23. BÖLÜM

61 1 0
                                    

Öncelikle bu bölüm ile Umudunu Kaybetme serüvenin sonunda doğru bir adım daha yaklaşmış bulunuyoruz. İlk defa bu bölümde yapacağım bir uyarım var. Bölüm Umudunu Kaybetme seviyesinin üstünde olduğundan +18 sahneler barındırmakta. Okumak istemeyenler ❤️‍🔥 emojisinin olduğu yerlerde +18 sahnelerin başladığını  🤍 emojisinin olduğu yerlerde bittiğini anlayabilir ve o sahneleri atlayabilirsiniz. Ayrıca bölüm Umudunu Kaybetme serüveninin bitimi şerefine gerçek hayattaki Yudum'umuz tarafından yazılmış sahneler içermektedir. Şimdiden keyifli okumalar diliyorum.

BALIM ARSLAN ...

Annemin gece gelen araması üzerine sabahın ilk ışıklarıyla Greta ile vedalaşmış ve bizi bekleyen jetimize binip sekiz saatlik yolculuğumuzun ardından New York'a inmiştik. Uçaktan indiğimizden beri etrafta bir koşuşturmaca vardı. Selçuk abi Uzay ve beni almış doğruca eve götürmüştü. Ev ise tam manasıyla mahşer meydanı gibiydi. Annem elindeki telefonla sürekli konuşuyor, babam ortalıkta gözükmüyordu. Elimdeki çantam ile salona geçtim ve oturdum, Uzay'la kapıda ayrılmıştık o yan tarafa geçmişti. Talya ablayı sonunda gördüğümde o da beni fark edip hemen yanıma geldi ve sarıldı. Birbirimize sarılmamızın ardından beni kendinden uzaklaştırıp elini karnıma yerleştirdi.

''Nasıl iyi mi bebeklerin?'' diye sorduğunda başımı sallayarak onu onayladım.

''İyiler Talya abla, sen nasılsın?''

''İyiyim kuzum, asıl seni sormalı. İyisin değil mi? Bu evlilik meselesi bir anda ortaya çıktı.'' Onun bu evliliği Uzay ve benim istediğimden haberi yoktu her halde.

''İyiyim Talya abla, bu evlilik meselesi de Uzay ve benden çıktı. Eğer babamlar ikna olmasaydı Uzay'la İtalya'da evlenecektik. Annem bunu duyunca ikna edeceğini söyledi. Gördüğümüz gibi dediğini de yaptı.''

''Mira hanımdan aksini beklemek pek mümkün değildi zaten kuzum. Neyse benim isteme ve kına için kıyafet getirenleri karşılamam lazım sen dinlen burada.'' Dediğinde başımla onu onaylayıp koltuğa tekrar oturdum. Annem isteme ve kına için kıyafet mi getirtiyordu? İyi de bu kadar fazla şeye gerek yoktu ki sadece sade bir nikah olsa da yeterdi. Telefonu sonunda kapanan annem yanıma geldiğinde bende ayaklandım ve bana sarılmak için kollarını açan anneme sarıldım.

''Bal kızım hoş geldin. İyisin değil mi?''

''Hoş buldum annecim. İyiyim merak etme, sen nasılsın?'' Beni kendinden uzaklaştırıp benimle birlikte koltuğa oturdu.

''Bende iyiyim kızım. Önemli olan sizin iyi olmanız.'' Demiş ve o da Talya abla gibi karnıma elini koymuştu. Elinin üzerine elimi yerleştirdim.

''Biz iyiyiz de annecim sence de bu kadar hazırlık fazla değil mi? Sade bir nikah olsa yeterdi, niye bu kadar zahmete girdiniz ki?''

''Bir tanecik kızım var onu da telli duvaklı gelin edeceğim hanımefendi. Kusura bakmayın ama tüm adetler sırasıyla yerine getirilecek. Yudumlar seni isteyecek, kına gecesi yapılacak, düğün yapılacak. Hiç itiraz istemiyorum o yüzden. Sen sadece sana sorulan şeylerden neleri isteyip neleri istemediğini belirt yeterli, geri kalan kısmını biz halledeceğiz. '' dediğine itiraz etme gibi bir şansım kalmamıştı. Tam o sırada içeriye Uzay ve Yudum teyzem girdi.

''Mira şu çocuğa bir şey söyle, neymiş kuru bir nikah yetermiş. Anlatamıyorum ben inatçıya derdimi.'' Yudum teyzem isyankâr girişini kelimeleriyle taçlandırmıştı.

''Merak etme Balım da aynı durumdaydı ama kabul ettirdim ona.'' Uzay bu laf üzerine şok içinde bana bakmıştı. Yapacak bir şey yoktu çünkü hamilelik hormonlarım tavan yapmışken annemi kırmak gibi bir şey yapamayacak durumdaydım.

UMUDUNU KAYBETME 2: İmkansız AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin