30

102 3 0
                                    

GELECEKTEN KESİT

Üzerimde kendi bedenime uygun olan rastgele bir gelinlik vardı
"Ayda ağlayıp durma artık"
"ya nasıl ağlamayım!?"
"makyajın aktı panda gibi görünüyorsun"
"ne makyajım mı aktı? Of kafayı yicem!"

odanın kapısı açıldı

"hadi artık millet bizi bekliyor"dedi Çağatay

derin bir nefes aldım ve Çağatay'ın koluna girdim

Ayda'da bir elinde peçete diğer elinde de gelinliğimin kuyruğu ile peşimizden geldi ve bizimle nikah masasına oturdu, yanında ise Çağatay'ın şahidi oturuyordu

arabaların olduğu kısma doğru baktığımda siyah arabayı gördüm ve gülümsedim

GÜNÜMÜZ

"sevgilim, senin için kahvaltı hazırladım,nasıl olmuş?"dedim
"vay,çok güzel olmuş ellerine sağlık güzelim" yanağımdan öpüp masaya oturdu
birkaç dakika sessizce yemeğimizi yedik
"seni zorlamak istemezdim ama benimle evlenmen için bunu yapmaya mecburdum, özür dilerim"

bir şey demeden önümdeki çaydan bir yudum aldım

"ona aşık mısın gerçekten?"diye sordu
"bunları konuşup tadımızı kaçırmayalım olur mu?"
"tamam,konuşmayalım"deyip masanın üzerindeki elimin üzerine elini koyup gülümsedi
"bugün evlendirme dairesine gitsek mi?"
"olur da baya evrak gerekiyor"
"hallederiz onu ya sıkıntı etme"
"tamam bugün halledelim o zaman"
"zaten sadece fotoğraf çekilicez birde nüfus cüzdanı fotokopisi ve sağlık raporu istiyorlar"
(yanlış bilgi olabilir Google'dan baktım ama)
"tamam onları halledelim bugün"
"ne zaman olsun istersin düğün?"
"benim için fark etmez yarın bile olur"dedim
"Cumartesi'ye alalım o zaman"
bugün perşembeydi
"tamam"
"yarın da düğün için yer ayırtırız,bulamazsak da evin bahçesinde yaparız işte"
"olur"
"gelinlik ve damatlık işini de bugün vakit kalırsa bakarız"
"tamam bakalım"
"o zaman hemen bitirelim yemeklerimizi"
"doydum ben,giyinmeye gidiyorum"diyip mutfaktan çıktım ve Çağatay'ın yatak odasına girip valizimi açtım
valizimi açar açmaz önüme daha önce giyinip Karel'in bana yakıştırdığı beyaz elbise çıktı
gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve elbiseyi çekip kıyafetlerime göz gezdirdim
bir tane şort,bir tane de gömlek alıp üzerime geçirdim

normalde asla giymeyeceğim renkli şeyleri son zamanlarda kendime yakıştırmaya başlamıştım
bunun sebebi de Karel'di

saçlarımı özenmeden bir topuz yapıp odadan çıktım
"hazır mısın?"diye seslendi Çağatay
"hazırım"dedim
yanıma geldiğinde üzerimi süzdü
"böyle mi geleceksin?"
"evet?"
"şortla?"
"evet şortla?"
"Eflan saçmalama iyice,git değiştir üstünü"
kaşlarımı çattım
"ne saçmalıyorsun sen? Benim ne giydiğime karışamazsın sen,benim senin ne giydiğine karışmadığım gibi"
"tamam özür dilerim,çok güzel olduğun için deliriyorum, başka bir erkeğin seni görmesini istemiyorum"
en kötüsü de diyeceğim her şeyi yutmak zorunda kalmamdı

hiçbir şey söylemeyip kapıyı açtım ve evden çıkıp arabasının yanında arabayı açmasını bekledim
arabayı açınca bindim ve kapıyı sertçe kapattım
Çağatay da yanıma binip arabayı çalıştırdı

önce sağlık ocağına gidip sağlık raporu çıkarttırdık ve sonra da nüfus cüzdanı fotokopisi ve vesikalık fotoğraf çıkarttırıp evlendirme dairesine gittik

Cumartesi gününe tarih alıp saat 6-7 gibi de bir gelinlikçiye girdik

"hoşgeldiniz"
"hoşbulduk"

TUTSAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin