Öğlene kadar uyuyacaktım ama akşam gelen bildirim gözlerimi açmama sebep olmuştu. Söylene söylene telefonu açıp gözlerimi acıtan ekrana baktım. Tam yemek saatimizdi. Beni uyandıran Hyunjin'di. Okulun dedikodu sayfasından söz ediyordu ama bakmadım.
Uykum açılmıştı bir kere. Uyanınca tekrar uyumak benim için işkenceydi. Yapamıyordum ama keşke her yerde uyuyan insanlardan olabilseydim.
Kalkıp odamın ışığını açtım. Chan yine güle güle bir şeyler anlatıyordu. Changbin bizde olmalıydı.
Telefonu şarja takıp mektubu açtım. Bir günde aldığım ikinci mektuptu. Yarın cevap verecektim normalde ama şimdilik yapacak işim yoktu. Mektup en iyi seçenekti.
'Böyle düşünmen gerçekten çok hoş Minho ama ben hep insanlar tarafından susturulan taraftım. Sınırlarım konusunda bu yaşıma geldim ama emin değilim. İnsanlara bağımlı gibiyim. Bugün bir şey gördüm okulda. Seni ve Jeongin'i gördüm, koridorda çarpıştınız. Yazılar hakkında ona söylediklerin neden bilmiyorum ama hoşuma gitti. Beni korumuşsun gibi hissettim, değerli hissettirdi. Chan deyince kağıda random atamam komik olur ama güldüğümü bilmeni isterim. Zavallı ev arkadaşım onu bizim kampüste görüp bir ara deli olmuştu ama geçmiş geçmiştedir. Şimdi başkası için evi yanıyor. Alkol konusunda toleransıma pek güvenmiyorum ama yüz yüze gelirsek içelim, seninle içerim Lee Minho. Bedenimle pek barışık birisi olamadım ama teşekkür ederim yine de, şimdi sevmediğim anime kızı bacaklarımı sevmeyi deneyebilirim. 56 cm demişsin. Ben de beslenme bölümünden birisine ölçtürdüğümde bana bel çevremin 67 cm olduğunu söyledi. Rus ve Fransız klasikleri için söylediğine kahkaha attım cidden. Boş bir sınıfta okurken mesajlarını sesim yankılandı. Mitolojiye aşık bir adamsın demek... Bunun için söylemek istediğim çok şey var ama sadece şunu diyebilirim sana. Mitolojiye 'sen' kadar aşık değilim. Ne anlamak istiyorsan tabii. Ama severim ve ilgim var. Söz yazmasan da sorun değil ama hani istersen... Yani kabul edersen yazdıklarımdan birini sana söyletmek isterim. Güzel bir sesin var, bir ara duymuştum şarkı söylerken. Yazdığım bir şarkının sözlerini sana okutabilirim ama elimde birkaç tane var ve ben sana hangisini okutmak istediğimi bilmiyorum, kararsız bir insanım. Bana birden beşe kadar bir sayı söyle. Sana bir tanesini okutabilirim ama söylemem mümkün değil bilesin. Evet başaklar eylül doğumlu oluyor genelde. Bana masum ve saf dedim Minho. Beni tanımıyorsun ama eminim tanısan aptal derdin. Çünkü genelde duyduğum bu oluyor. Koca aptal bir çocuk. İlaç kullanıyorum aritmim var Minho. Bu detayları kolayca verebiliyorum çünkü sadece ev arkadaşım biliyor. Oysa bizim kampüste bile okumuyor kendisi. Bu arada Minho teşekkür ederim. Neden diye sorma çünkü ben neden açıklamakta pek iyi bir insan değilim. Sadece teşekkür etmek istiyorum. Benim kırık kalemimi ciddiye alan bir insan varmış demek bu dünyada bana bunu gösterdin. Senin için basitti belki, ama benim için yaşamın kendisiydi. Hayatım boyunca yazdıklarımın önemsiz olduğunu düşündüm. Bu düşünce empoze edildi. Yazılı eserlerin görsel ya da işitsel şeyler kadar değer gördüğünü düşünmüyorum ama okumayı seviyorsun ve yazmıyorsun. Bense hem okumayı, hem yazmayı hem de seni seviyorum. Üzgünüm ama utandım Minho bu yüzden daha fazla yazamam. İyi bak kendine, Kurtlara Söyle Eve Döndüm kitabı bende. Merak etme iyi anlaşacak gibiyiz.'
Jisung'un mektubunu okurken düşündüm biraz. İlginç bir çocuktu, fake hesaptan yazabilirdi ama o kağıtları seçmişti. Okuduğum kağıdı yatağın kenarına bıraktım. Telefonu şarjdan alıp tekrar yatağıma uzandım. Hyunjin'i es geçip Jisung'a yazmaya başladım.
minho
Değişik ve ilginç bir çocuksun Jisung bu hoş çünkü daha önce senin gibi biri tanımadım
Aslında hala tanımıyorum seni ama olsun
İnsanlara bağımlı olma çünkü insanlar gelip geçici ve bel bağlamaya gerek yok bana soracak olursan saçma
Hayatımda belki beş yıl olup sonra gidecek insanlardan tut günübirlik giren insanlar bile olacak ve hangisi hangisi kestiremeyeceğim çoğu zaman bu yüzden bende herkes eşit
Jeongin ve beni gördüysen oradasın demektir seni hiç görmedim
Belki bir ara içeriz Jisung sıkıntı değil yeri ve zamanı
Kendini sevmemek için bir nedenin varsa önce onu ortadan kaldırmalısın yoksa bu daha zor olur
Mesela ben ellerimi pek sevemezdim çoğu insan sevse de koluma kadar uzanan damarlar çevremin bir kısmına göre rahatsız ediciydi
Ben de sevebileceğim yanını buldum mesela kan verirken nokta atışı yapabiliyorlar ve iki üç sefer delmiyorlar ksmdlsmoskwd
Jisung yemek yediğine falan emin misin sen? Gerçekten bel çevren 67 cm mi?
Çok zayıfsın kaç kilosun cidden sen?
Söylediğinden ne çıkarmalıyım bilmiyorum ama evet mitolojiye özellikle de Mısır mitolojisine aşık bir adamım
Bana yazdığın bir şarkıyı söyletmek? Üzgünüm Jisung çok şarkı söylemem sadece mırıldanır geçerim ben
Dördüncüyü seçiyorum o hangisiyse yaz sözlerini bir kağıda bende kalır arada açıp okurum
Jisung insanları öyle çok takmışsın ki kafaya bu huyuna sinir oldum üzgünüm seni boğazlamak istiyorum
Hayat senin değil mi o zaman neden onların seni yönlendirmesine bu denli izin veriyorsun?
Eğer onlar seni yönlendirecekse geç sandalyeye izle yaşasınlar senin hayatını
Ben kadere gerçekten inanırım ve hiçbir şey boşuna değildir bana göre her şeyin bir sebebi var
Bana yazmanın bir sebebi olduğu kadar belki benim de sana hala cevap veriyor olmamın bir sebebi vardır
Belki kader bizim karşılaşmamızı istemiştir bundan şikayetçi de değilim açıkçası
Birden söylediğin şeyler beni de şaşırtıyor hem bak kendin demişsin aritmim var diye bir yerlerde kaykılıp kalma sonra
Umarım kitapla iyi anlaşırsınız benim gözümden okuyabilseydin keşke çünkü o kitap benim için dönüm noktası gibiydi
Bitirdiğinde kütüphaneye geri koy ben de o zaman Vadideki Zambak'ı alır okurum
İyi geceler Jisung bir dahakine bana biraz daha kendinden bahseder misin?
Seni bu denli tıkayıp boğan ve insanları kafana takmana sebep olan hayatını merak ediyorumYazdıklarımı gönderdikten sonra Hyunjin'in mesajlarına girdim. Okulun dedikodu sayfasındaki şeyleri atıyordu. Gönderdiklerine baktığımda bizim kampüsün orada sarı uzun saçlı bir çocuğun fotoğrafını gördüm.
Okulun kapısında durup telefonuna bakıyordu. Kaydırmalı bir gönderiydi ve farklı farklı zamanlarda çekilmiş fotoğrafları vardı. Kombininden anlamıştım. Altına da her gün okulun önünde bekleyen bu çocuğun kampüsteki birisinin sevgilisi olduğu yazılmıştı. Tabii bu sadece dedikoduydu. Tam belli olmayan yüz hatları vardı. Civciv sarısı saçları ve zayıf bir vücudu vardı.
Es geçip tanımadığımı yazdım. Açılan uykum tekrar bastırmaya başlamıştı ve ben direnecek halde değildim.
Hazır Chan'ın kahkahaları da dinmişken yatıp uyumak en iyisiydi. Kapattığım lambamla telefonu tekrar şarja takıp yatağa gömüldüm. Yorganı tekrar kafama kadar çekip kıvrılarak yastığıma sarıldım. Yarına çok işim vardı.