25. BÖLÜM (FİNAL)

13 1 0
                                    

ARTIK SİZİ FİNALLE BAŞBAŞA BIRAKIYORUM...

Bu bölümün şarkılarını bırakıyorum...

Beni Hatırlandın Mı? Cem Adrian                                                                                                                        Bırakman Doğru mu? Anıl Piyancı                                                                                                                            Olabilirdik DoluKadehiTersTut

4 Ekim 2021 

Hızlı adımlarla Dokuz Eylül Üniversitesi'nin Mimarlık Fakültesi binasına giriş yaptım. Acilen Yudum'u bulmalıydım. Çantamdaki telefonumu çıkarmaya çalışırken bir bedene çarptım. 

"Özür dilerim, lütfen kusura bakmayın." Derken bakışlarımı çarptığım kişiye çevirmiştim. Bu olmazdı, şaka falandı ya da ben hala rüyamın etkisindeydim. Karşımda Atlas'ın duruyor olması beni şoka sokarken benimle konuşan Atlas daha da şoka soktu çünkü rüya değil gerçekti. Peki benim gece gördüğüm o uzun rüya da neydi?

Atlas'ın birden karşımda belirmesi tesadüf müydü? Kafam iyice karışmışken sorduğu soruya cevap bile vermeden yanından ayrılıp elime aldığım telefonumdan Yudum'u aradım. İkinci çalışta açılan telefondan Yudum'un sesi kulaklarıma erişti.

"Günaydın Ballı Böreğim. Neredesin?" 

"Sana da günaydın Şöbiyetim. Fakülte binasındayım sen neredesin asıl?"

"İkinci kata çık iki nolu stüdyoya gir oradayım." Dediğinde onu onaylayıp adımlarımı merdivenlere çevirdim ve kısa süre içerisinde Yudum'un dediği stüdyoya girdim. Tek tük insanlar stüdyoda oturuyordu Yudum ise ortalarda bir yerde oturmuştu. Onu görür görmez yanına gidip oturdum. Bana sarılan Yudum beni kendinden uzaklaştırıp "Canım senin neyin var? Suratın bembeyaz olmuş." Diye sorduğunda ona "Dün bir rüya gördüm. O kadar gerçekçiydi ki sana anlatamam." Demiştim. Meraklı bakışlarını üzerime çevirince anlatmaya başladım.

"Kızım yirmi sekiz yaşımızdan tut kırk iki yaşımıza kadar bir sürü olay gördüm. Atlas ve Meriç'le evliydik, çocuklarımız vardı. Balım ve Uzay diye. Neler neler yaşadık. Bizim çocuklar sevgili oldu, evlendi, çocukları oldu. Acayip uzun bir rüyaydı ve o kadar gerçekti ki sana anlatamam. Birde üstüne az önce bil bakalım kimle çarpıştım?" Yudum rüya şoku üstüne daha da meraklanmıştı.

" Allah aşkına kimle?" 

"Atlas'la. Şaka gibi. Rüya mı gerçek mi ayırt edemiyorum resmen." Demiştim ki içeriye Atlas girdi. Yudum ise "Bu seferki rüya değil gerçek aşkısı. Atlas'ta mimarlık kazanmış." Dediğinde resmen içime sıkıntı dolmuştu. Ben tüm yaz Atlas'tan vazgeçmek için uğraşmıştım. Artık ona karşı bir şeyler hissetmiyordum ama dün gece gördüğüm rüya ve az önceden beri olanlar resmen şaka gibiydi.

Atlas yavaş adımlarla yanımıza geldi ve oturdu. "Hanımlar sınıfta tek tanıdığım insanlarsınız. Yanınızda oturmamın bir sakıncası yoktur umarım."  

Ben tam ağzımı açmış "Var." Diyecektim ki Yudum bacağıma bacağıyla vurup "Yok canım ne sakıncası olacak." Demişti. Aldığı bu cevap üzerine Yudum'la muhabbete başlayan Atlas'ın bu kadar yakınımda olması gerçekten hiç hoş değildi. Yıllarca beni sevmemişti, hala da sevmiyordu ama sınıfta tek tanıdıkları biz olduğumuz için yanımızda oturuyordu ve bu resmen bizi kullanmaktı. Onu ne kadar çok sevmiş olsam da artık içimde ona sinir olan tarafta yok değildi. Kırgınlığım sinire dönüşmüştü ve yıllarca çığ gibi büyümüştü. Bunca yıl canımı yakan ve göz yaşı dökmeme neden olan birinin yanımda bu kadar rahat oturuyor olması ise şu an sinirden delirmeme neden oluyordu. İşte tam o an Atlas'tan uzak durma kararı almıştım, o ne yaparsa yapsın umursamayacaktım.

UMUDUNU KAYBETME 2: İmkansız AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin