ten 💦

7.2K 298 220
                                    

Bazı detayları yaoilerden ve okuduğum smutlardan esinlendim. Bu yüzden kopya olarak düşünmeyin çünkü hayal gücüm bu tür şeyleri üretmekte iyi değil.

Çok geçmeden Minho temizlendi ve etrafta herhangi bir havlu bulamadığında aynı kıyafetlerini giymek zorunda kaldı. Vücudu ve saçları ıslak olduğu için kıyafetler üzerine yapışıyordu ve bu da rahatsız ediciydi.

Chan'ın söz ettiği odaya gittiğinde Chan orada yoktu. Minho öylece dikilmeye başladı. Hareket edemiyordu. Sadece öylece düz bir noktaya bakıyordu.

Kapının kapanma sesini duyduğunda Chan'ın gelmiş olduğunu anladı. Dudaklarını birbirine bastırdı.

''Üzerini neden giyindin?''

Minho bu beklenmedik soruya nasıl cevap vereceğini bilmiyordu.

''Giymek zorunda hissettim.''

''Üzerindekileri çıkar.'' Chan odanın ortasına doğru yürüdü.

Minho nemli kıyafetleri üzerinden çıkardı ve artık çıplaktı. Chan üzerindeki bornozu çıkarmıştı. Sadece deri bir pantolon giymişti. Ayakları ve üstü çıplaktı. Bu defa eldiven de takmadı onun yerine parmaklarına yüzük takmıştı. Sağ elinin işaret, orta ve yüzük parmağına, sol elinin de yine işaret ve yüzük parmağına yüzük takmıştı.

Minho ile yüz yüze geldiğinde ona iyice yaklaştı. Minho çok güzeldi. Chan'ın aklını kaçırtacak kadar güzeldi.

İki parmağını Minho'nun ağzına soktuğunda Minho kemikli parmakları emmeye başladı. Tüm salyasını ve ıslaklığını parmaklara bulaştırdı.

Chan onun zevk almaya başladığını anladığında parmaklarını geri çekti.

"Yatağa çık ellerinin ve dizlerinin üzerindesin."

Minho Chan'ın dediğini yaptı. Chan bir şeyler yaptıktan sonra tavandan zincirler Minho'nun üzerine alçaldı. Minho başını kaldırdığında Chan göz bandını geçirmişti bile.

"Çok meraklısın güzelim ama fazla merak iyi değildir. Bazı şeyleri bilmemek daha iyidir bebeğim."

Chan Minho'nun boynuna tasmayı geçirdi ve ucunu tavandan sarkan zincire bağladı. Minho ağız sulandırıcı görünüyordu.

Chan çocuğun bacaklarını biraz ayırdı ve deliğine baktı. Kasılıp gevşiyordu ve Chan bu deliği mahvetmek istiyordu.

Minho'nun yaladığı parmaklarını ağzına götürüp bir de kendisi emdi. Sonra parmaklarını çıkardı ve iki parmağını aniden deliğe daldırdığında Minho inledi. Chan'ın parmak uçları Minho'nun en derinlerine vuruyordu ve şimdiden boşalacak gibiydi.

Chan hızlı ve sertti. Tabii ki bu kadarla kalmayacaktı.

"Şimdiden sızdırıyorsun. Çok dayanıksızsın."

"L-lütfen!"

"Yalvarman bir işe yaramayacak. Ağzını kapatmak isterdim ama birazdan sayacaksın."

Chan parmaklarını geri çektiğinde Minho içindeki boşluk hissiyle sızlandı. Chan eliyle Minho'nun bacaklarını ve kalçasını okşadı. Minho'nun beklemediği bir anda sert tokatını indirdi. Minho çığlık attı. Yüzükler canını acıtmıştı.

"Otuz tokatla başlayalım. Say."

Bir tokat daha indirdiğinde Minho zorlukla konuştu."

"İ-iki."

"Ah hayır bebeğim. Birden başla."

Yeniden vurdu.

"B-bir."

baby one more time | banginhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin