3.Bölüm||Onu İstiyorum

50.7K 841 58
                                    

-Düzenlendi-

Kerem de arabaya bindikten sonra, Kerem arabayı sürmeye başladı. Ciddi bir hâli vardı. O'nu izlemek bana büyük keyif veriyordu. Hâni okuduğunuz kitaplarda, hikayeler de baş karakter olan kadın, âşık olduğu adamın gözlerinde huzur bulduğunu ifade ederdi. Ben de her zaman bunun ne kadar saçma olabileceğini düşünüp, dururdum. Ama büyük lokma ye, büyük söz konuşma demişler. Benimkide o hesap. Kerem'in gözlerinde o huzur denilen hissi, hissediyorum. Uzun süre bakışlarımı ondan çevirmiyorum. Ah, pardon. Çeviremiyorum. Kerem, benim ona baktığımı fark edince, otuziki diş sırıtarak bana baktı birkaç saniye. O'na neden baktığımı anlamamıştı. Hoş, ben de anlamamıştım ya.

"N'oldu güzelim?" diye sordu bir yola bir bana bakarken.

"Yo, birşey olmadı." diyerek cevap verdim.

"Biliyor musun Zeynep? Göğüslerin çok güzel." 

Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım. "Ne!" diye tepki verdim. Yanlış duymamıştım ben değil mi?

"Gözlerinin güzel olduğunu söyledim Zeynep. N'oldu ki, niye sinirlendin sen?" dedi Kerem tepkime şaşırarak. Yanlış mı duymuştum şimdi ben?

"Yo, sinirlenmedim. Nereden çıkardın ben 'gözlerin' dediğini yanlış algılamışım da, kusura bakma. Teşekkür ederim, Kerem. Senin kasların kadar olmasalar da idare ederler." dedim. Ama ben ne dedim? Şimdi boku yedim. Aklından geçeni sen hop diye, niye söylüyorsun, Zeynep? Ah, çok aptalım.

"Anlayamadım?" diye sordu Kerem, çapkınca sırıttı. Bok anlamadın. Tamam, fazlası ile çekici bir erkeksin. Ne diye sırıtıyorsun da beni burada linç ediyorsun? Ha! Söylesene. Şimdi o kaslara dokunmak isteğim çok ama çok doğru. Bana 'Sapık Zeynep' dediğinizi duyar gibiyim, sözünüzü almanız için iki saniye veriyorum. Eğer, yanınızda Kerem olsa ne hissettiğimi çok iyi anlardınız. Ama, şansınıza küsün. Kerem, benim yanımda. Benim. Benim. Benim.

"Gözlerinin benden daha güzel olduğunu söyledim." dedim toparlamaya çalışarak. Bok toparladım.

Kerem'in Ağzından

Aklımdan geçen seyleri söyleme huyumdan nefret ediyorum. Ulan, bir gün dilimi tutabilsem, kurban keseceğim. Zeynep anlamamıştı. Yani aslında anladı da, anlamamazlıktan geliyordu. Çok güzeldi. Tarif edilemezdi. O'nda ne vardı bilmiyorum Ama onun verdiği his hem kalbimi hem de kasıklarımı fazlası ile zorluyordu. İstiyordum, hem de deli gibi. İki hafta boyunca onunla vakit geçirmiş, her saatimi onunla geçirmek hissiyatı ile bürünmüştüm.

Huzur nedir bilmiyordum ben. O kelimeyi sadece duydum. Siktiğimin  duygusunu bir kere bile hissetmemiştim. Ama galiba bu his, bu duygu Zeynep'in yanında kendini gösteriyordu. Siktir. O kadar değişik hissediyorum ki hem boktan hem harika. Ben de anlayamadım ruh halimi. Duble siktir.

"Geldik, güzelim." dedim. Kemerimi çözdükten hemen önce. Fesat okuyuculara merhaba. Pantalon kemeri değil, araba kemeri.

"Tamam o zaman gece başlasın." Zeynep'in dediklerine odaklanamamıştım. Konuşurken hareket eden dudakları beni benden almıştı. Lan, bu duygu nedir böyle? Hassiktir. Aklıma gelen şeyle yüzüm düştü. İçerisi dolu ibne. Ve Zeynep de çok güzel -çok, çok güzel- ve ayrıca çok seksi.

"içeride sana sarkanlar, hatta bakanlar olursa hemen söyle. Ben icaplarına bakarım." dedim korumacı tavırla.

Zeynep, omuz silkti. "Sanmam." 

"İnşallah," diye kısık sesle konuştum. Zeynep duymamıştı. "Hadi girelim, artık."  dedim. Zeynep, onaylar anlamda başını salladı.

"Tamam," dedi.

Yazar Ağzından

Zeynep ve Kerem, içeriye girdiklerin de Kerem elini, Zeynep'in beline sahiplenircesine yerleştirmişti. Zeynep, belinde olan elden dolayı ürperse de rahatsız olmamıştı. Aksine çok hoşuna gitmişti. O'nu sahipleniyorsu sanki, Kerem.

Birkaç erkeğin Zeynep'i beğeni ile süzmeleri, Kerem'in sinirle dolmasını sağlamıştı.

Can ve Yağmur'u görünce, Zeynep elini kaldırarak selam verdikten sonra Kerem ile birlikte, yanlarına gittiler. 

"Merhaba abicim. Vay, yıkıyorsun ortalığı, Zeynep." dedi Can Zeynep'i beğeni ile süzdükten sonra. 

Zeynep, gülümsedi. "Teşekkür ederim, Can. Sen de çok karizmatik gözüküyorsun." Yağmur be Zeynep birbirlerine iltifatlar da bulunmaya başladılar.

"Ee, ne içiyoruz?" diye sordu Kerem.

"Ben viski içeceğim, siz?" 

Yağmur, "Ben bira." derken, Zeynep de ona katışmıştı.

"Pekala. Can, ben de viski içeceğim." dedi Kerem. Can, anlamamış gibi baktı. "İyi abi iç. Afiyet şeker olsun. Bana niye diyorsun? Hadi, almaya gitsene içkileri." diyen Can'a en ağır küfürleri saydırıyordu, Kerem.

Kerem içkileri almaya giderken, Yağmur, Zeynep'e dönüp imalı bir şekilde bakmaya başladı.

"Zeynep, bebeğim. Kerem'le nasıl gidiyor?" Can ve Yağmur, bıyık altından gülerken, Zeynep onların bu halinden birşey anlamamıştı.

"Herşey iyi. İyi anlaşıyoruz. Normal arkadaşlar nasılsa biz de öyleyiz." dedi saf bir şekilde.

"Aynen, tabiki normal arkadaşsınız canım (!)" dedi imalı bir şekişde, Yağmur.

Kerem, yanlarına gelince konuşmaya devam edemediler.Kerem, herkese içeceğini uzattı. Can'a uzatırken, öfkeli bakışlar atmayı unutmadı.

Slow bir müzik çalmaya başlayınca, Can Yağmur'u dansa kaldırmıştı.

Kerem, Zeynep'e dönüp, "Biz de dans edelim mi güzelim?" diye sordu.

Zeynep, gülümseyip, "Tabii," dedi.

Dans eden çiftlerin tam ortaısında durduktan sonra, Kerem iki elini Zeynep'in beline yerleştirdi. Zeynep, bu kadar yakınken resmen dans etmeyi unutmuştu. Zeynep, titrekçe nefes alıp, ellerini omuzlarına koydu. Hareket etmeye başladılar. Zeynep, kendini Kerem'e bırakmış, onun hareketlerine uyuyordu.

"Çok güzelsin.." diye fısıldadı nefesini yüzüne üflerken, Kerem. Zeynep içinin tirediğini hissetti o an. Bacakları onu taşıyamaz hale gelmişti.

Kerem, bakışları Zeynep'in dudaklarına kaydırdı. Artık öpmek istediği dudakları öpecekti. Ne olursa olsun. Onların tadına bakacaktı. Zeynep'in bakışları da Kerem'in dudaklarına kaydığın da, Kerem daha fazla dayanamamış, dudaklarını, dolgun dudaklarla kavuşturmuştu.

Kerem, Zeynep'i öpmeye başlayınca, Zeynep dudaklarını ayırmış, Kerem'e karşılık vermeye başlamıştı. Bu his neydi böyle? Zeynep tir titriyordu. Kerem, eğer onu tutmazsa düşüp, yere yığılabilirdi.

Kerem, zorlukla ayırdı dudaklarını.

"K-Kerem," dedi Zeynep zar zor. Ne diyeceğini şaşırmıştı. Hala etki altındaydı. Ve az önce öpüşmüşlerdi.

"Zeynep! Bu siktiğimin duygusu ne bilmiyorum. Ama galiba. Ne galibası? Seviyorum lan seni."

#BölümSonu

! Bölümün düzenlenmiş halidir! Hatalarım varsa affola :)

NEFESİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin