Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
xuminghao_o: fotoğrafımı çektiğin için teşekkür ederim Seungkwan zaten senden başka kimse beni sevmiyor...
boobooskwan, josooshua ve 345 kişi beğendi.
jeonghangel: evet sevmiyoz agla saka ↪ choiseungcheol: üzmeyin çocuğu hayatım ↪xuminghao_o: yok hyung hiç olur mu öyle şey en sevdikleri aktivite bu zaten
boobooskwan: ben yanındayım hao'm merak etme... Vakit dostluk vaktidir ↪ chwevernon: sen yokken biz vardık ↪ boobooskwan: of beş yaşında velet misin bu ne laflar
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
dinodegilchan: hocam gozlugunuz cok iyimis bayildim sagolun
boobooskwan, wenjunjunhui ve 361 kişi beğendi.
minmingyu: off yakiyosun 🔥🔥
dkdokyeom: çok iyiymiş hangi hocanın bende istiyom ↪ dinodegilchan: kimin olcak seokjin hocanin tabii
wwhseokjin: beğenme sevindim dinocum ↪ dinodegilchan: ya hocam dino degil benim adim Chan Allah belanı vermesin seungkwan ↪ boobooskwan: ben naptım ya
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ertesi gün hep beraber kahvaltımızı yapmış oturma alanına geçmiştik. Evet beraber gelmiştik. Beraber olmak bizim için normalleşmişti. Rutinimiz gibi olmuştu. Bunu sevmedim dersem yalan söylemiş olurdum.
Boş çimenlik alana baktığımda orada Heejin'i gördüm. Yine voleybol oynuyordu arkadaşlarıyla. Seviyordu baya. Onunla konuşmalıydım. Diğerlerine birazdan gelirim dedim ve ayağa kalktım.
Vernon "Nereye?" diye sorduğumda ona sadece baktım bıkmışça. Sonra bana gülümsedi. Gözlerimi kırpıştırdım. Şu sıralar fazla gülüyordu.
Heejin'e doğru ilerlerken arkadaşları beni gördüğünde Heejin'e kaş göz yaptılar. Heejin bana döndüğünde gülümsedi ve arkadaşlarına bakarak "Sonra devam ederiz. Siz oynayın." dedi.
Bana döndüğünde "Konuşmak istiyorsun sanırım Seungkwan. Gel şuraya oturalım." dedi ve boş masaya ilerledi.
İkimiz de oturduğumuzda ellerimle masada ritim tuttum. O da dirseğini masaya yaslamış çenesini eline koymuş beni izliyordu.
"Yalnız konuşacaksan çabuk ol bence Seungkwan. Amerikalı bizi izliyor. Kıskandı sanırım."
Şaşırarak bizim masaya döndüğümde Vernon'un çatık kaşları ile bizi izlediğini gördüm. Yaa sen beni mi merak ettin?
Ona dil çıkardım ve Heejin'e döndüm. "O gün orada, Jihoon hyung'u bilerek ittin, değil mi?"
Konuşmadan hafif şaşırarak başını aşağı yukarı salladı. "Neden böyle bir şey yaptın peki?"
Anlamamış bir şekilde bana baktı gülümseyerek. "Neden yapmayayım?"
Sence? "Sakin ol. Sadece neden öyle bir şey yaptığını sordum. Merak ettiğimden."
"Şaka yaptım şaka! Şu surat ifadene bak yaa! Çok tatlısın!" Ayak üstü bana yürüyor ama.
"Teşekkürler."
"Ayy yerim seni! Neyse şimdi sana her şeyi anlatacağım." Heyecanla onu dinlemeye başladım.
"Şu sarışın arkadaşın, Hoshi değil mi? Birkaç hafta önce kütüphanede gördüm onu. Jihoon'u izliyordu ve o kadar dalmıştı ki. Aşık olduğunu çok belli ediyordu. Keşke sevgili olsalar diye düşünürken gezi işinde aynı grupta olduklarını öğrendim. Sonra sen ve birkaç arkadaşın o gün sürekli o ikisine bakıyordunuz ve sizin de bildiğinizi anladım.
Ha bu arada hocanın yanından dönerken sen sürekli Jihoon'a bakıyordun ve bir şey yapacağın o kadar belliydi ki. Ben de el atayım dedim işte öyle. Aşıkları barıştırmakta üstüme yoktur da. Bayılırım böyle işlerle uğraşmaya. Markhyuck'u kim birleştirdi sanıyorsun?"
Vay be. Heejin'e bak sen. Hepimizden zeki çıktı. Hoshi salağı zaten bütün okula belli etti. Bir Jihoon'un anlamadığı kaldı.
Demek Markhyuck'u o birleştirmişti. Mark ve Donghyuck okulda aynı sınıfta olduğumuz bir çiftti. Çok da tatlılardı. Ama onların arasını yapanın Heejin olduğunu düşünmemiştim. Çöpçatan Heejin.
"Waaoow. Hoshi adına teşekkür ederim o halde. Bizden başkasının bunu bileceğini düşünmemiştim hiç."
Vernon ona baktığında "Hm hm." dedi. Ne oldu şimdi buna?
Heejin kollarını göğsünde birleştirdi. "Aslında biliyor musun Vernon, biri beni izlediğinde hiç rahat hissetmiyorum. Ve Seungkwan ile konuştuğum süre boyunca o kadar rahatsızdım ki. Neden acaba?"
Elini yine çenesine koydu ve Vernon'a gülümsedi. Vernon kaşlarını kaldırdı. Pekala, burada neler oluyor?
"İyi anlaşacağımıza eminim. Adın neydi?"
"Heejin. Sonunda resmen tanıştığımıza çok sevindim."
Vernon ona gülümsedi. Bu ne ciddi konuşma?
"Off kesin şu resmiliği! Hadi gidelim. Heejin kalk kız sen de. Bizimkiler seninle tanışmak istiyordur eminim." Özellikle Hao.
Heejin şaşırdı. "Benimle mi? Neden ki?"
Gözlerimi büyüttüm. "Konuştuk ya."
Ayağa kalktı. "Tamam tamam. Ayy çok gerildim."
Vernon "Gerilme bir şey olmaz. Seungkwan sen önden gider misin? Benim Heejin'le konuşmam gereken bir şey var."
Gözlerimi ikisinin üzerinde gezdirdim. Heejin gözleriyle masamızı işaret ederek gitmemi söyledi. Onlara peki dedim. Vernon elini sırtıma koyup hafifçe ittiğinde onları orada bırakıp diğerlerinin yanına gittim. Birazdan gelirlerdi sonuçta.
