21

458 51 31
                                        

Sabah kahvaltımızı yapmaya gitmiştik. Vernon'la sürekli göz göze geliyorduk ama ben çok utanıyordum bu durumdan. Bu yüzden sürekli gözlerimi kaçırıyordum ve Vernon da her seferinde bana gülüyordu.

Kahvaltımızı yapıp oturma alanına gitmek için ayağa kalktık ve çıkışa doğru yürüdük. O sırada biri kolumdan tutup beni durdurdu.

Beni tutan kişiye diğerleri ile şaşırarak beraber baktık. Kocaman gülümseyen bir Hyunjin vardı karşımda.

"Selam Seungkwan!"

Ona cevap verecekken Vernon hızla geldi ve kolumu onun elinden kurtardı büyük bir sinirle.

14 kişi öylece durmuş bakışıyorduk. Ciddi bir ortamın içinde olmasak gülerdim muhtemelen.

Hyunjin sinirle güldü ve Vernon'a bir adım attı. "Senin şu her şeyi bozma huyun sinirimi bozmaya başladı."

Vernon kaşlarını kaldırdı sırıtarak. Hâlâ elimi tutuyordu ve beni biraz daha arkasına çekti. "Öyleyse ne olmuş?"

Hyunjin Vernon'a sinirle daha da yaklaştığında Mingyu elini onun göğsüne koyup itekledi. "Uzaklaş."

Hyunjin daha çok sinirlendi ve kahkaha attı. "Çete misiniz siz nesiniz?"

"Hee çeteyiz, ne yapacaksın?" dedi alayla Minghao.

Komik ama gülmek istemiyorum...

"Siz baya komiksiniz ya!"

Seungcheol hyungun susturmaya çalıştığı Jeonghan hyung atladı. "Hayır, baban daha komik yalnız."

Hyunjin'in alaycı ifadesi silindiğinde bizimkiler yerde kahkaha atıyorlardı.

Kendimi tutmaya çalışsam da kıkırdadım istemeden. Vernon beni duyar duymaz bana döndü. Gergin olmadığımı, güldüğümü görünce rahatladı ve o da gülümsedi. Elimi daha sıkı tuttu.

"Babam ne alaka şimdi, salak mısın?"

Gözlerimi büyüttüm korkuyla. İşte şimdi gerçekten bittin Hyunjin.

Kimsenin bir şey yapmasına gerek kalmadan Seungcheol yapıştı onun yakasına. "Ne diyorsun lan sen?! Öldürürüm seni!"

Onu durdurmak için öne atıldığımda Vernon elimden çekti beni. Jeonghan hyung da elini salladı bana. "Dur dur! Bırak karışma!"

"Ya hyung delirdin mi?! Kavga büyüsün mü istiyorsunuz?!"

Kafasını aşağı yukarı salladığında imdat diye çığlık atacaktım. Burada neden beynini kullanan tek kişi bendim? Ceza mı almak istiyordu bunlar?!

Vernon beni tutup bırakamadığı için de durduramazdım onları. Vernon'un dikkatini başka yöne çekmeliyim ki beni tutmayı unutsun. Tanrım zeka dediğin budur işte!

Diğer elimle Vernon'un elini tuttuğumda hızlıca bana döndü kocaman açılmış gözleri ile. Şaşkın olduğundan elimi tutan eli gevşemişti. Evet!

Hızlıca elimi ondan çekip kavga eden ikilinin yanına koştum. Niye kimse bunları durdurmaya çalışmıyordu ki?!

"Hyung hyung! Dur!"

Seungcheol'u Hyunjin'den uzaklaştırmaya çalıştım. Çok zordu cidden. Wonwoo hyung halime acıyıp bana yardıma geldi.

O ikisini birbirinden ayırdık sonunda. Seungcheol'e döndüm. "Ya hyung bir dur Tanrı aşkına! Kavga çıkmasın ya lütfen!"

Seungcheol'un siniri geçmemişti hâlâ. "Ne demek kavga çıkmasın ya! Saçma sapan konuşuyor gerizekalı!"

Sinirden yerimde zıplarken sessiz konuşmaya çalıştım ona doğru. "Biz şu an haklı olan tarafız değil mi hyung?"

library ⌇ verkwanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin