Elin Adamı ~34~

581 31 2
                                    


İyi okumalar...

----

Yorgun argın hastanenin çıkışında yol aldığımda bedenime nüfuz eden rüzgar ile sesli bir nefes verdim ve üzerimdeki trençkota sarıldım. Sonbahar mevsiminin ilk günlerindeydik daha fakat soğukluk yavaş yavaş kendini göstermeye başlıyordu.

Beni bekleyen kocama adım adım yaklaşırken yorgunluğuma tezat ona tebessüm ettim. Yanına vardığımda onun gözleri bedenimde dolaştı ve tekrar gözlerimde yer edindi. "Üşüyor musun sen?" Diye sorduğunda dudağımı boşver der gibi kıvırdım. "Yorgunum, sadece uyumak istiyorum." Bir türlü bu nöbet durumuna bedenim alışmıyordu. Alışmasın canım, uykusuz gece mi olurdu?

Üzerindeki mevsimlik ceketinin yakalarını açtı ve bana doğru adımladı. Kendimi bir anda ceketinin içinde ona yaslanmış bulduğumda dudaklarım iki yana kıvrıldı ve ona iyice sokuldum. Çok özlemiştim adamımı. "Buradan çıkarmasınlar beni." Diye fısıldadım.

Çenesini başıma koydu. "Çıkarmalarına izin vermem." Dedi o da aynı tonla.

Az sonra başımı kaldırdığımda etrafı kolaçan ettim. "Gidelim, cidden uyumak istiyorum."

Gözleri gözlerimin etrafını turladı. "Eve ne zaman geleceksin?" Diye sordu iç çekerek.

Güldüm. "Daha üç gün oldu."

"Benim için daha fazla hissettiriyor." Dediğinde başımı omzuma yasladım. "Alışsan iyi edersin."

Kaşlarını çattı. "O niyeymiş?"

"Ailemin evinde doğal olarak arada kalmak isterim Rüzgar."

Burnundan soludu. "Burada kalırsak gidersin belki..." Deyip gözleriyle etrafı turladı. Cıkladım. "Başka şehirde olma ihtimalimiz buna engel değil."

Tekrar gözlerimin içine baktı. "Öyleyse bensiz olmaz. Birlikte geliriz. Ailen evinde biricik damatlarına yer açar herhalde."

Ondan uzaklaşırken gülmeyi ihmal etmedim. "Aksini söyleyen olmadı Rüzgâr."

Araca bindiğimizde kemerimi taktım ve başımı koltuğa yaslayıp gözlerimi yumdum. Az sonra koltuğun aşağı kaymasıyla tebessüm ettim ve koltuğa iyice yayıldım.

"Kahvaltıyı kocanla yapmak istersin diye düşünüyorum."

Homurdandım. "Uyumak istiyorum."

"Tamam, kahvaltını yap. Seni eve bırakırım. Bir güzel uyursun ailenin evinde." Akşam onun yanına, evimize döneceğimden habersiz konuşmasına içimden kahkahalarla gülerken beni götüreceği yere kadar gözlerimi kapalı tuttum. Araç rahattı, acaba akşama kadar burada mı uyusaydım?

Kahvaltı için bizi küçük bir mekana getirdiğinde zorlukla araçtan çıkıp onunla beraber içeri girdim. Aç olduğumu hissetmemle uyku isteğimi bir kenara bırakıp hemen bir masaya kuruldum. "Sucuklu yumurtalı dolu bir kahvaltı istiyorum." Deyip karnımı okşadım.

Dişlerini göstererek gülümsedi ve bana doğru eğildi. "İstediğin olsun hatunum." Dediğinde başımı başka yöne çevirerek gülümsedim.

Az sonra masamız dolduğunda hemen besmele çekerek başladım. Sessiz geçen birkaç dakikanın sonunda bir ara kocama baktığımda onu bana bakarken yakaladım ama bakışlarında hüzün vardı. Lokmamı yutup elimi yüzüne götürüp okşadım. "Bir sorun mu var?"

Başını eğip alnını kaşıdı. "Hayır, sadece bir an şükretmem gerektiğini hatırladım." Dediğinde gülümsedim. "Bunu duymak güzel de bu şükrün altında bir sebep var mı?"

ELİN ADAMI (Yarı texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin