(0.6) GEÇMİŞE MAZİ DERLER

701 64 58
                                    


[[[✒️__]]]

"Il mio bambino (bebeğim), neden durduk yere başını belaya sokuyorsun? Ya sana bir şey olsaydı? O zaman ben ne yapardım? Hiç beni düşünüyor musun?"

Adnan abi Nico'yu arayıp durumu anlattığı anda onun endişe içinde buraya gelmesine ve benim gerçekten incinmediğimi görmesine sebep olmuştu. Şu Nigel denen serseri beni dövmüş olsaydı, her ne kadar ben suçlu olsam bile Nico bu yaptığını ona ödetirdi. Tabi sonrasında yatak odasında beni cezalandırırdı, orası ayrı bir konu.

"Sevgilim, haklısın. Düşüncesizlik ettim. Abimin dayak yediğini duyunca bana gereksiz bir özgüven geldi işte. Gerçi ben dövüşmeyi bilmiyorum. Adnan abi ve Erol abinin varlığına güvendim sanırım."

"Afşar, sen eskiden de böyleydin. Polat'a kafa tutuyordun ya."

Ufuk kardeşim araya girip güzel bir hatırlatma yapmıştı. "Ne günlerdi be! Ben, Alemdar efendiye laf sokuyordum, o da beni dayak atma konusunda tehdit ediyordu. Gül gibi geçiniyorduk. Özledim o ayıya laf sokmayı."

"Afşar. Konuyu değiştirme."

Nico'nun sert sesini duyunca gözlerimi gözlerine diktim. "Söyle hayatımın anlamı, padre dei miei bambini non ancora nati (doğmamış bebeklerimin babası)..."

Konuşmayı onun dilinden yapmaya başlayınca bakışları yavaşça yumuşadı. Kollarını bana dolayıp burnunu saçlarıma gömdü. Kokumu derince içine çekip nefes verdi. "Ti amo tesoro, per favore, non spaventarmi di nuovo così. (Seni seviyorum sevgilim, lütfen beni bir daha bu şekilde korkutma.)"

Başımı omzuna iyice bastırıp kollarımı beline doladım. Bütün ömrümü burada geçirebilirdim. Çünkü huzur, sevgi, mutluluk ve güven duygusu tam buradaydı, kollarının arasında.

"Ben çay demlemeye gidiyorum."diyen Ufuk kardeşim bir anlığına nerede olduğumuzu unuttuğumuzu hatırlattı.

Geri çekildiğimde Nico sıcak elini yanağıma koyup okşadı.

"Nico... Buraya gelirken Türkiye de bir yıl kalacağız demiştin."

"Annemin sana yaptığı beni çok sinirlendirmişti. Evet, bunu söylediğimi ve nedenini net bir şekilde hatırlıyorum, bebeğim."

Onu elinden tutup çekerek kanepeye oturmamızı sağladım. "İtalya'ya dönmeyi düşünüyor musun?"

Bir koluyla beni sarıp bedenine çekti. "Evet, bunu düşünüyordum. Ta ki seni buraya geldiğimizden beri daha mutlu görene kadar. İtalya'da pek rahat değildin. Ben şirkette çalışırken Zafer seninle ilgilendiği için oraya katlanabildin. Buradayken ailen ve arkadaşlarınla daha mutlu, samimi ve sıcak biri oluyorsun sevgilim."

"Açıkçası senin ülkende gezmeyi ve yemeklerini yemeyi sevdim ama orada yaşamak bana göre değil. Yine de sen dönmek istersen reddetmem. Ne de olsa benim yerim kocamın yanı. Ve senin mutluluğun benim için herşeyden önemli."

Sugar daddy bulup parasını sömürmek kısmından hangi ara buraya geldiğimi biri bana söyleyebilir mi? Aşk dedikleri şey, atın çiftesinin kalbime okkalı bir tekme atması demek mi de, beynim amacını komple rafa kaldırdı?

"Mia moglie, il mio unico amore. (Eşim, tek aşkım.) Ben de herşeyden çok senin mutlu ve güvende olmanı istiyorum. İyi ki o güzel yanlışı yapıp kedili videonu bana attın, bebeğim."

İlk tanışma anımızı hatırlatınca beni bir gülme aldı. Tektabanca31 rumuzlu Murat arkadaş yerine, bu İtalyana ilk adımı atmıştım. Acaba Murat nasıl görünüyordu? Bak şimdi bunu merak ettim.

"Bebeklerimiz olsaydı bu tanışma hikayemiz onları güldürürdü."

Şakağıma bir öpücük kondururken gülümsüyordu. "Bebeğimin bebekleri olsaydı tıpkı onun gibi güzel ve sevimli olurdu."

"Keşke Batı'da fazla rahim ve yumurtalık olsaydı da bana ödünç verseydi. Vallahi canım çekti. Bir tane doğurasım geldi."

Erol abi kendini tutamayıp kahkaha attı. Patronunun yanında kendini bu kadar tutabilmişti.

"Adnan, buradaki ve Amerika'daki fareleri ara. Şu Nigel ve Özgür kimmiş araştırsınlar." Nico, Erol abinin bu tavırlarına alışık olmalı ki umursamadı. Ne faresi onu da anlamadım ya neyse.

"Emredersiniz Nicolò bey."diyerek yerinden kalkan Adnan abi odadan çıktı. Erol abi de mutfağa, Ufuk'un yanına giderek bizi yalnız bıraktı.

Hazır onlar gitmişlerken bende Nico ile minik bir öpüşme seansına başlamıştım. Eee ne de olsa adamı saatlerdir öpmüyordum. Özlemişim sıcak dudaklarını.

[[[✒️...]]]

Çok azıcık geçmişi yad etmiş olduk.

Fare derken ajanları, bilgi sağlayan adamları demek istedi. Anlamayanlar için buraya notu iliştirdim.

KOD ADI : BELA [GAY]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin