34

740 57 16
                                    

"Hepiniz çok kötüsünüz. Biliyordunuz ve ben size Necip neden böyle dediğimde bir şey demediniz."

Evlilik teklifinin ertesi günündeydik. Nur bize olanları anlatıyordu. Biz de bilmiyormuş gibi yapıyorduk ama Şermin Ablanın pot kırması yüzünden oyunumuz ortaya çıkmıştı.

Olcay abi iç çekerek "Masadan eksiliyor dostlar teker teker." deyince Dorukhan kendini tutamayıp yükseldi.

"Abi başlatma Allah aşkına ya. Sizden sonra böyle oldu her şey. Bir Ozzy bir ben kaldık. Ha bir de şunlar." deyip Şermin ablayla beni gösterdi.

Bıktım be ben bu çocuktan

"Dorukhan insanların ilişki durumlarını rahat bırak."

Telefonum çalmaya başlayınca ekrana baktım. Kayıtlı olmayan bir numara arıyordu. Ayağa kalkıp bahçeye çıktım. Bir an önce ofis için ayrı hat alsam iyi olacaktı. Müşterilere falan kendi numaramı verdiğim için tüm çalan telefonları açmak zorundaydım.

"Efendim?"

"Özledim seni." Beynime kan sıçramış gibi hissediyordum. Sesini duymaya tahammül edemiyorum derken yalan söylemiyordum.

"Sana cidden soruyorum. Derdin ne senin? Rahat bırak ya beni, rahat. Ben seni engelledikçe sen bir yerden fırlıyorsun."

"Senin suçun. Bir kere bile benimle oturup konuşmayı kabul etmedin. Düzgünce reddetseydin çoktan bırakmıştım belki de."

"Bir kere bile seninle oturup konuşmayı kabul etmedim mi? Sen bana düzgün bir buluşma teklif ettin mi ki? Yazdığın mesajların ekran görüntüsü duruyor hâlâ."

"O an zor durumda olabilirdim. Belki de o yüzden öyle yazmışımdır?"

"Çok iğrenç bir insansın. Hâlâ yaptığın imalara bak. Seninle birlikte çalıştık, birlikte sabahladık. Senin yaptığın şeye bak. Biraz insan ol be, biraz. Ben çevrem duymasın diye uğraştıkça sen üstüme geliyorsun. Bak bu konu yayılırsa ne olacağını sana söyleyim mi?

Eğer arkadaşlarım duyarsa artık bir yüzün olmayacak. Tüm maaşını hastane masraflarına yatırmak zorunda kalacaksın.

Babam duyarsa ki bu en kötü senaryo sadece yüzün değil, bir vücudun kalmayacak ortada. Uzak dur oğlum uzak, kendi iyiliğin için uzak dur."

"Sen beni mi düşünüyorsun..? Ne kadar tatlısın bebeğim ama daha önce de söylemiş olmam lazım bunlar beni korkutmaz, hoşuma gider."

"Ya Allah belanı versin senin."

"Ben de seni seviyorum ama bir şey söylemem gerekiyor. Benimle ilk ve son kez buluş. Kendimi düzgünce açıklamama izin ver, sonra ne dersen o olacak."

"Buluşursam beni rahat bırakacak mısın?"

"Söz veriyorum."

"Kimsenin haberi olmayacak bu buluşmadan. Beni zırt pırt aramayacaksın."

"Kimsenin haberi olmayacak kısmında, topçu arkadaşından mı bahsediyorsun? Merak etme göz önünde olan bir yer olmayacak. Yarın mı yoksa diğer gün mü?"

"Yarın işim var. Bir sonraki gün olsun."

"Yeri ve saati atarım sana. Öpüyo-."

Telefonu suratına kapatıp derin bir nefes aldım. Umarım yaptığım şeyden pişman olmazdım. Ben onu korkutmaya çalıştıkça o konuyu uzatıyordu. Arkamı dönüp eve geri girecekken bana bakan Şermin ablayla karşılaştım.

"Ne zamandan beri var bu?"

"Ne kadarını duydun?"

"Duymam gereken her şeyi duydum. Neden söylemedin daha önce?"

Pillow |°• Oğuzhan Özyakup •°|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin