KEYİFLİ OKUMALAR
****
Karşımda cayır cayır yanan ev ile içimdeki intikam hırsı az da olsa soğurken yaptıklarım ile kendimle gurur duymuştum. Annem ile babam artık mezarlarında kemikleri sızlamadan uyuyacaklardı. İçimde pişmanlık ve acımaya dair gram bir kırıntı yokken şuanlık tek derdim yeşil gözlerin sahibiydi.Birazdan buralara itfaiye ve polis ekipleri geleceği için adamlarıma komut verip siyah araçlara binip yola koyulmuştuk. O adamdan artık sonsuza dek kurtulmuş ve içimdeki o boğucu his kaybolunca kendimi kuş misali rahatlayıp uçtuğumu hissetmiştim.
Uçak pistine doğru giden yollar beni yeşil gözlüye biraz daha yaklaştırıyordu, hissediyordum.
Yeşil göz...
Benim kaderimde alnıma yazılan kişiydi. O gördüğüm rüyaların bir anlamı olması gerekiyordu. Ve kabuslarımı rüya yapan o güzelin peşini bırakmak gibi bir amacım da yoktu.
Bulacaktım...
İsterse aylarımı yılları alsın pes etmeden arayıp bulacaktım...
Uzun uzadıya akıp giden yollar pistin önünde son bulduğu zaman önümde bulunan kocaman uçağıma binip kendim için özel olarak hazırlanmış koltuğuma oturmuştum. Kemerimi takıp başımı arkamda olan yumuşacık yastığa yasladığımda gözlerimi yumup aylar sonrasında derin bir nefes almak istemiştim.
Her defasında kapanan gözlerim ile aklıma o kızdan başka hiç birşey gelmez iken aklımı dağıtmak benim için şuan oldukça güçtü. Aklımda, zihnimde, ruhumda hiç tanımadığım, adını dahi bilmediğim bir kız varken nasıl unutup normal hayatıma dönücektim fazlasıyla merak ediyordum.
Gözlerimi yumarak kendimi her bir saat daha geleceğe yaklaştırırken güzel günlerin benim içinde geleceğini fark etmiştim.
Aklımın her bir yanına sis bulutu gibi dağılan geçmişin kirli mazisi beni bir yıl kadar önceye götürürken kendime ister istemez gülmüştüm. Sevdiğim ve aşık olacağım kadının rüyalarıma girmesi Allahım'ın bana verdiği çok büyük bir nimetti.
Ömer'in beni arayıp acilen depoya çağırması ile acele ile aracıma atlayıp o piçin işini kesmeye gidiyordum.
Hayallerinin baharında yaşayan genç bir kıza tecavüz edip tüm umutlarını toprağa gömen bir insanın, ki o yaratığa insan demek de çok yanlışdı. Cezası hiçbir şekilde verilmeden dışarıya salınmıştı. Böyle bir yaratığa ceza vermeden yaşamasına ise gönlüm razı gelmiyordu doğrusu. Dışarda yaşayan daha çok küçük kardeşlerimiz varken böyle insanların sonunun gelmesi ise oldukça şarttı.
Araba ile son sürat yollarda ilerlerken şehrin geniş ve ışıklı yollarından sapıp orman yoluna ilerlediğim zaman engebeli yollar sayesinde arabanın ilerleyiş hızı düşmüş, sallanarak giderken tek isteğim o piçin cezasını kestikten sonra yeşil gözlümün yanına gitmekti. Hava artık karardığı için ormanda olan hiçbir hayvana zarar vermemek için oldukça dikkat ve çaba sarf ederken ormanın ilerisinde olan kendime ait depoya varmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERESTİŞ(+18)
Romance"İSTEMİYORUM"diye bağırdım karşımdaki adını bile adam akıllı bilmediğim ama benimle evlenmek isteyen adama doğru. Hem bir katile hem de bir mafyaya görünümlü kişiye bağırmak ne kadar doğru siz düşünün bakalım. "Tamam, sen bilirsin ailenden önce kim...