TİYATRO-PART1

600 45 280
                                    

Selammm 🧡 Ben geldim...

27 Mart Dünya Tiyatro Günü dediler giriştim bölüme ama dün için yetiştiremedim maalesef 🥺🎭

O yüzden bir gün gecikmeli bölümle karşınızdayım 🙈

Tek part şeklinde planlamıştım ama tahminim uzun olacağı için birkaç parta bölmeye karar verdim.

Tiyatro adı altında tarih kokan bir bölüm... Umarım beğenirsiniz 🍀

Bölümde geçen yıldönümü tarihine çok takılmayın kurgunun anlamlı olması için öylesine yazdım!

Yıldıza basmayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayın. Bu bölüm için dersimi böldüm çünkü 🤨✨

****

Berk önündeki kağıda bakıp heyecanla dudakları arasındaki kalemi dişledi. Yeniden bir tiyatro metni yazmak gerçekten çok ilginç olacaktı.

Bugün okulda Burak Hoca köy okullarına yardım için tiyatro malzemelerinin toplanması gerektiğini söylemişti ama kendisi arkadaşlarına yardımda bulunamamıştı.

Çünkü aynı zamanda köy okuluna gidip küçük bir oyun sergileyeceklerdi ve o, o sırada Filiz Hoca'sının yanında talimatları almakla meşguldü.

Tiyatro metni yazma görevi o ve birkaç kişiye verilmiş, içlerinden en iyisi seçilip sergilenme kararı alınmıştı.

Onu bundan daha heyecanlı yapan şey ise tiyatro oyununun gösterim tarihiydi. Oyun bundan tam bir hafta sonra, yani Aybikesi ile yıldönümlerinde olacaktı.

Ona aşk itirafını yaptığı sahnede aylar sonra yıldönümlerinde yeniden yer almak tuhaf bir tesadüftü ve o bu fırsatı değerlendirip sevgilisine güzel bir yıldönümü hediyesini vermek istiyordu.

Çalan telefonu ile irkilerek düşüncelerinden çıkarken ekranda sevgilisinin ismini görmesi ile derince gülümsedi.

Sakinleştiricisi de an itibariyle hazırdı işte.

Berk:
" Efendim tatlım? "

Aybike:
" Nasılsın tatlım? Ne yapıyorsun bakalım?"

Berk:
" Hiç öyle oturuyordum. Sen ne yapıyor- "

Aybike:
" Yazmaya başladın mı metni? Ne hakkında yazıyorsun? "

Kızıl sevgilisinin heyecanı ile kıkırdadı. Anlaşılan gün boyu okulda öğrenme çalışmaları sonuç vermeyince işi eve de taşımıştı.

Berk:
" Yani bilmiyorum ki tatlım. Hâlâ düşünüyorum. Ama diyorum ki şöyle vampirli vampirellalı ikimizin başrol olduğu bir tiyatro metni yazayım. Böyle kan emmeli, ışığı görünce kaçmalı falan ... "

Aybike:
" Vampirli ? Kan emmeli? "

Kızıl sevgilisinin şaşkınlığı ile gülmemek için hızla dudaklarını birbirine bastırdı.

Berk:
" Haa, vampirli! Sonuçta bizim tarzımız bu tatlım. Köy okulundakilere de bir farklılık olur. Sürekli prens prenses olmaz ki canım."

Aybike:
" Haa, hiç sorma, hiç! "

Berk:
" Duyamadım tatlım bir şey mi dedin?"

Aybike:
" Y-Yok! Yani bence de cici şeyler olmamalı. Vampirella dururken prenses de ne ki? Değil mi yani?"

Berk:
" Aynen öyle! Fikrimi beğeneceğini biliyordum zaten. Neyse tatlım kapatmam lazım ufaktan yazmaya başlayayım bende."

Aybike:
" Tabi tabi başla sen! Sabırsızlanıyorum vampirella olmak için bende(!) İyi geceler. "

Neden Hep Yalnız? /AyberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin