29

1.3K 102 206
                                    

Hyunjin

Nereye gideceğimi ne yapacağımı bilmiyordum. Belkide minhoyla öyle konuşmam yanlıştı onu bırakıp gitmek yerine yanında olup destek olmalıydım. Ama Minho'nun inadını çekemezdim benimde kendime göre sınırlarım vardı şuan felix'ten başka gidebilecek bir yerim yoktu. Bu yüzden felix'i arayıp oraya geldiğimi haber vermiştim. Neyseki kabul etmişti. Şimdi ise temkinli bir şekilde felixin evine gidiyordum. Hala amcamın veya Babamın karşıma çıkmasından deli gibi korkuyordum. Bu yüzden yürürken kalabalık cadde üzeri yerlerden geçmeye özen gösteriyordum.

Sonunda başıma hiçbir şey gelmeden felix'in evine gelmiştim. Jisung ve felix olayından sonra felix'in evine gelmem biraz saçma olmuştu ama başka yapabileceğim bir şey yoktu. Kapıyı çalıp açılmasını bekledim. Felix Kapıyı açtığında kısa bir selamlaşmadan sonra içeri girdik. Felix konuşmaya başladı.

"Hyunjin bir şey mi oldu? Sen öylesine gelmezdin buraya"

Felixe olanları anlatıp anlatmamak arasında kalmıştım. Anlatmak en mantıklısıydı. Eninde sonunda öğrenecekti zaten en iyisi benden duymasıydı.

"Minhoyla biraz tartıştık ve eğer tedavi olmazsa bir daha onunla görüşmeyeceğimi söyledim. Tedavi olmamakta ısrarcı gibi gözüküyordu. Sanırım bir süre misafirinim"

"Minho tedavi olmazsa bir daha onunla konuşmayacak mısın yani?"

"Evet. Bana başka çare bırakmadı. En doğru ve sağlıklı karar buydu o an için bende bu kararı verdim o yüzden."

"Ah anladım bende istediğin kadar kalabilirsin tek başıma canım sıkılıyordu zaten. O zaman ben kahve yapayım bize daha detaylı anlatırsın hem."

"Teşekkür ederim."

Felix gülümseyip mutfağa gitmişti. O sırada bende telefonumda arama veya mesaj olup olmadığına baktım. Sürekli kontrol edip duruyordum minhodan mesaj veya arama olup olmadığını sonuç hic değişmiyordu ama. Ne mesaj vardı ne de arama. Sanırım onu çok kırmıştım tam bana alışmışken bende ona diğerleri gibi davranıp tek bırakmıştım. O an için bu doğru gelmişti ama minhonun gözlerindeki o hayal kırıklığı aklıma geldikçe pişman oluyordum. Ben ne olursa olsun onun eşiydim ve ona destek olmam gerekiyordu. Tedavi konusunu ona daha yumuşak açıklamalıydım. Ama iş işten geçmişti bu saatten sonra yapabileceğim bir şey olduğunu sanmıyordum. Söylediğim onca şeyden sonra hiçbir şey olmamış gibi yanına gidemezdim.

"Ne düşünüyorsun bakalım?"

"Felix sence verdiğim karar yanlış mı minhoyu çok üzdüm. Böyle olmaması gerekiyordu of ne yapacağımı bilmiyorum"

"Hyunjin minho düşünmen gereken son kişi biliyorum onu çok seviyorsun o senin kocan ama minho seni çok üzdü bırak da bunun cezasını çeksin. Eğer seni gerçekten önemsiyorsa o tedaviyi olup senide yanına alarak güzel bir hayat yaşar."

"Ya tedavi olmazsa ve bir daha görüşemezsek. Bu zamana kadar hep reddetti tedaviyi benim için tedavi olacağını mı sanıyorsun. Çok korkuyorum felix beni bırakır bir daha asla karşılaşamayız diye ödüm kopuyor"

"Korma hyun ben inanıyorum minho senin için tedavi olacak"

"Öyle mi dersin felix. Gerçekten benim için tedavi olur mu?"

"Olur tabii. Hadi sen bunları daha fazla düşünme. Biraz kafa dağıtalım ne yapmak istersin söyle bakalım"

"Bilmiyorum hayatım bu aralar çok karışık olduğu için uzun zamandır bir şeyler yapmıyorum."

"Hyunjin kendini bu kadar yıpratmamalısın kendine çok yükleniyorsun yapma lütfen günden güne karşımda daha çok çökmen beni üzüyor. Kendine dikkat et artık ve başkaları yerine kendini düşün."

"Denerim felix teşekkür ederim beni düşündüğün için ama bazı şeyleri kaldıramıyorum. Neyse bu konuyu kapatalım olur mu?"

"Peki. Hadi film izleyelim o zaman hem vakit geçmiş olur."

"Tamam. Uzun zamandır film izlememiştim. Hadi bir film seç de izleyelim."

Bana gülümseyip önündeki televizyonu açıp film aramaya başladı. Son olarak birinde karar kılmış olacakki bir filmi başlattı. Beraber akşam yemeğine kadar film izleyerek ve oturarak geçirdik.

Minho

Hyunjin gittikten sonra kendi kendime düşünmeye başladım. Gerçekten hastalığım bu kadar zarar mı veriyordu ona? Onu kendimden korkutacak kadar ileri mi gitmiştim? Ne yaptığımın bile farkında değildim. Haklılardı ben ne kadar inkar edersem edeyim hastaydım. Sevdiklerime zarar verecek kadar hasta.

Ama tedavi olmak istemiyordum. Hala dışarı çıkmaya korkuyordum. Dışarısı ve tedavi beni en çok korkutan şeylerdi. Tam hyunjine alışmaya başlamışken beni bırakıp gitmesi daha korkunçtu sanırım. Jisung söylediklerinde haklıydı hyunjin bile beni bırakıp gitmişti. Yalnız kalmaya mahkumdum sanki. Ancak atladığım bir nokta vardı hyunjin beni seviyordu ve tedavi olduğumda yanıma gelip beni yalnızlığımdan kurtaracaktı. Benim ona yaptığım onca şeye rağmen beni sevmeye devam ediyorsa beni asla bırakmazdı o. Öyle olmalıydı veya öyle olmasını istiyordum. Çünkü hyunjinle birlikteyken gerçekten sevildiğimi hissetmiştim. Kendime bunu biraz geç açıklasam bile hyunjin olmadan yapamadığımı fark ettim.

Onsuz her şey daha bir boş gelmeye başlamıştı. Daha gideli bir gün bile olmamıştı ama o olmadan ev çok sessizdi. O olduğunda da sadece kavga seslerimiz vardı orası ayrı mesele. Hyunjinin değerini çok geç anlamıştım. O benim için her şeyi yapabilecekken ben ona hep kötü davranmış üstüne duygularıyla oynayıp durmuştum. Yine de bana bir şans daha vermekten çekinmemişti. Bu benim son şansımdı. Bu şansımı iyi değerlendirmezsem bir daha asla görüşmeyebilirdik. Ben bunu göze alamazdım. Haklıydı ilişkimizin daha sağlam ve sağlıklı olması için tedavi olmam gerekiyordu. Hyunjin benim için bunca şeyi yapmışsa benimde onun için bunu yapmam gerekiyordu.

Internetten biraz tedaviyi ve doktorları araştırdım. Randevu almam gerekiyordu ama bu konu hakkında yeterince bilgiye sahip değildim. Bu yüzden bu konuda uzman bir arkadaşımı arayıp tedavi olmak istediğimi söyledim ilk başta şaşırmış olacakki şaka olduğunu düşünüp gülmeye başladı. Daha sonra ciddi olduğumu anlayınca gerçekten sonunda doğru kararı verdiğimi ve benim adıma çok mutlu olduğunu dile getirdi. Benim için işinde oldukça iyi bir psikolog önerdi ve randevu aldığını söyledi.

İçimde heyecandan mı stresten mi olduğu bilinmez değişik şeyler hissediyordum. Bu benim için çok büyük bir adımdı. Hem dışarı çıkacaktım hem de tedavi olacaktım. Koltuğa uzandım ve hyunjini düşünmeye başladım. Onu özlemiş miydim daha 2 saat geçmişken. Belkide hyunjine karşı hislerim sadece ona alışmak değildi. Gerçekten onu sevmeye başlıyordum sanırım. Sonucunda iyi veya kötü ne olursa katlanmaya hazırdım. İçimden bir ses hyunjinle gerçekten mutlu olacağımı ve birbirimizin yaralarını saracağını söylüyordu. Kim bilir belkide gerçekten öyle olacaktı.

Şuan da tek isteğim ve hedefim bir an önce tedavi işini bitirip hyunjinin karşısına sağlıklı bir şekilde çıkmaktı. Ve onunla mutlu bir hayat sürmekti. Belki yıllardır istediğim bir çocuk sahiplenme hayalimde gerçekleşirdi.

29. Bölüm Sonu

Ayy sonunda yazdim yeni bolumu nasim buldunuz.

1 2 bolume final vericem

Birde bu fice bebek katmazsam olmazdı dusunsenize küçük bi bebisleri varr cok tatli

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 30, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Neurotic   HyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin