KEYİFLİ OKUMALAR
*****
Çıplak sırtım sevdiğim adamın sert göğsünde iken huzurla ve sakince atan kalbinin sesini hissederken kendimi bu zamana kadar hissetmediğim bir şekilde mutlu hissediyordum.Yaşadığımız zor zamanları ikimizde unutamasak bile en azından alışmaya ve yaralarımız kabuk tutmaya başlıyordu...
Tekrardan onu kaybetme duygusu ile sırtımı iyice göğsüne doğru itip kedi misali ona sokulurken elleri çıplak karnımın üzerine gelip karnımı okşuyordu.... hissettiğim duygu ile gözlerim dolarken kendimi ağlamamak için zor tutuyordum.
"Keşke hala orada olsaydılar,benimle,bizimle..."Neyi ima ettiğimi biliyordu anlamıştı... karnımı okşayan elleri buz kesip dururken yumruk olduğunu hissedebiliyordum... saçlarımın üzerine kondurduğu öpücük ile beni kendine döndürüp başıma göğsüne koymuştu.
"Seni ve onları koruyamadım, beceremedim... Her ne desem bile geri gelmeyecekler biliyorum ama çok özür dilerim... Ne olursun gerçekleri benim yüzüme vurma, kendimden, adamlığımdan utanıyorum. " derin nefes aldı ve içimi bir bir yakan cümlelerine devam etti.
"Ama sana yemin ederim ki öleceğimi dahi bilsem kimse senin artık saçının tek bir teline zarar veremez..."
''Şşş, Demir lütfen şöyle şeyler söyleyerek korkutma beni hem Sancak da ölmedi mi ki zaten niye böyle diyorsun ki şuan ortada herhangi bir tehdit unsuru falan mı var ki?'' alnıma buse kondurup çene kemiğimden tutarak başımı kendine yükseltmişti.
''Yavrum bir daha o itin adını ağzına alma lütfen, o şerefsiz ne kadar da hak ettiğini bulsa bile benim kim olduğumu nasıl işler ile uğraştığımı biliyorsun... Dostum kadar düşmanım da var benim biri biter diğeri musallat olur ama sana sözüm olsun bir daha asla seni tehlikeye atmayacağım.''
Kalbim bu korkuyu sanırım ki hiçbir zaman üstümden atamayacaktı, ömrümün sonuna kadar hep bu korkuyu mu yaşayacaktım... Benim yada Demir'in hangimizin canına bir şey olduğunun ne önemi vardı ki? Sonuçta birimizden birine zarar geldikten sonra diğeri nasıl normal bir şekilde yaşayacaktı...
"Demir?" Saçlarıma buse kondurup
"Demir'in sana kurban olur,ölür ölür. Efendim yavrum?"her kelimesi kalbimin ritmini hızlandırıp beni heyecanlandırıyordu. Bu zamana kadar kimseye hissetmediğim duyguları Demir bana karşı amansız bir şekilde hissettirip kalbimi esir altına alıyordu...
"Ne zaman dönüyoruz Türkiyeye, burada çok fazla kalmak istemiyorum. Hem biliyorsun okulum var, bu dönem başlıyor. Geç başlamak istemiyorum."sırtımda ki çıplak teni kalkıp bende merakla ne yapıyor diye ona baktım.
"Her zaman benim önceliğim sen ne istersen o. Gitmek istiyorsan gideriz yavrum." Telefonunu eline alıp uçağın birkaç saat sonraya hazırlanmasını gerektiğini söyleyip yerde olan boxerını eline alıp benim karşımda giymişti. Kafamı diğer tarafa çevirmiştim, ne kadar utanmıyorum desem bile bazı konularda onun kadar rahat ve özgür olamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERESTİŞ(+18)
Romance"İSTEMİYORUM"diye bağırdım karşımdaki adını bile adam akıllı bilmediğim ama benimle evlenmek isteyen adama doğru. Hem bir katile hem de bir mafyaya görünümlü kişiye bağırmak ne kadar doğru siz düşünün bakalım. "Tamam, sen bilirsin ailenden önce kim...