Kendimi odama atıp yatağıma koştuğumda odanın yine Team Soonhoon ile dolu olduğunu gördüm.
"Ya lütfen! Lütfen bir kere de geldiğim zaman olmayın burada ya! Uyumak istiyorum!"
Yüzüstü yatağıma yattığımda biri beni yere, yanlarına çekti. Yatakta niye oturmuyorsunuz ki? Rahat mı battı?
"Yapmaa! Uyuyacağım ben! Bırakın beni!"
Bırakmadılar...
Beni yere çekmiş olan Mingyu gitmeyeyim diye kucağına çekti ve karnımdan sıkıca tuttu. Bırak da gideyim...
"Mingyu geber!"
"Tamam Seungkwan."
İmdat ya.
Hoshi bacağıma vurup beni susturdu ve ayağa kalkıp dans etmeye başladı. "Gördünüz mü? Gördünüz mü? Benimle beraber fotoğraf çekti! Ben onun fotoğrafını çektim! O benim fotoğrafımı çekti! Ayy çok güzel!"
Kafamı kaldırıp aşağıdan Mingyu'ya baktım. "Kamerayı çalmasına bilerek izin verdin değil mi?"
Kafasını salladı. Bu kadar harika olmak arkadaşlarımla ortak noktam sanırım.
Jeonghan hyung da Hoshi gibi ayağa kalktı ve saçma sapan bir dans sergilemeye başladılar.
"Olacak bu iş, olacak! Bizim bu kıvrak zekamız ile her şey olacak!"
Kıvrak zeka? Hoshi? Bence sadece benim için geçerli bu dediğin hyung.
Dino kahkaha attıktan sonra işaret parmağı ile Dokyeom'u gösterdi. Hâlâ gülüyordu.
"Hyung hyung! Sence bu kıvrak zekalı mı Tanrı aşkına?!"
Dokyeom hızlıca onun üstüne atladı ve sahte bir kavga başladı. Sadece birbirlerinin popolarına vuruyorlardı ama.
Jeonghan hyung ellerini birbirine çırptı. "Sessiz olun be! Aaa!"
Dokyeom ona dil çıkarınca gözlerini devirdi ve "Şerefsiz." dedi.
Sonra büyük bir heyecanla konuşmaya devam etti. "Ay benim aşkım Seungcheol'um mesaj atmış. Gelin aşağıda oturalım demiş. Bir de bana seni çok özledim demiş ama bunu bilmenize gerek yok."
Aynen hyung, şu an bilmedik bak.
"Hyung anladık sevgilin var ya of! Tamam anladık bizim yok!"
Dokyeom kendi kendine triplere girince kafasına vurdum o salağın. "Senin de yakında olur sevgilin bu yavşaklıkla, merak etme."
Herhalde biricik(!) aşkı Joshua hyungu hatırlamış olmalı ki zıplamaya başladı. "Yaa! Dünyanın en tatlı, en yakışıklı, en kibar insanı! Hayatımda böyle mükemmel birini görmedim!"
Ona bayık gözlerle baktık ve cevap vermeden odadan çıktık. Jeonghan önden hızlı hızlı koşuyordu tabii. Salak aşık.
Salona indiğimizde Jeonghan hemen sevgilisinin kucağına atladı. Onlar birbirleriyle öpüşüp koklaşırken Dokyeom ve Hoshi iç çektiler.
Boş olan bir yere oturdum. Jihoon'un yanına. Canım eniştem.
Bir planım vardı aslında. Hoshi'yi Jihoon'un yanına oturtma planı. Hoshi şu an Vernon'un yanında oturuyordu. Zeki beynimde bir plan oluşmaya başladı. Hadi bakalım.
Herkes yerleştiğinde rolüme başlamam için zaman gelmişti. Sesli bir şekilde ofladım. İlk Vernon döndü bana, sonra diğerleri.
"Ne oldu?" diye sordular. Soranlar arasında Hoshi'nin olması iyi olmuştu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
library ⌇ verkwan
FanfictionSeungkwan, kütüphanedeki bir kitap için Vernon ile kavga eder. 7teen | vernon - seungkwan 010423 - 080723