6.BÖLÜM

54 2 0
                                    

Yine bölüm öncesi bir editle geldim. Hoşuma giden editlerin arasında ilk üçe girmeyi başardı kendisi, umarım sizde beğenirsiniz. Mediayaya koymak zorunda kaldım bu seferkini çünkü bölümde kullandığım resimler kapasiteyi aştı. 😂 Keyifli okumalar...

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

Balım Arslan

Annemin sesi kulaklarımıza ilişince üzerimdeki Uzay'ı kenara ittirdim. Yatakta yanıma düşen Uzay da en az benim kadar şok içindeydi. Annemler bir hafta sonra gelmeliydi bu gün değil. Yanımda yataktan kalkmak için harekete geçen Uzay'a döndüm.

"Annemlerin haftaya gelmesi gerekiyordu şimdi değil." Bana neler olduğu hakkında bir fikri olmadığını belirttiği sırada annemin sesi tekrar duyuldu. "Çocuklar neredesiniz?" bu sefer ses daha yakından geliyordu. Bir anda yattığım yerden kalkıp saçımı düzelttim ve hızlı adımlarla kapıma ilerledim. Kapımı açacağım sırada açılan kapı sayesinde annemle karşılaştım. Beni karşısında görünce, sıkıca sarıldı.

"Ee kızım sesleniyorum niye cevap vermiyorsunuz?"

"Yarın için programımızı inceliyorduk. Dalmışız anne o yüzden duymadık." Açıklamam üzerine saçımı okşayan annem "Aferin size, böyle sorumluluklarınızı biliyor olmanız çok güzel." Diyerek taktir etti ve ekledi.

"Ee hadi ne duruyorsunuz burada? Diğerleri aşağıda, hepimiz özledik sizi, aşağı gelin." Başımızla annemi onaylayıp peşinden aşağıya indik.

Salona geçtiğimizde karşısında Uzay'ı gören Yudum teyzem ayağa kalıp Uzay'ın boynuna sarıldı. "Yaa oğluşum ne kadar özledim seni, anlatamam." Diyerek duygularını dile getirmeyi de unutmadı. Yudum teyzemin Uzay'a "oğluşum" diye hitap etmesi komiğime gittiğinden kıkırtımı bastırmaya çalışarak koltukta oturan babamın yanına gidip oturdum ve boynuna sarıldım. Bana sarılıp öptükten sonra kolunu omzuma atarak beni yanına çekti.

Uzay bu sürprize daha fazla dayanamamış olacak ki "Siz hayrola, haftaya gelmiyor muydunuz, ne oldu da bu gün geldiniz ve bize haber vermediniz?" diye sordu. Yanımızdaki dörtlüden konuşan Yudum teyzem oldu.

"Birincisi, ben seni arayıp söyledim ama sen duymuyorum falan bir şeyler söyleyip kapattın. İkincisi, sizin de bildiğiniz gibi babalarınızın bir şirketi var ve şirketle ilgili halletmeleri gereken bir sorun çıktı. Bizde o yüzden bir hafta erken dönüş yaptık." Yudum teyzem Uzay'ı geleceklerini haber vermek için aramıştı ama Uzay gürültüden duyamamıştı. Yine de yakalanmaktan kıl payı kurtulmuştuk. Galiba hayattaki tüm şansımızı burada kullanmıştık.

Meriç amcam Uzay ve bana ithafken "Tam kapının yanında size getirdiğimiz hediyeler duruyor. Alın gelinde hediyelerinize bakın." Dediğinde babamın Meriç amcamı onaylayan sırtıma dokunuşu ile oturduğum yerden kalktım, Uzay benimle kapının yanındaki yaklaşık yirmi poşet bulunan yere doğru ilerledi. Poşetleri almak için eğildiğimizde kulağıma doğru "Ucuz sıyırdık, şanslıymışız güzelim." Diye fısıldayınca "Bundan sonra çok daha dikkatli olmalıyız." Dedim.
"Ee hadi çocuklar ne fısıldaşıyorsunuz getirsenize poşetleri." Diyen Yudum teyzemi daha fazla bekletmeden poşetlerle tekrar yanlarına döndük.

Kalktığım koltuğa tekrar oturup elime geçen ilk poşetin içindeki hediye paketini çıkarıp açtığımda içinden pudra renginde örgü bir bere çıktı. Ben kendi poşetlerimle uğraşırken Uzay'da kendi poşetlerini açmakla meşguldü. Tabi ki onun poşetleri yedi taneyken benimkiler on taneydi. Elimdeki hediye paketiyle uğraşırken Uzay'ın elindeki noel babalı ve ren geyikli olan boxera gözüm takıldı. Kendimi gülmemek için zor tutarken Uzay ona baktığımı fark ederek elindeki boxerı tekrar poşete tıktı.

UMUDUNU KAYBETME 2: İmkansız AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin