fourteen

2.6K 255 104
                                    

Bölüm içeriği ile ilgili duyar kasmak yasaktır. Bunun iki tarafın rızasıyla olduğunu unutmayın.

Jisung Changbin'in yanına gittiğinde Minho da eve gitmişti. Okulu iyice boşlamıştı ve ne zaman nasıl toparlayacağı hakkında bir fikri yoktu.

"Bay Lee."

Minho'nun geldiğini gören Jeongin aceleyle yanına geldi.

"Ne oluyor?"

"Bay Bang sizi çalışma odasında bekliyor."

"Eve mi geldi?"

"Evet ve sizi derhal görmek istiyor." Jeongin'in yüz ifadesi endişeliydi.

"Şey... Bir sorun mu var?" Minho korkarak sordu.

Jeongin hafifçe gülümsedi. Minho'yu rahatlatmak istercesine bir gülümsemeydi bu.

"Bilmiyorum ama sinirli görünüyor. Bekletmeden gidin derim."

"Jeongin!"

Bang Chan'ın gürleyen sesini duyduklarında ikisi de yerinde zıpladı. Jeongin düz bir ifadeyle seslendi.

"Buyurun Bay Bang."

Fayanslarda yankılanan topuk seslerini duydular. Minho yutkundu.

"Muhabbet mi ediyorsunuz? Sana ne dedim ben?"

"Özür dilerim efendim." Jeongin doksan derece eğildi.

"Dışarı çık ve ben çağırana dek gelme."

Sonra Minho'ya döndü.

"Sen de düş önüme derhal."

Jeongin hızla uzaklaşırken Minho ürkekçe bekliyordu. Chan'ın sert bakışlarını üzerinde hissedebiliyordu.

"Ne o? Korkuyor musun? Yürü hadi."

Merdiveni çıkmaya başladı. Her bir basamakta Minho'nun kalbi daha hızlı atıyordu. Çalışma odasına geldiklerinde Chan koltuğa oturdu.

"Masanın üzerine eğil."

Minho masaya doğru eğilirken ellerini masaya koydu. Chan ağır adımlarla arkasına geçti ve Minho'nun pantolonunu yavaşça indirdi.

Minho soğuk parmakları deliğinde hissedince irkildi ve kendini sıktı.

"Kasma."

Mümkün değildi. Chan küçük deliği okşarken Minho dudaklarını ısırıyordu.

"Olduğun yerde kal. Hareket etme."

Chan odadan çıktığında Minho öylece bekliyordu. Bir süre sonra Chan geri geldi ve Minho deliğine dayanan şeyi hissettiğinde inledi.

"Hoşuna mı gidiyor?"

"B-ben- Ah!"

İçine itilen şeyle çığlık attı. Chan vibratörü tamamen soktuğunda Minho'nun penisine yüzüğü taktı. Minho nefes nefese kalmıştı.

"Neden sözlerimi dinlememekte bu kadar ısrarcısın? Üstelik telefonu yine yüzüme kapattın. Unutamayacağın cezalar almak bu kadar mı hoşuna gidiyor?"

Minho sızlanmaya başlamıştı bile.

"Sesini kes!"

Chan bağırdığında dudaklarını birbirine bastırdı. Pantolonunu yeniden giydirdi ve koltuğa oturdu.

"Buraya gel ve dizlerinin üzerine çök."

Minho yürümekte zorlanıyordu. Zar zor Chan'ın önüne gitti ve dizlerinin üzerine çöktü.

baby one more time | banginhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin