twenty five

2.2K 263 288
                                    

Eskiden ne güzel yorumlar yapıp oy verirdiniz. Bir önceki bölümün yorum sayısı çok azdı ve gerçekten üzüldüm.

Chan kanayan dudağını tutarken Hyunjin de sakin olması için Felix'i tutuyordu. Ne var ki Felix sakin olacak gibi değildi. Sarı saçları birbirine karışmış, nefes nefese Hyunjin'in kollarında debeleniyordu bırakması için.

Jeongin elinde buz kalıbıyla geri döndü ve Chan'a uzattı. Chan Jeongin'e sinirle bakarak buz kalıbını hışımla onun elinden aldı.

''Defolun evimden. Derhal!'' Son kelimesiyle kükremişti resmen.

''Sen de kendine çekidüzen ver artık. Minho haftalardır perişan bir halde ve senin umurunda değil! Arkadaşım senin canın sıkıldıkça düzüp kenara atacağın biri değil anlıyor musun?''

Chan sinirle konuşan civciv tipli çocuğa baktı ve kıkırdadı. 

''Arkadaşın tam da bu yüzden anlaştı benimle küçük. Ben ona istediklerini veriyorum o da bana kendini veriyor. Tabii artık değil.''

''Minho'yu mağdur edip kaçamazsın!''

''Kaçan zaten o ki beni terk eden Minho'ydu ve ben de o burnu kalkık küçük kedinin peşinden koşmayacağım.''

''Ortada bir bebek var.''

''Ee?''

''Çocuğuna sahip çık aptal herif!'' Felix yeniden sinirleniyordu. Gerçi hiç sakinleşmemişti.

''Benim çocuğum olduğunu nereden bileceğim? Minho'nun beni dolandırmayacağını nereden bileceğim?''

Tek elinde tuttuğu buz kalıbını dudağından çekti ve Felix'e yaklaştı. Bu çocuk can sıkıcı olmaya başlıyordu.

"DNA testi yaptırın o halde." Hyunjin ilk kez konuşmuştu.

Üçünün bakışları da onu buldu. Felix çok fazla incinmiş bir şekilde bakıyordu. Hışımla kurtuldu Hyunjin'in kollarından.

"Minho'nun kalbini paramparça edeceksiniz." Durgun bir şekilde konuştu. Az önceki öfkesinden eser kalmamıştı.

İğrenir bir yüzle baktı hepsine ve en son Chan'a baktı.

"Minho senin yüzünden kendini yeterince bok gibi hissetmiyormuş gibi daha fazla üzülürse bir gece ansızın sikine veda etmeye hazırlan Bang Chan."

Son sözünü söyledikten sonra öfkeyle çıktı. Jeongin şaşkınca bakarken Hyunjin de Felix'in peşinden gitti. Labirent gibi olan koridorlardan geçip çıkışa yürürken Felix arkasından seslenen ahmağa aldırmıyordu bile.

Bahçeye çıktıklarında Felix nefes nefese kalmıştı. Yavaşladı. Hyunjin hemen dibinde bitmişti.

"Felix,"

"İsmimi mi ezberliyorsun Hyunjin? Neyse derdin söyle artık!"

"Şu fevri davranışlarına bir son ver. Tek yaptığın şey etrafını suçlamak. Anlamadan dinlemeden saldırmayı bırak artık."

Felix'in kalbi yeniden parçalara ayrılırken bunun bir anlamının olmadığını biliyordu.

"Ne yapmamı bekliyorsun peki? Minho hastane odasında tek başına ağlarken bu herifin hiçbir şeyden haberi olmadan keyfine bakmasını kaldıramıyorum Hyunjin. Minho'yu birazcık seviyorsan senin de kaldırmaman gerekir ama senin yaptığın tek şey saçma sapan bir öneri ortaya atmak!"

"Ne yani ben söyledim diye mi yaptıracak sanki?"

"Onun yerinde sen olsan yaptıracaksın demek bu."

baby one more time | banginhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin