Arkadaşlar burada kimse kimsenin uşağı değil... Bence herkes mesafesini bilsin. Bana bir şekilde laf atıyorsanız; geri cevap vermekten asla çekinmem.
Yaptığınız yorumlar için çok teşekkür ederim. Zeynep nasıl Kerem'in hatunuysa, siz de benim hatunlarımsınız:*
"Anneanne!" diyerek, zor adımlarla kapıya doğru ilerledim.
Yok ben yanlış görmüyordum.
Karşımda anneannem vardı. Aman Allah'ım.
"Len torun, içeri alcen mi beni? Ağaç olup filizlendim burada. Çekil bakayım, fıstıklı baklava seni..." Kerem'in kolundan itekleyerek, bastonuyla birlikte girdi. Ben hâlâ şoktayken, Kerem de benimle aynı durumdaydı.
Anneannem, düğünümüze gelmiş ve Kerem'le o zaman tanışabilmişti. Şimdi ise bizim eve gelmişti. Ve buna dayanabilir miydik bilmiyordum.
"Ulan uşaklar, deve siken sinek görmüş gibi ne bakıyonuz suratıma? Ayı mı oynatıyoz burada... Anam senin karnın ne olmuş böyle... Havaalanı genişliğinde." Ah, anneannem ve onun sözleri... Açık sözlülük de bir numara olan kadındı.
Salona geçtiğimizde, anneannem bastonu ile birlikte üçlü koltuğa otururken, biz de Kerem'le birlikte tekli koltuklara yerleşmiştik.
"Anneanneciğim, hangi rüzgâr attı seni böyle?" diye sordum, gülümsemeye çalışarak. Eğer anneannem burada kalırsa bize az çektirmezdi. Birazdan annemi arayıp, durumu izâh edecektim.
"Meltem rüzgârı attı..." deyip, kıs kıs gülmeye başladı.
"Gülsene kız! Espri yaptık." Kerem, sessiz bir şekilde oturuyor ve anneannemin değişik hareketlerini, hayretle bakıyordu.
Ah, kocacığım.
"Sen habersiz bir yere gelmezdin, keşke haber verseydin hazırlık yapardık."
"Senin o domuz olacak ananın yüzünden geldim."
"Annem ne yaptı?"
"Karı kudurdu iyice."
"Küstünüz mü?" diye sordum, anneanneme doğru bakarak. O da gözlerini kıstı.
"Evlendireceğim onu ben. Başı bağlansın. Azdı karı kocasızlıktan..." Gözlerim ve ağzım açıldı.
"Yuh anneanne ama. Ne evlenmesinden bahsediyorsun sen?" diye konuştum, gözlerimi devirerek.
"Ne yuhluyon kız sen? Anneanneye yuhlanmaz, poponu mıncıklarım, ha!"
Kerem, gözlerini iri iri açarak bana baktı. Sonra bana dönüp, 'poponu ben mıncıklayacağım' bakışı attı. O bakış nasıl oluyor ben de bilmiyordum. Korkuyla yerimde yaslandım. Ve kalçamı koltuğa yasladım. Popomu sağlama almak lazımdı!
Ne popoymuş be!
"Anneanne, Kerem'in yanında bu şekilde konuşmasan lütfen." diyerek ricada bulundum. Alttan alttan imalar içeren bir cümleydi.
"Ay nolcak ki, bu yavru da tanımışız olur bizi... He, yavrum. Sen nasılsın? Fıstıklı baklavalar nasıl?"
Fıstıklı baklavalar derken? Ama kıskanıyorum!
"İyiyim," Kerem ne diyeceğini bilemez bir hâlde duruyordu. "Onlar da iyi." dedi garip bir ses tonuyla.
"He, iyi..." diyerek keyifli bir şekilde sırıttı. "Hep iyi olun." Sonra bana doğru döndü.
"Kız siz hemen bu bebeği nasıl yaptınız? Evlenmeniz ile hamile kalman bir oldu. Söyleyin kız, önceden mi oldu bu mercimek?"
"Ay yok öyle bir şey anneanne!" diyerek, yüksek bir ses tonuyla konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFESİM
Roman d'amourİlk görüşte aşk'a inanır mısınız? Kerem ve Zeynep birbirlerine ilk gördükleri andan itibaren birbirlerinden başka hiçbirşey düşünemez oldular. Her saat,her dakika,her saniye,her salise.. İkiside birbirlerinin Nefesi oldular Peki bu aşk hikayesinde Z...