7

1.3K 120 61
                                    

Hyunjin

Aşağıdan gelen seslerle uyandım. Minho ve babasının bağırma sesleri geliyordu hemen merdivenlerden inip konuşmalarını dinlemeye başladım. Babası son sözlerini söyleyip evden çıkmıştı. Minho derin derin nefesler alırken bir anda beni görüp tüm bedenini bana doğru çevirdi ve bana doğru yürümeye başladı.

"Ne zamandan beri burdasın?" Dedi.

"Minho ne oluyor baban neden evden gitti?"

"Hyunjin sanane benimle babam arasındaki meseleden sa-na-ne"

"MİNHO ORADA BENİMDE ADIM GEÇTİ. ŞİMDİ HEMEN BANA NE OLDUĞUNU ANLAT."

sesim yüksek çıkmıştı. Minho sinirden gözlerini kapatıp derin bir nefes aldıktan sonra bağırmaya başladı.

"HYUNJİN HADDİNİ AŞIYORSUN! SEN KARŞINDA KİM OLDUĞUNU SANIYORSUN BANA NASIL BAĞIRIP, EMİR VERİRSİN CANINA MI SUSADIN!"

"Sana bir soru soruyorum Minho cevap vermeyip sinirlendiriyorsun. Şu lanet sorunun cevabını ver artık!"

Bunu söyleyip yanağıma inen tokadın acısıyla yere düşmem neredeyse bir olmuştu.

"Benimle düzgün konuşman gerektiğini sana söylemiştim. Damarıma basma Hyunjin! Nede olsa bu delinin ne yapacağı belli olmaz değil mi?"

Önceden ona deli dediğim için şimdi böyle söylüyordu.

"Evet delisin işte yalan mı?"

Minho

Hyunjin'in son söyledikleriyle iyice sinirlenmiştim. Ellerimin titremeye başlamasıyla kriz geçirmeye başladığımı anladım. Sinirlerim daha da artarken daha fazla kendimi tutamayıp Hyunjin'in karnına bir tekme attım. Zaten yerde olan hyunjin karnına yediği tekme ile iyice yere sinmişti.
Muhtemelen karnı ağrıdığı için ağzından küçük bir inilti çıktı. Hyunjin iki büklüm olmuştu. Karnına bir tekme daha attım. Yakasından ayağa kaldırıp yüzüne defalarca  yumruk attım. Burnu kanıyordu ve dudağı patlamıştı. Sinirimi alamayıp bir yumruk daha attım. Sinirden gözüm hiçbir şey görmüyordu. Hyunjin'in ağzı yüzü kan içindeydi yerde gözleri kapalı bir şekilde yatıyordu. Ona daha fazla vurmamak için hemen yanından ilerleyip odama çıktım ve ilaçlarımı içtim. İlaçlar fazlasıyla uyku yapıyordu. Bu yüzden yatağıma uzandım.

Hyunjin

Gözlerimi acı içinde açıp yanımdan üst kata çıkan Minho'ya son bir kez baktım. Ayağa kalkmaya çalıştım ancak sendeleyerek yere düşmemle canım daha çok acıdı. Hareket bile edemiyordum bu yüzden tekrar ayağa kalkmayı  denemeden olduğum yerde yatmaya devam ettim. Canım çok acıyordu. Ağzıma gelen kan tadı ile dudağımın patladığını fark ettim. Her yerim kırılmışcasına ağrıyordu oysaki Minho bana geçtiğimiz günlerde bana gerçekten beklediğimden daha da iyi davranıyordu. Hiçbir zaman bana zarar vermemiş aksine beni hastaneye bile götürmüştü. Ancak bugün hiçbir şey yapmamama rağmen öldüresiye dövmüş ve öylece bırakıp gitmişti. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Minho'ya ne olduğunu sormuştum ama tabikide babasıyla konuştuklarını duymuştum. Sinirlenmesi gayet normaldi sonuç olarak üvey çocuk olduğunu öğrenip babası tarafından terk edilmişti ama bu sebepler beni dövmesini haklı çıkarmazdı. Onu bırakıp gitmek istiyordum ama gidecek yerim yoktu ve babam bunu duyarsa hiç iyi şeyler olmazdı. Şuan burada ölmek istiyordum keşke minho beni şuracıkta öldürseydi de böyle şeyler yaşamasaydım diye düşündüm. Kendimi öldürmeyi elbette ki denemiştim ama her seferinde ya korkup yapamamış ya da bir şekilde kurtulmuştum. Yaşadığım acıya daha fazla dayanamayarak orada uyuyakaldım.
.
.
.

7. Bölüm sonu

Bölüm biraz geç geldi kusura bakmayın. Bölümü nasıl buldunuz? Bundan sonra biraz daha kaos olabilir yeni bölümde bilmiyorum düşünmedim. Ayrıca yeni bölüm yarın veya Çarşamba gelir büyük ihtimalle bu kadar yeni bölümde görüşürüzzz

Neurotic   HyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin