. İtiraz etmeden başını omzuma koyarak sarılmama izin verdi.

"Hepsi geçti Baekhyun. Ben yanında olacağım söz veriyorum." dedim.

Kendi kendimle bile ilgilenemiyorken bir başkasına ne cesaretle söz veriyordum bilmiyorum. Ama onu gerçekten korumak istemiştim.

Biraz sakinleşmesini bekledim. Hava iyice serinlediği için titriyordu.

"Artık eve gidelim sanırım üşüyorsun." dedim.

"Evet donuyorum." dedi. Çantama sokuşturduğum atkıyı çıkarıp boynuna sardım.

"Bu seni sıcak tutar. Eve gider gitmez sıcak bir banyo yapmalısın. Burnun kızarmış." dedim ve sesli bir şekilde güldüm.

Eve gittiğimizde "Film izleyelim mi?" diye sordu. Kabul ettim ve atıştırmalık bir şeyler hazırlamak için mutfağa gittim. O da o sırada banyoya girdi. Bir ara bir ses duydum. Banyoda ağlıyordu. Yanına gidersem sanırım eski sevgilisi olan lanet sapıktan farkım kalmazdı. Banyonun kapısına vurdum.

"İyi misin?" diye seslendim.

"İyiyim şimdi çıkacağım." dedi. Rahatlayarak mutfağa geri döndüm.

Tabaklar dolusu atıştırmalığı ve içeceklerimizi ortadaki büyük sehpanın üzerine bıraktım. O arada Baekhyun giyinip geldi. Gözleri biraz kızarmıştı ama sormayacaktım. Anlattıkları hatırladığında canını yakmıştır diye düşündüm. Ağlayarak biraz daha içinden atabilirdi belki.

"Koltukta oturmasak şu koca minderleri alsak sehpanın yanında otursak olur mu?" dedi. Hiç bir isteğini geri çevirmiyordum. Normalde insanların istediklerini kolay kolay yapan biri değildim. Değişiyordum sanırım.

Minderleri aldık ve bir güzel yerleştik. Tabi en önemli şeyi unutmuştuk. Film izlemek için her şeyimiz hazırdı ama izleyeceğimiz filmi seçmemiştik. İkimiz de önce televizyona sonra da birbirimize baktık ve kahkaha atmaya başladık.

Aklıma dolaptaki tatlılar gelmişti. Baekhyun'a döndüm.

"Ben tatlıları alacağım sen de dolabın altındaki filmlerin arasından birini seç. Hemen geliyorum." dedim.

Arkamdan seslendi "İzlemediklerin hangileri? Onlardan seçeyim."

"Sağ taraftakiler." dedim. Geldiğimde bir tane filmi hazırlamış ve dondurmuştu.

Tatlıları sehpaya koydum.

"Bütün filmlerin fantastik. Gerçekten iyi anlaşacağız." dedi ve kolasını kolama tokuşturdu. İkimiz de içtik.

"Kesinlikle" dedim.

Bir fantastik filmde öpüşme sahnesi olmayacak diye bir şey yok tabi ki. Filmin en heyecanlı yerinde çocuk tam özel güçlerinin kontrolünü kaybedip ölümle burun buruna geldiğinde kız onu aniden öptü. Ama öyle böyle değil epey öpüştüler. İkimiz de bakışlarımızı ekrandan kaçırdık. Göz ucuyla ona baktığımda dudağının kenarına bulaşmış tatlı kremasını fark ettim. Kafamı diğer tarafa çevirdim ve ona bakmadan bir peçeteyle sildim.

"Teşekkür ederim. Sanırım çocuğun gibi oldum." dedi.

Filmin tadı kaçmasın diye ışıkları kapamıştık ama televizyondan yansıyan ışıkla yine yanaklarının kızardığını fark ettim.

Film bitince çok beğendiğini söyledi. Sehpadakileri toplamama yardım ederken esnemekten neredeyse ağzı yırtılacaktı.

"Sen git yat ben hallederim." dedim ama bana bırakmak istemiyordu. O gerçekten düşünceli biri. Ama ben ısrarla gitmesini söyledim.

"Teşekkür ederim" dedi. "Önemli değil. Hadi git yat." dediğimde "Sadece bunlar için değil her şey için." dedi ve "İyi geceler" diyerek kırmızı yanaklarıyla odasına gitti.

Bu kadar masum birine karşı nasıl o kadar hayvanlaşabilmişti o serseri. Saf ve temiz bir kalbi vardı.

Sanırım bugün olanlardan çok etkilenmiştim veya olmaması gereken bir şey olmuştu. Ondan hoşlanmaya başlamıştım.

Housemate ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin