16

1K 97 53
                                    

Minho

Neden Felix'le yakın olup olmadığını sormuştum ki? Kesin yanlış anlamıştı. Onu merak ettiğimi falan düşünmüş olabilirdi. Yanlış anlasada umrumda değildi. Gerçekten sıkılmıştım. Hyunjin'e gitmesi konusunda baskı yapamazdım. Aslında yapabilirdim neden böyle düşünmüştüm ki. Odama ilerleyip duşa girdim. Buz gibi suyun altında kendime gelmeye çalışıyordum. Birkaç dakika sonra dışarıdan gelen seslere kulak kesildim. Hyunjin kıyafet alıyordur heralde dedim kendi kendime. Bir anda kapı açıldı. Karşımda Hyunjin duruyordu...

Hyunjin

Banyoya girdiğimde gördüğüm manzara karşısında şoka uğramıştım. Minho içerdeydi üstelik duşta ve çıplaktı! Şaşkınlık içinde ne yapacağımı bilemedim ve bir iki dakika boyunca kocaman açıldığına emin olduğum gözlerle Minho'ya baktım. Minho alayla

"Ne oldu bakmaya doyamadın mı? Bakmaya devam edecek misin tamam evli olabiliriz ama ayıp yani" dedi.

Hayatımda hiç bu kadar utandığımı hissetmemiştim. Minho haklıydı ne diye hala bakıyordum ki? Hemen gözlerimi kapattım.

"Gözlerini kapatmak için biraz geç kaldın sanki hm?" Dedi.

"Özür dilerim özür dilerim gerçekten duşta olduğunu bilmiyordum."

"Burada kalmaya devam edersen duşa seninle beraber devam etmek zorunda kalacağım."

Dediği son cümle ile hızlıca banyodan dışarı çıktım ve gözlerimi açtım. İçerden minho'nun gülme sesi geliyordu. Of neden kapıyı çalmadan girmiştim ki? Rezil olmuştum birde üstüne benimle alay ediyordu. Utançtan yerin dibine girmiştim. Daha fazla bunları düşünmeyip aşağı indim. Hemen mutfağa girip büyük ihtimalle kızarmış olan yüzümü yıkadım. Salona geçip koltuğa uzandım gözümün önüne minho'nun vücudu gelip duruyordu bu daha fazla utanmama sebep oluyordu. 15-20 dakika sonra minho bornozla inip

"Benim işim bitti girebilirsin."

Deyip odasına girdi. Bende hemen banyoya girip duş almaya başladım.

Minho

Hyunjin bir anda banyoya girip beni çıplak görünce tabiki şaşırmıştım. Ama hem ben hemde o daha çok utanmasın diye alayla bir şeyler söylemiştim. Odama girip üstümü giyindim. Acaba hyunjin'den öç almak için bende o duş alırken içeri mi girsem? Saçmalama minho düşünme böyle saçma sapan şeyler. Hyunjin duştan çıkalı yarım saat olmuştu. Şimdi ise ikimizde salonda oturmuş telefonlarımıza bakıyorduk. Hyunjin biriyle gülümseyerek mesajlaşıyordu. Bende öylesine takılıyordum. Yaklaşık 5 dakika sonra  hyunjin bana

"Felix bize gelse sıkıntı olur mu?"

"Hyunjin hiç evli gibi davranamam"

"Ya lütfen sen sadece yanımda dur yeter evli gibi davranmasan da olur."

"İyi tamam ama çok durmasın."

"Tamam teşekkür ederim." Dedi.

Daha sonra felix'i arayıp buraya gelmesini istedi. Telefonu kapattıktan sonra mutfağa gitti. Ne yapacaktı ki? Biraz daha oturduktan sonra sıkılınca hyunjin'in yanına gittim. Yiyecek bir şeyler hazırlıyordu.

"Ne yapıyorsun?"

"Felix için bir şeyler hazırlıyorum. Geçen sefer geldiğinde içeri gelmemişti zaten bu yüzden onun için kek falan yapıyorum."

"İyi yap"

Benle konuşmasını bitirdikten sonra keki hazırlamaya geri döndü. O keki fırına verirken kapı çalmıştı. Hemen gidip kapıyı açtım. Felix bana

"Merhaba" dedi.

Bende ona merhaba dedikten sonra içeri geçip salona oturduk. Hyunjin'le Felix bir şeyler konuşuyorlardı. Ben onları dinlemediğim için ne hakkında konuştuklarını bilmiyor ve merakta etmiyordum. Felix 2 saat oturduktan sonra işi olduğunu söyleyip kalkmıştı. Felix'in gitmesiyle bende başım ağrıdığı için odama çıkıp uyudum...

Uyandığımda akşam olmak üzereydi. Şu içmek için aşağı indim. Salondan sesler geliyordu. Hemen salona girdim. Girdiğim gibi gördüğüm kişiyle şaşkınlığım ve sinirim artıyordu. Sözde babam olan o adam ve hyunjin oturmuş bir şeyler konuşuyorlardı.
Beni fark edince bana döndüler. Şaşkınlığımı gizleyip bağırmaya başladım.

"Senin ne işin var burada birdaha görmeyeyim seni demedim mi ben sana!?"

"Minho sakin ol senin için gelmedim buraya zaten bağırmaya kes"

"Sen ne hakla benim adımı ağzına alıyorsun ya?"

"Minho kes şu sesini!"

"Defol git buradan elimden bir kaza çıkmadan siktir git hemen"

"Minho sakin ol lütfen"

"Seninle sonra görüşücez hyunjin"

"Min-"

"Sana çık git diyorum bu evden. Birdaha buraya geldiğini görürsem seni öldürürüm anlıyor musun?!"

"Kalmadım senin evine şunu unutma minho birgün yapayalnız kaldığında bana gelip seni yanıma almam için bana yalvarıcaksın işte o zamanda ben seni böyle kovacağım."

"Kes sesini sana yalvarmaktansa yalnızlıktan ölürüm daha iyi şimdi defol git"

O adam çıkıp gittiğinde hızla hyunjin'e döndüm ve yakasına yapışarak

"Olanları bildiğin halde o adamı eve mi aldın üstelik benim salonuma geçip konuştunuz öyle mi? Haddini fazlaca aştın hyunjin bunun bedelini çok ağır bir şekilde ödeyeceksin."

"Minho açıklamama izin ver."

"Neyi açıklayacaksın ya gözümle gördüm her şeyi zaten daha neyi açıklayacaksın o adamın bana dediklerini duyduğunu biliyorum buna rağmen onu eve almışsın."

O adamın gelmesi beni resmen deliye döndürmüştü. Sinirimi alamayıp hyunjin'e bir yumruk attım. Sert attığım için yere düşmüştü. Yine büyük bir kavga yaşanacaktı...

16. Bölüm sonu

Bu bölümü nasıl buldunuzz

Neurotic   HyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin