Doğduğundan beri kardeşin gibi gördüğün biri sana olan hislerini açıklarsa ve senin de aslında içindekiler kardeşlikten fazlasıysa...
Peki ya aileler, onlar bu aşka ne der? Ya da sizi her an tehdit eden eski sevgililer...
Balım ve Uzay'ın hikayesine...
Mira Arslan... "Eee biz ne yapalım? Çocuklar gittiler baş başa eğlenmeye, biz kaldık burada." Meriç'in sorusuna Atlas kolunu belime dolayarak cevap verdi.
"W Hotel New York Times'da Olağanüstü WOW Süitlerinden iki tane ayırttım az önce, oraya gidiyoruz." Dediğinde bakışlarımı Atlas'a çevirdim. Bakışlarımdaki yaramaz kız çocuğu onun bakışlarında saklanan yaramaz erkek çocuğuyla çoktan kol kola girmişti bile.
"Yani bu geceyi zirvede noktalayacağız desene Atlas." Diyen Yudum'a Atlas başını olumlu anlamda sallayarak yanıt verdi.
"E hadi o zaman gidelim." Diyen Meriç'e hepimiz ayak uydurarak Times meydanında yer alan otele gittik.
Arabadan dördümüzde indiğimizde elimi tutan Atlas'la beraber otelden içeriye girdik. Lobide bizi karşılayan otel müdürü olmuştu.
"Mr. ve Mrs. Arslan ve Mr. ve Mrs. Doğan hoş geldiniz efendim. Odalarınız hazır sizi bekliyorlar." Diyerek bize birer anahtar kart verdi.
"309 ve 310 nolu odalarınız, buyurun lütfen." Dediğinde Atlas'ın elini bırakmadan asansöre yönelip elli üçüncü kata çıktık. Karşımızda bulunan iki odadan 309 nolu odaya doğru ilerlediğimiz sırada Yudumlarda diğer odaya girdiler.
Atlas'ın kapıyı açıp beni içeri alması ve tekrar kapıyı kapatarak beni kapıyla kendi arasında bırakması saniyelerini almıştı. Odaya girer girmez çalışmaya başlayan ses sisteminde kulaklarımıza No Scrubs erişti.
Atlas ise yaşlansa da hala bu konularda gayet hızlıydı. Burun burunayken nefesi yüzümü okşuyordu.
"Bakıyorum yaşlansan da hala formundasın." Dediğimde yüzüne büyük bir gülümseme yerleştirmişti.
"Sen daha dur yeni başlıyoruz. Bakalım sen benim hızıma yetişebilecek misin?" Ona meydan okurcasına bakmış ardından sırıtmış ve ensesine yerleştirdiğim elimle onu kendime çekerek dudaklarına kapanmıştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İlk başta gülümsese de bana ayak uydurmuş ve bir elini belime yerleştirerek beni kucağına almıştı. Bacaklarımı beline sardığımda benimle birlikte odadaki yatağı bulmuş ve beni yatağın üzerine bırakmıştı. Hareketlerimizde şarkının ritmine uygun ilerliyordu. Ve bu insana farklı bir haz veriyordu.
Kendimi bir anda yatakta bulunca üzerimdeki elbise yukarı sıvanarak tüm bacaklarımı ortaya sermişti. Elbisenin ip askıları zaten dayanamamış ve omuzlarımdan kayarak kollarımın üzerinde yerini almışlardı. Yatağın ayakucunda durup beni izleyen Atlas ayakkabılarıma hamle yapmıştı. Tek bantlı topuklu ayakkabılarımın kopçalarını açıp çıkardıktan sonra yerimde doğruldum ve beyaz gömleğinin düğmelerini açarak üzerinden çıkardım. Omuzlarımdan ittirerek geriye doğru düşmeme neden olmuş ardından da üzerime eğilmişti.
