the end 💦

3.8K 179 96
                                    

"Jeongin oğlumu verir misin artık?"

"Hayır."

Jeongin'in yüzündeki ciddi ifade Sunghoon'un gülümseyen yüzünü görünce anında değişmişti. Yang Jeongin kelimenin tam anlamıyla Bang Lee Sunghoon'a bayılıyordu.

Eve geleli iki hafta oldu. İlk günlere göre Sunghoon daha da toparlanmıştı. Evet hâlâ minicikti ancak en azından artık gözlerini açıp etrafına bakınıyordu.

Jeongin Sunghoon'u bırakmayınca Chan ve Minho yapacak bir şey yok dercesine birbirlerine baktılar. Jeongin Sunghoon'a şarkı söylerken Minho Chan'a fısıldadı.

"Kucağına bebek ne kadar da yakıştı öyle değil mi?"

Chan Jeongin'e baktı ve gülümsedi. Hastaneden eve döndükleri gün dışarıda yoğun bir kar vardı. Eve geldiklerinde ev önceden ısıtıldığı için sıcacıktı. Aslında Minho bu kadar büyük bir evde yaşamayı istemiyordu ancak başka bir yere taşınmaları da zor olurdu. Felix ve Hyunjin daha sonra ziyaret edeceklerdi böylece eve dört kişi döndüler, Sunghoon ile beş kişi tabii.

Jeongin Sunghoon'un pusetini tutarken Chan Minho'nun karda yürürken zorlandığını görünce onu hiç düşünmeden kucakladı.

"Chan! Ne yapıyorsun?"

Minho'nun aklına ayağını burktuğu o gece geldi. Daha fazla yürümek için hali kalmayınca Chan onu bu şekilde kucaklamıştı.

Chan cevap vermedi. İçeri girdiklerinde Minho'yu yere bıraktı. Jeongin puseti koltuğun üzerine bıraktığında Soonie, Doongie ve Dori miyavlayarak onlara doğru geldiler. Puseti fark eden Soonie koltuğun üzerine çıkıp içine baktı. Sunghoon emziğini emerek uyuyordu. Diğer kediler de kardeşlerinin yanına gittiklerinde pusetin içinde uyuyan şey dikkatlerini çekti. Şimdi üçü de uyuyan bebeği inceliyordu.

Minho kedilerin bebeğine bu kadar ilgi göstermesini gülümseyerek izledi. Dori Sunghoon'a bakarak mırladı. Doongie ise patisinin ucunu Sunghoon'un yüzüne hafifçe değdirip geri çekmişti. Yüzündeki hafif teması hisseden Sunghoon emziğini daha hızlı emdi. Kediler hafifçe mırıldanırken uyuyan bebeği izlemeye devam ettiler.

Chan Sunghoon'u pusetinden kaldırıp kucağına aldı ve kanepeye oturdu. Kediler bu kez Chan'a sırnaştı. Amaçları Sunghoon'u görebilmekti. Herkes gibi Soonie, Doongie ve Dori üçlüsü de Sunghoon'a hayran kalmıştı.

Minho hâlâ uyuşuk hissediyordu. Şu an en büyük isteği sıcak bir duş alıp kafayı vurup yatmaktı.

"Banyo yapıp uyumak istiyorum." Minho oturduğu yerden kalkarken konuştu.

"Jakuziyi hazırlatacağım. İstediğin herhangi bir şey var mı?"

"Bir kadeh şampanya fena olmazdı."

Chan'ın öyle bir bakışı vardı ki...

"Sunghoon bir yaşına basana kadar içmeyeceğim tamam."

Chan Seungmin'i çağırdı ve Sunghoon'u ona verdi. Açıkçası Seungmin'den ve Jeongin'den başka kimseye güvenmiyordu.

"Odasına götüreyim mi?"

"Evet. Beşiğine koyar mısın? Hem biraz alışsın sürekli pusette uyuyamaz." Minho yavaşça konuştuktan sonra oğlunu öptü.

Seungmin Sunghoon'u odasına çıkarırken Minho da jakuzinin olduğu banyoya yöneldi. Üzerindeki kıyafetleri çıkardıktan sonra kirli sepetine attı. Jakuzinin suyu hafif hafif kaynarken Chan banyonun kapısını açtı.

"Bana eşlik etsene uzun zaman oldu."

Minho ayağını suya sokarken Chan'a baktı.

"Durma öyle, bekletilmeyi sevmiyorum."

baby one more time | banginhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin