baby one more time | banginho

eleven 💦

Minho ağırlaşmış göz kapaklarını açtığında etrafı bulanık gördü. Gözlerini sıkıp yeniden açtığında kendine geliyor gibiydi. Kalçaları fena sızlıyordu ve kalkıp oturmak çok zordu. Yutkundu ve yeniden gözlerini kapattı.

Dün gece ilk kez seks yapmıştı. Hissettiği acı yerini zevke bırakırken Minho bundan hoşlandığını fark etti. Evet kırbaçlanmak ya da tokatlanmak hâlâ korkunç geliyordu ama verdiği his de bir o kadar hoşuna gidiyordu.

Kapısı tıklatıldığında yatakta oturdu. Birkaç saniye sonra kapı açıldığında Jeongin elinde tuttuğu tepsiyle odaya girmişti.

''Kahvaltınızı yaptıktan sonra Bay Bang sizi banyoya bekliyor.''

Minho itiraz etmedi ancak yiyemeyecek kadar iştahsızdı. Birkaç lokma yedi devamı gelmeyince bıraktı. Üstelik Chan'ın kendisini neden çağırdığını merak etmişti. Dün gece yaşadıkları yetmiyor muydu? Daha ne istiyordu bu adam?

Sorgulamayı bırakıp banyoya adımladı. Banyoya gittiğinde Chan küvetin içinde köpüklerin arasında oturuyor ve sigarasını içiyordu. Saçları nemli ve kıvırcıktı. Yüzü makyajsızdı. Minho'nun geldiğini gördüğünde dumanı üfledi.

''Yemeğini yedin mi?''

''Evet yedim.''

''Yanıma gel.''

Minho üzerindeki ince pijamaları çıkarıp küvete yürüdü. Tek ayağını sıcak ve köpüklü suyun içine soktu. Sonra diğer ayağını da soktu. Şimdi Chan'ın karşısında oturuyordu.

''Dün gece uslu bir çocuk olup sözümü dinlediğin için bir ödülü hak ettin.''

''Teşekkürler.''

''Gel ve ödülünü al.''

Minho Chan'ın ne demek istediğini anlamıştı. Suyun içinde ellerinin ve dizlerinin üzerinde dururken Chan'ın dik ve damarlı penisine baktı ve onu eline aldı.

Minho elinde tuttuğu penise bakarken başını eğip gözlerini kapattı. Penisin ucunu ağzına aldığında dilini döndürdü. Chan penisinin ucunda hissettiği dil darbeleri yüzünden inledi ve Minho'nun ıslak uzun saçlarını tuttu.

"Gözlerini aç."

Minho gözlerini açtığında Chan'a baktı. Başını yukarı aşağı oynatmaya devam etti. Chan kısık kısık nefesler alırken inliyordu. Bu çocuk mükemmel bir şeydi.

Minho daha da hızlandı ve Chan titreyerek orgazm oldu. Minho bir süre daha tuttu penisi ağzında. Sonra yavaş hareketlerle ağzından çıkardı ama parmaklarıyla okşamaya devam ediyordu.

''Fazla iyisin. Tecrüben var mı?''

''Hayır yok.''

''İlk kez bunları yapan birine göre harikasın.''

Minho'nun bu iltifatları duyması onu mutlu etmişti. 

''Seninle farklı şeyler yapacağız.''

Minho bir an korkmuştu. Farklı şeyler derken ne demek istiyordu?

''Merak etme ceza vermeyeceğim. Gerçi cezalardan da zevk alıyorsun. Vücudun zevkle kasılıyor.''

Sahiden de Minho'nun hoşuna gidiyordu. Bunu belli ettiğini sanmıyordu ama Chan anlamıştı. Küvetten kalktıktan sonra Minho üzerine pahalı ve lüks olan pamuklu bornozu geçirdi. Chan önden gidiyordu.

Bu kez dün gece ve geçen sefer cezalandırıldığı odadan daha farklı bir odadaydılar. Öğlen güneşi odanın içine vuruyordu. Chan uzun karartma perdeleri çekti ve odanın içi biraz loş olmuştu.