(4.4) KAÇIRILMA

463 43 16
                                    


[[[✒️__]]]

Nico, iyileşmiş hastalığı atlatmıştı. Ama bir haftasını evde geçirdiği için iş ile pek ilgilenememişti. Bu yüzden bu aralar pek tango yapamıyorduk. O işte olduğu için Erol abiyle dans figürlerini çalışıyor, ayaklarının üzerinden çok geçince onu dinlensin diye kenara yollayıp Adnan abiyi alıyordum. Yazıktı onlara ama benim de tangoyu öğrenirken canını yakacak kurbanlara ihtiyacım vardı.

"Afşar, bari topuklu giyme. Yemin ederim ayaklarımın içine sıçtın."

Adnan abiyle dans ederken kahkaha attım. "Erol abi o da bir şey mi? Ben Nico'nun baldırına yanlışlıkla tekme attım."

"Tango öğrenmeye çalıştığına emin miyiz? Bak daha çok tekvando kurallarını hiçe sayıp bel altı tekme çalışmaları yapıyor gibisin." Öyle düşünür demiştim.

"Erol abi çözdüm gibi. Bak kaç gündür ufak ufak Nico bana öğretiyor. Sayeme siz de öğreniyorsunuz. Düğününüzde tango yaparsınız işte."

Erol abi sırıttı. "Aslında güzel fikirmiş."

"Volkan abi süper piyano çalışıyormuş. Zafer abi dedi. Bir gün rica edeyim de bize libertango müziğini çalsın bizde Nico ile dans edelim."

"Bence size çalmaz. Boşuna rica etme."

Hemende heves kırıyordu Erol abi. Yanlışla Adnan abinin bacağına vurunca "Afedersin Adnan abi. Erol abi dikkatimi dağıttı."dedim.

"Sorun değil."

Yemin ederim Erol abiden daha çok acıya dayanıyor.

"Ben acıktım Afşar. Ara versek olmaz mı?"dedi Erol abi.

Yemek deyince midem bir guruldadı. Durup Adnan abiden ayrıldım. "Olur valla. Bende açım."

Erol abi ayağa kalkıp "Ben bir şeyler alıp geleyim. Siz burada kalın."dedi.

Adnan abi başını sallayarak onayladı. Erol abi gidince ben müziği durdurup şişeden biraz su içtim. Camdan dışarıya bakarken normalde dışarıda olması gereken korumaları göremedim.

"Adnan abi korumalar nerede?"

Kaşlarını çatan Adnan abi beni camın önünden arkasına alarak etrafa bakındı. "Bir sorun var. Gitmeliyiz."

"Ama Erol abi yeni çıktı. Bir şey olsa haber vermez miydi?"

"Eğer kendinde değilse bu mümkün olmayabilir. Sizi hemen götürmeliyim."

"Ama Erol abi?"

"Önce sizin güvenliğinizi düşünmek zorundayım. Sonra Erol için dönerim. Gidelim."

Topuklu ayakkabıları çıkarıp hızlıca spor ayakkabılarımı giydim ve Adnan abiyle dışarıya çıktım. Adnan abi etrafı kolaçan ederek benimle ilerliyordu. Arabanın yanından geçip giderken nedenini anlayamadım. Ama şimdi durup bunu soracak değildim de. Mantıklı bir sebebi olabilirdi.

Fazla uzaklaşmış değildik ki etrafımız sarıldı. Adnan abi silah çıkarıp hazır olda bekledi. Birinin ufak bir hamlesinde onu indirecekti. Gerçi onların eli de armut toplamıyordu. Hepsi silahlarını çekmiş bize doğru tutuyordu.

"Let go of your boss. He's coming with us." (Patronunu bırak. Bizimle geliyor.)"

"If you trample death, you can get it. (Ölümü çiğnersen, onu alabilirsin.)"

"If you say so, so be it. (Öyle diyorsan öyle olsun.)"

"No! I will come with you! (Hayır! Seninle geleceğim!)"

Adnan abi "Hayır, buna izin veremem."diye itiraz etti.

"Adnan abi, beni öldürecek olsalar çoktan yapmışlardı. Nico'ya haber ver. Eminim beni bulabilecektir. Diğer korumalar iyi mi bak. Özellikle de Erol abi. Ayrıca beni korumaya çalışırken ölünce her halükârda beni götürecekler. Lütfen izin ver. Ölmenizi istemiyorum."

"Bizim görevimiz bu Afşar. Yeri geldiği zaman senin için ölürüz."

"Ama ben bunun olmasını istemiyorum. Şu anda bir şansımız olacağını bilsem bu kararı vermezdim. Emin ol sen olsanda olmasanda beni alacaklar. En azından gidişim bir işe yarasın."

Kısa bir süre gözlerime bakan Adnan abi başını sallayarak onayladı ve beni bıraktı.

"I'll come with you, but I will, provided you don't harm any of my bodyguards. (Seninle geleceğim ama korumalarıma zarar vermemen şartıyla geleceğim.)"

Adam başını sallayarak söylediğimi kabul etti. Onun yanına yürüdüm. Beni kolumdan tutup götürürken Nico'nun beni kurtarıp kurtaramayacağını düşünüyordum. Umarım beni bulabilirlerdi.

[[[✒️...]]]

Her sorunun bir çözümü geldi. Sıra sonuncuda.

KOD ADI : BELA [GAY]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin