27

115 6 0
                                    

7 saat...
tamı tamına 7 saat aralıksız sevişmiştik
şuan ise güneş doğuyordu ve yatakta birbirimize sarılıyorduk
o saçımla oynuyordu ve arada da öpücükler konduruyordu
"çok garip değil mi?"dedim
"ney?"
"en başta seni hapise tıktıran da bendim ve şimdi senin kollarında yatanda benim"
"en büyük aşklar nefretle başlar demişler, gerçi ben senden hiç nefret etmedim ama..."
"nasıl?"
"senden nefret etmem için bir sebep yoktu?"
"ama seni hapise attım"
"senin ayağına kadar gelen de bendim,sen sadece görevini yaptın"
"peki geldiğine pişman oldun mu hiç?"
"hayır, pişman olucağım şeyler yapmam genelde"
gülümsedim
"o gün,yani ilk yemeğimizde kafama koydum seni,tam aradığım,hayallerimde ki kız olduğunu düşündüm, gerçekten de öyleymişsin"
yanağından öptüm
"bu arada senin yılanına ne oldu?"
"ormanda"
"neden?"
"buraya getiremezdim anneannem kafayı yer"
"neyse yılan için de iyi olmuştur"
"umarım"dedi gülerek
"offff hiç Türkiye'ye dönesim yok ama mecburum işte,keşke daha farklı şartlarda tanışsaydık"
"seni böyle görünce daha da Türkiye'ye gelmek istiyorum ne yapıcaz?"
"isteme,Karel beni anla hepsi senin iyiliğin için"
Karel bir şey söylemeyip saçlarımla oynamaya devam etti
"1 hafta sanki 1 yıl gibiydi,bir sürü şey yaşadık beraber"dedim
"evet öyleydi"
o sırada odanın kapısı açıldı ve içeri Asya girdi
ne ara gelmişlerdi?

"günaydın"dedi
"günaydın"dedim
"ne zaman gideceksin"
"şuan her şeyim hazır birazdan çıkarız"
"kahvaltı hazır diye çağırmaya geldim,uyuyorsunuz sandım"
"sabahın 6'sında ne kahvaltısı?"dedim
"sen gidiyorsun diye"
"ne gerek vardı ben giderken bir fırından bir şeyler alırdım"
"ay buradaki son kahvaltın mı şimdi?"
"hayır kışın tekrar gelecek"dedi Karel
"doğru ya"
birlikte odadan çıkıp bahçeye gittik
"günaydın"dedi Yeliz teyze
"günaydın"diye karşılık verdim
"dün doğum günündü,hediye almadan edemedim hep böyle düzgün oturmasını kalkmasını bilen elinde mesleği olan bir gelinim olsun istemiştim-"
"benim annem düzgün oturmasını kalkmasını bilen biri değil mi babaanne ya"
"bir cümlemi bitirseydim kızım"
"ay hadi bitir"
"herneyse gelinim oldu ama işte bilirsin seninde anneannen ya da babaanen varsa o da senin için düzgün bir damat ister,bende Karel için eli yüzü düzgün,ona göre birini istiyordum,sende tam Karel'e yakışır bir kızsın,ileride de inşallah evlenir yuvanızı kurarsınız,ben göremem belki diye şimdiden sana layık hem düğün hem de doğum günü hediyesi aldım"
gözlerim kocaman açıldı
bizim evlenmemiz imkansızdı
sahte bir şekilde gülümsedim
"Yeliz hanım çok teşekkür ederim çok düşüncelisiniz ama-"
"evlenmezseniz de sorun değil,benim sana hediyem bu sonuçta,hadi aç"
derin bir nefes alıp bana uzattığı kutuyu açtım

"günaydın"dedi"günaydın"dedim"ne zaman gideceksin""şuan her şeyim hazır birazdan çıkarız""kahvaltı hazır diye çağırmaya geldim,uyuyorsunuz sandım""sabahın 6'sında ne kahvaltısı?"dedim"sen gidiyorsun diye""ne gerek vardı ben giderken bir fırından b...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(evlenince kaynanamdan beklediğim performans)
fiyatını düşünme Eflan!
fiyatını düşünmemek elde değildi ama!
"çok teşekkür ederim,çok güzeller"
"ah beğenmeyeceksin diye çok korktum"
"çok beğendim gerçekten"
"babaanne ben evlenirken de bunlardan takarsın değil mi?"
"sen bir evlen de"
"eee ben bunu valize koyayım havaalanında çıkarttırırlar çünkü"
"tamam kızım koyarsın sonra hadi yemeğini ye aç aç gitme"
tabağıma değişik avakadolu salatadan ve adını bilmediğim bir kızartmayı koydum
"biraz daha al kızım bak börek de var peynirli"
bir tane de börekten koyup tabağımdakileri yemeye başladım

Karel'in dedesi kahvaltılarda hiçbir şey yemeyip bilgisayarla vakit geçirip telefonla konuşuyordu
mafyalar böyleydi demek ki

"hadi bizde çıkalım artık"dedi Yeliz teyze
"nereye?"diye sordu Karel
"çiftlik evinde baya bir iş birikmiş,dün yarısını hallettik şimdi de diğer yarısını halledicez muhtemelen bugün de orada kalırız,Eflan kızım kusura bakma havaalanına kadar gelemedik ama"
"hiç sorun değil zaten gelmemeniz daha iyi. Buraya çok uzak çünkü boşuna oraya kadar gelmiş olurdunuz"
gülümseyip yanağımı okşadı
"ne düşünceli kız ya maşallah sana"
gülümsedim
"hadi görüşürüz kızım,dikkat et kendine"
"sizde"dedim

onlar evden çıkınca bizde Karel ile yemeğe devam ettik

"anneannemin hediye aldığını bilmiyordum,birde düğün hediyesi diyor"
"bizim evlenmemiz güneşin batıdan doğması gibi bir şey"dedim
Karel sigara paketinden bir tane sigara çıkarttı
"kederlenme hemen ya"
"kederlenmiyorum"dedi gülerek
"evlenmicez diye üzüldün dimi hemen"
"ben evlenmek istersem kimseyi umursamam biliyorsun değil mi?"
"kimseyi umursamadığını çok iyi anladım zaten"
"iyi o zaman her an seni kaçırıp nikahı basabilirim"
"bana uyar"
"hazırlıklı ol"
"tamam gelinlik seçmeye başlayım o zaman" dedim gülerek
"seni gelinlikle düşünemiyorum,muhtelemen sürekli ne kadar rahatsız olduğu hakkında söylenip durursun"
"ya da direkt gelinlik giyinmem sonuçta öyle bir zorunluluğum yok"
"böyle diyorsun ama bak buraya yazıyorum bir gün giyineceksin o gelinliği,bende yanında olucam tabiki ve o gün sana hatırlatıcam"
"o kadar eminsin yani?"
"evet eminim, çünkü sen yapmam dediğin ne varsa yapıyorsun"
"yani evet haklısın sanırım"
"çok yakışacağına eminim"
"bana ne yakışmaz ki oğlum"
"oğlum?"
"öyle"
"millet de ben katilim diye benden korkuyor,sende bana oğlum diyorsun,hayat işte"
"senden korkan da..." gülmeye başladım
"senin burada olduğunu biri öğrense zorla tuttuğumu sanarlar,sen gülmeye devam et"
"sen? Beni zorla tutacaksın?"
"sen bir yolunu bulup kaçardın hemen"
o sırada kapı çaldı
"kesin Asya bir şeyini unuttu,hep aynı mı olur bir insan"dedi Karel
"sen bekle ben bakarım"dedim
"sen bekle ben bakayım?"
"ay of Karel bekle bakayım işte,sende sigaranı bitir"
"tamam bekliyorum"
içeri girip koşarak kapıyı açtım
"sevgilim doğum günün kutlu olsun,biraz geç oldu ama..."
Çağatay ve Artem ekibi...
şuan,şuan da her şey bitmişti
"şimdi söyle sevgilim,o katili nerede saklıyorsun?"

TUTSAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin