31

119 4 0
                                    

mesajı görünce gergince kıpırdandım
"kim mesaj atmış sevgilim?"
"Ayda"
"gerildin sanki?"
"çok heyecanlıyım ondan"
"başlarda kızgındın bana şimdi sende istiyorsun"
"sadece beni tehdit etmene kızdım"
"kötü bir şey mi sanki? Evlenmek istiyorduk zaten"
"evet haklısın,ben bugün biraz yoruldum yatmaya gidiyorum"
"tamam bende geliyorum"
onunla asla ama asla birlikte yatamazdım
"ben şu filmi bitirip yatacağım"
bu bahaneyle koltukta uyuyabilirdim
"tamam ben yatıyorum o zaman"dedi
"tamam gelirim bende film bittikten sonra"
"tamamdır"
"hadi iyi geceler sevgilim"
"iyi geceler güzelim benim"
o yatak odasına gidince öylesine bir film açıp uyumaya çalıştım ama yapamadım
uyuyamıyordum çünkü acaba yanlış mı yapıyorum düşüncesi beni yiyip bitiriyordu
tam uykuya dalacakken bildirim sesi geldi
hemen telefonumu alıp gelen bildirime baktım

Karel:arayabilir miyim seni?      

gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım

Eflan:şuan olmaz
Karel:ne zaman olur?
Eflan:şuan değil,sonra

telefonu kapatıp tekrar koltuğa uzandım
düğün günümü planlarken uykuya dalmıştım

ben ne güzel mışıl mışıl uyurken bir anda camdan tıkırtı sesleri geldi
irkilerek uyandım ve cama baktım
Karel evin bahçesindeydi ve cama tıklatıyordu
uyandığımı görünce gülümsedi ve yanına gelmem için eliyle işaret yaptı

gözlerim kocaman açılmış bir şekilde ona bakıyordum
düğün gününe kadar onun burada görünmemesi gerekiyordu

derin bir nefes alıp koltuktan indim ve Çağatay uyumuş mu diye yatak odasına girip kontrol ettim, uyuduğundan emin olunca bahçeye çıktım
Karel beni görünce hızla yanıma geldi ve bana sarıldı
"siktir ya şuan seninle İtalya'da keyifli keyifli sevişebilirdik!"
"şşşşt sessiz ol uyanıcak şimdi"
"çok özledim kızım seni"
"evleniyorum yalnız ben,gelin oldum gidiyorum"
"ben varken evlenemezsin"
"deneyelim bakalım"
"deneyelim"
Karel ile her şeyi planlanmıştık,her şeyi
"öpeyim mi?"dedi dudaklarıma bakarak
"sakin ol oğlum"
"arabama gel"dedi siyah arabayı işaret ederek
"vaaaayyy spor araba mı aldın?"
"evet, koltukları yatak gibi olabiliyor"
"peki" arabanın kapısını açtım ve bindim
"sakın bir delilik yapıp sürme Karel, sadece birkaç dakika oturucaz o kadar"
"tamam ya"
gülümseyip dudağından öpüp hemen geri çekildim
fakat Karel bununla yetinmeyip çenemden tuttu ve dudaklarıma yapıştı
beni sanki yıllardır görmüyormuş gibi delicesine öpüyordu
bir eli boynumda diğeri yanağımdaydı,yanağımı yavaş hareketlerle okşuyordu
ikimizinde nefesi kesilene kadar devam ettik
ben artık gerçekten nefessizlikten ölücek gibi olunca geri çekildim
"tamam yeter bu kadar git artık sende"
"iyi gidiyorum"deyip arabayı çalıştırdı
"dur salak!"
gülerek arabayı sürüyormuş gibi yaptı
"deli adam"
"sadece sana deli adam"dedi ve göz kırptı
"hapisten çıktığın nasıl da belli ama"
"ben hapisten çıksam ne olur gönlüm senin gönlüne hapisken"dedi dertli dertli
"ay of Karel" arabanın kapısının açtım
"dur son bir tane öpeyim"diyip hem yanağımdan hem de dudağımdan öptü
son bir tane deyip iki tane öpmüştü ama neyse...
arabadan inip eve doğru yürüdüm ve onun gitmesini bekledim
o gidince eve girdim ve sessizce kapıyı kapattım
"Eflan?"
hızla arkamı döndüm
"dışarı mı çıktın?"
"evet,bir ses duydum gibi geldi de"
"bana da öyle geldi"
"yandaki villadan gelmiştir"
"herhalde"
"sende uyuyordun sanırım?"
"yok uyumaya çalışıyordum"
hassiktir! Ben uyudu sanmıştım
"sen git yat bende gelirim"
"tamam"
o yatak odasına girince koltuğa uzandım

                          SABAH
uyanıp kahvaltımızı yaptıktan sonra düğün için yer seçmeye gittik
ben ağzımı bile açmıyordum, Çağatay kendi kendine yorumlar yapıyordu bende onu dinliyordum
"burası güzel gibi"dedi
"bence de"dedim
"tamam o zaman burada yapalım düğünü ya"
"tamam"
"ben şu adamla konuşup geliyorum"
Çağatay gidince olduğumuz yerin resmini çekip Karel'e attım

TUTSAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin