13

145 5 0
                                    

odası gerçekten çok büyüktü ve siyah ağırlıklıydı
yatağının karşısında büyük bir televizyon, yatağının yanında ki duvar komple camdı ve yatağın tavanında yuvarlak ayna vardı, aynanın etrafı led ışıklıydı
"nasıl odam?"
"baya iyi"dedim ve yatağın solunda ki deri koltuğa oturdum
"eee neler yaptın bensiz?"diye sordum
"sensiz uyku uyuyamadım,sensiz ben,ben değildim"dedi gülerek
dudaklarının yanında iki tane gamze vardı
"sen neler yaptın bensiz?"diye sordu
"dün üvey abimin düğününe gittim,biraz babamla tartıştık"
neden anlatıyordum ki?
ona neydi?
"haklısındır"
"evet haklıyım,kime sorsan bu böyle olur çünkü onun bir tane bile haklı olduğu yanı yok"
derin bir nefes alıp bağdaş kurdum
"babam annem bana hamileyken başka kadını da hamile bıraktı,annem bunu beni doğurmasına birkaç gün kala öğreniyor ve o stresle beni doğuyor,hastaneden çıktıktan sonra sadece 1 gün bana bakabilmiş ve ikimiz evde tekken beni bir kere bile emzirmeyip  kendini asmış, bunları bana babaannem anlattı,o eğer bilseymiş bu olayları anneme bırakmazmış beni,kendi büyütürmüş öyle söyledi"
"ve baban o kadınla evlendi mi?"
"evet, dün üvey kardeşim yani benimle aynı sene doğan üvey kardeşim bana bir daha ailelerine girmeye çalışmamamı söyledi,son uyarısıymış"
"sen bu yaşına kadar bir aileye ihtiyaç duymadıysan bundan sonra da duymazsın"dedi
"duymuyorum evet ama ben babam yüzünden annemi kaybetmişken onun ailesiyle mutlu olması bana batıyor,mesela ben küçükken köpek isterdim bana almadı ama onlara aldı,ben hiçbir zaman mutlu bir aile nedir bilemiyeceğim,birde geçmiş karşıma benimle gurur duyduğunu söylüyor,ben kendimle gurur duyamıyorum bir türlü!"
"neyden dolayı gurur duyamıyorsun?"
"evet polis oldum ama sanki bu yeterli değilmiş gibi,ne yaparsam yapayım hep yenisi ekleniyor hiçbir zaman bu sefer oldu Eflan diyemiyorum"
"ne yaparsan dersin mesela?"
"onu bile bilmiyorum,herneyse senin başında yeterince dert var zaten"
"hayır bana kendinle ilgili bir şeyler anlatman hoşuma gitti"
"bugünlük bu kadar yeter"dedim
"peki o zaman bende sana anlatıcam,annem ben 2 yaşındayken depremde öldü,sen zaten bunları biliyorsundur ama olsun,babam annem öldükten sonra alkole başladı ve bağımlı oldu,gün geçtikçe babam daha da kötüleşiyordu sonra kumara başladı parası olmamasına rağmen her yere borçlandı ve borçlarını hep ben ödedim,ablam ödemesin,bir işte çalışmasın diye ben çalıştım,geçen sene Mayıs ayında babamın borçları birikmişti ve ben yetişemiyordum artık, Mayıs'ın 14'ünde ben işteyken eve gelmiş babamın borçları olan birisi o gün orada o adamlar tarafından ablam öldürüldü,bende babamı ve o adamları öldürdüm,yani birine bağlanırsam o kişi için yapamayacağım hiçbir şey yok benim"
"o gün onlar yaşanmasaydı mesela,şuan nasıl olurdun sence?"
"yine dövmeci olurdum sonra da muhtemelen anneannem birini bulup evlendirirdi beni"
"kimi bulsa okey yani?"
"eğer anneanneme hayır diyecek olsaydım hâlâ elek elek beni arardın,ben o gün benimle buluşmak isteyeceğini biliyordum, Rosa'nın sen olduğunu,anneannemin yanına geleceğini,her şeyi biliyordum"
"niye geldin peki o zaman?"
"bilmiyorum,gitmek istedim ve gittim"
"pişman mısın peki?"
"hayır"
"seni hiç anlamıyorum, bile bile ayaklarıma gelmişsin resmen"
"iyi ki gelmişim işte"
"hı hı"
o sırada telefonum çaldı, Çağatay arıyordu
telefonu sessize aldım
"peki sen beni tutuklamadığın için pişman mısın?"
"bilmiyorum görücez,eğer beni pişman edicek hareketler yaparsan-"
"sadece evimde öylece oturan masum biriyim ben"
"tabi tabi"
"bu arada anneannem her an bizi nikah masasına oturtabilir"
"anneannen senin katil benim polis olduğumu öğrense bırak nikahı bizi aynı masaya oturtmaz"
"öğrenmeyecek"
"deden söylemez mi?"
"hayır"
"deden neden Türkçe konuşuyor?"
"İtalyan ama Türkçe'si de iyidir"
"anneannen o gece tutuklandığını öğrendiğinde benim yaptığımdan nasıl şüphelenmedi?"
"ona seninle otururken bir anda polislerin geldiğini söyledim"
"peki neden içeri atıldığını sormadı mı?"
"ona sadece boşvermesini söyledim"
o sırada odanın kapısı açıldı ve içeri sarışın bir kız girdi
bu kız Karel'in kuzeniydi
"Karoş bana şundan alır mıs- aaa merhaba sen şey değil misin,evet evet o sun!"
kaşlarımı çattım
"Karoş'un yemeğe çıktığı kız!"deyip bana elini uzattı
"evet benim"
"ben Asya Rita ama sen Asya de"
"peki Asya,bende Eflan"
"memnun oldum Eflan,ismine bayıldım"
gülümsedim
"neyse ben sizi yalnız bırakayım"
"ne almamı istiyordun?"
"şu elbiseyi çok beğendim de"dedi telefondan mini bir elbiseyi göstererek
"tamam al benim kartımdan"
"yaaa canım kuzenim benim! Bak işte böyle de elibol benim kuzenim"dedi ve Karel'in yanağından öpüp odadan çıktı
"biraz değişik bir kız ama ona da zamanla alışırsın"
"şey gibi filmlerde başrol kızın en yakın arkadaşı olan partiden partiye giden aşko kuşko kız gibi"
"öyle zaten ama başrol olan bir arkadaşı yok sanırım"
gülümsedim
"eee ne yapalım, canın ne istiyor?"
"bana bir otel ayarlayabilir misin?"
"neden?"
"kalmam için?"
"ne oteli Eflan burada kalıcaksın"
"ne?"
"evet,anneannem hayatta salmaz seni,bende salmam"
"ama-"
"konu kapandı,odan bile hazır"
"ciddi mi?"
"evet"
"neresi?"
"burası"
"tamam burası da hangi oda?"
"bu oda"

TUTSAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin